Medimagazin logo

"Ahmet Rasim Küçükusta Hocamız kızmasın ama ben bu işi para için yapıyorum"

"Ahmet Rasim Küçükusta Hocamız kızmasın ama ben bu işi para için yapıyorum"
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
OKUYCU KÖŞESİ:
okuyucu@medimagazin.com.tr

Sayın hocam Prof. Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA’nın yazısına hitaben:

Değerli hocam son TUS sınavında üniversite hastanelerinin tercih edilmemesi ile ilgili yorumunuzu okudum.

Ne yazıkki üniversite hastanelerinde artık neredeyse döner dağıtılamamaktadır.

Uzmanlığa yeni başlayacak asistanlar, pratisyen hekimliği bırakarak uzmanlık eğitimlerine başlamaktadırlar. Maddi açıdan bakacak olursak aile hekimliğini hiç hesaba katmadan bu asistan arkadaşlar; pratisyen geliri=1400 maaş+800-1800 döner+nöbet parasından feragat ederek asistan geliri=1400 maaş+yatarsa 600-1100 döner parası+yatarsa nöbet parası’nı tercih ederek üniversite hastanesine gelmeleri gerekmektedir. Bu da üniversitede uzmanlık eğitimine başlayan asistan arkadaşın daha göreve başlarken bile 1-2 milyar kazancında düşme olacağı anlamına gelmektedir.

Bu asistan arkadaş eğitim araştırma hastanesini kazandığında ise alacağı döner sermaye ve nöbet ücreti her ayın 30’unda bankamatikte olacaktır (minimal gecikme ile). Kaldı ki alacağı döner sermaye branşına göre üniversitede ki eşit iş yapan asistana göre daha fazla olabilmektedir.

Üniversitelerin tıp fakültelerinin neredeyse batmakta olduğunu tüm öğretim üyeleri bilmektedir. Bunu SGK da çok iyi bilmektedir. Bunu Sağlık Bakanlığı da çok iyi bilmektedir.

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 4 aydır döner ve nöbetlerin ödenmemekte olduğunu duydum. Diğer Üniversite Hastanelerinde de durum çok farklı değildir. Çoğunlukla çoğu Tıp Fakültesinde döner ve nöbetler 2-3-4 ay geriden gelmektedir. Bazı Tıp Fakültelerinin dönerleri azalttığı hatta yatırmadığı da bilinmektedir.

Üniversitelerin şu maddi zorluklar altındayken tercih sebebi olmamasına kimsenin kusura bakmaması lazımdır.

Bu durum Öğretim üyeleri içinde aynıdır. Ülkemizin çoğu Tıp Fakültesinde Öğretim üyeleri kuru maaşla geçinmek zorundalar.

Tam gün yasası ile birlikte Üniversite Hastanelerinde de 1 şubat 2011 tarihinde performans sistemine geçileceği herkesçe malumdur. Eğitim Araştırma Hastanelerinde performans sistemine asistanlarda dahildir. Üniversite Hastanelerinde ise performans sistemine asistanlar dahil edilmeyecekler.

Hangi Öğretim üyesi 7 ay sonra gelecek olan performans sistemine asistanlarında dahil edilmesi için kılını kıpırdatıyor?

Bu durumda neden Üniversite Hastanesi yazsınlar asistan olacak arkadaşlar?

Elbette her şey para değil ama bunu bırakında cebimiz dolduğunda söyleyelim. 6 yıllık tıp Fakültesi okuduktan sonra para kazanmayı amaçlamamız elbette hakkımız. Bizim de çoluğumuz çocuğumuz var. Akşam eve ekmek götürmek gibi görevimiz de var.

Kimse kusura bakmasın ama ben bu işi para için yapıyorum. Bir öğretmen arkadaşım 1800 tl civarı para alıyor, diğer bir polis arkadaşım 2.000 tl para alıyor. Bana sorduklarında utanıyorum kazandığımı söylemeye. Çünkü 1400 tl maaşla geçinmek durumundayız üniversite hastanesinde asistanlar olarak. Başhekimlerin döner ve nöbet ödemeleri ile ilgili hiç umutlu konuşmadığını hepimiz bilmekteyiz.

Eğitim araştırma hastanesinde asistan olsaydım, gelirimi soran arkadaşlarıma maaş+döner+nöbet diyebilecektim.

Evet her şey para değildir.

Hangi Üniversite Hastanesinde ve kaç tane branşta asistanların süresi uzatılmadan uzmanlığı veriliyor?

Hani asıl eğitim veren kurumlar Üniversite Hastaneleriydi?

Madem eğitim bu kadar yoğun neden asistanların süreleri hep Üniversite Hastanelerinde uzatılıyor?

Eğitim araştırma hastanelerinde asistanlar 657’ye tabii iken üniversitede asistanlar YÖK kanununa tabiidir. Bu bile tek başına yeterlidir tercih için.

Öğretim üyesi olmak gibi bir amacımız kalmadı bizlerin. Öğretim üyelerinin durumlarını görünce bir cazibesinin kalmadığını gördük çünkü. Devlette uzman hekimin aldığı döner ile Üniversite Hastanesinde bir PROFESÖR’ün aldığı döneri biliyoruz çünkü.

Üniversite Hastanelerinde hocaların kaprislerinden ve havalarından yanlarına varılmıyor. Hastanede görsek yanlarına varacağız ama hastanede de göremiyoruz ki hocaları.

Ne yazıkki; Üniversite Hastaneleri, TUS’ta cazibesini bu sebeplerden dolayı yitirmiştir.

Elbette boş kalmayacaktır kontenjanları ama artık parlayan yıldız Eğitim Araştırma Hastaneleri olmuştur. Hem asistanlar, hem de hocalar için…

Saygılarımla
Dr. E. C.
"ahmet
rasim
küçükusta
hocamız
kızmasın
ama
ben
bu
işi
para
için
yapıyorum"
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir