Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Adalet Akademisince Ankara'da bir otelde düzenlenen "Sağlık Çalışanlarının Hukuken Korunması Sempozyumu"na Adalet Bakanı Bozdağ, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yargı mensupları, sağlık çalışanları ve çok sayıda davetli katıldı.
Koca, burada yaptığı açılış konuşmasında, salonda adaletin temsilcilerinin bulunduğunu hatırlatarak, "Bense, bugün karşınızda tedavi etmeye çalıştığı bir hastası ya da hastasının yakını tarafından şiddete uğramış bir hekim olarak oturabilirdim. Bugün karşınızda erken doğmuş, yenidoğan yoğun bakımda yaşatmaya çalıştığım ve gözlerini kaybetmiş bir bebeğin ailesi tarafından haksız bir davaya uğramış bir hekim olarak da oturabilirdim." ifadesini kullandı.
Sağlık çalışanlarının iki önemli sorununu çözmek için Bakan Bozdağ ile göreve geldiği ilk günden beri uzun mesailer harcayarak çalıştıklarını vurgulayan Koca, "Sağlıkta şiddet ve malpraktis davalarının suiistimali camiamızın en büyük sorunlarıdır." sözlerini sarf etti.
"Konulan kural, haddi aşana haddini bildirmiyor"
Fahrettin Koca, Bakan Bozdağ'ın "Hekimleri de hakimler gibi korumalıyız" sözünü anımsatarak, "Bu iki sorunun çözüme ulaşması için gösterdikleri samimi çaba için camiamız adına Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ'a çok teşekkür ederim. Sesimizi duydu, kendisini bizim yerimize koydu, inisiyatif aldı ve büyük gayret gösterdi." diye konuştu.
Sağlık Bakanı Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizler uzun süredir sağlıkta şiddetin önlenmesi ve malpraktisin suiistimal edilmemesi için Sayın Bakanımla çalışıyoruz. Mevzuat açısından ihtiyacımızın tanımını birlikte yapmaya çalıştık. Fakat burada esas gücümüz sizler olacaksınız. Yaşadığımız zorluklara sizler inanmazsanız netice almamız mümkün değil.
Kanun ile sınırlar çiziliyor. Mevzuat buna uygun olarak belirleniyor. Kural, haddi tanımlıyor. Haddi aşanın ise cezalandırılmasını işaret ediyor. Bugün konulan kural, haddi aşana haddini bildirmiyor. Yasanın huzuruna giden olayları azaltmak için çalışıyoruz. Fakat yasa, koruyucu bir çatı; demir parmaklıklar had bildirir bir gerçek olmadan arkadaşlarımızın imdat çığlıkları, beyaz kod panikleri hiçbirimize huzur vermez."
"Şartlarımızın, hukukumuzun korunması lazım"
Mecliste 11 Aralık 2021'de gerçekleştirilen bütçe görüşmelerinde "Bizler canına kastedeni bile tedavi etmeye yemin etmiş bir mesleğin mensubuyuz" dediğini hatırlatan Koca, "Bu alelade bir ifade değildir. Savaşta düşman saflarında yer alanı bile hayatta tutmak için yeminimiz var. Ancak bu yeminimizi tutabilmemiz için şartlarımızın, hukukumuzun korunması lazım." görüşünü paylaştı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şunları kaydetti:
"Bir hakimin, savcının ya da avukatın hüküm vermek, iddiada bulunmak ya da hakkını savunmak için konuşmak istediğinde dilinin kesildiğini düşünün. Hem de hakkında hüküm verdiği, hakkında iddiada bulunduğu ya da hakkını savunduğu kişi tarafından. Bu korkunç olayın, bir cerrahın bir daha ameliyat yapamayacağı seviyede elinin kesilmesinden ne farkı var?
En ufak bir sağlık sorunu yaşadığımızda dilimizden düşürmediğimiz bir ifade var; 'her şeyin başı sağlık'. Bu sözün dilden hakikate dönüşmesinin bir sonucu var. Sağlığın başı kesilirken sizlerin sessizce beklemeyeceğinden eminiz demektir."
"Mesleğini onuruyla yapan binlerce hekimimizi işini kaygıyla yapmaktan kurtarmalıyız"
Bakan Koca, birkaç münferit olay dışında, meslek ahlakından ödün vermeden çalışan koca bir camianın cezalandırılmasından bahsettiğinin altını çizerek, "Her meslek grubunda işini gereği gibi yapmayan az sayıda kişi olabilir. Bunlar için alınacak tedbirlerde hiçbir beis yok. Ancak mesleğini onuruyla yapan binlerce hekimimizi işini kaygıyla yapmaktan kurtarmalıyız." açıklamasında bulundu.
Yargı mensuplarına çağrı
Sağlık Bakanı Koca, sağlıkta şiddet suçlarına karşı artık ne yapılması gerektiğinin bilindiğine, suçun kamuyu hedef alan boyutunun ise giderek çok daha iyi kavrandığına inandığını vurgulayarak, "Malpraktis davalarındaki istismarlar konusunda ise aynı kökten gelen hekim ve hakim kelimelerinin kardeşliğini hatırlatıyorum. Sağlığa, sağlık hizmetine hepimizin ihtiyacı var. Bugün ise sağlıkçıların size ihtiyacı var. Hakkımızı, hukukumuzu lütfen koruyun." diye konuştu.
"Hekimlerimiz de hakimlerimiz gibi korunmalı"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmek ve oradaki haksızlık ve hukuksuzluklara son vermenin çok önemli olduğunu söyleyerek hekimler ve sağlık çalışanlarının insanların yaşam hakkı ve daha iyi yaşama için büyük görev yaptığını kaydetti.
Hekim ve hakimlerin her ikisinin de hizmet ettiği değerlerin herkesin hayatı için son derece anlamlı olduğuna işaret eden Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bizim anayasamız ve yasalarımız, yaptıkları işler dolayısıyla aldıkları kararlar nedeniyle hakim ve savcılar için ne tür bir teminat öngörüyorsa hekimler, diş hekimleri ve sağlık çalışanları için de aynı güvenceyi, teminatı öngören tarihi adımı atmalıyız. Hekimlerimiz de hakimlerimiz gibi korunmalı, ikisi de bizim hayatımızı, bizi koruyan, kollayan bize değer veren önemli görevleri ifa ediyorlar."
Sağlık Bakanı Koca ile sağlık çalışanlarının sorunlarının çözümü için görüşmeler yaptıklarını belirten Bozdağ, "Sağlık çalışanlarının ben Bakan olarak da emrindeyim, vatandaş Bekir Bozdağ olarak da emrindeyim." dedi.
Tazminat davaları konusu
Sağlık çalışanlarına yönelik tazminat davalarına değinen Bozdağ, tazminat davaları karşısında hekimlerimizi ve sağlık çalışanlarını korumanın çift yönlü faydasının olduğuna inandığını söyledi. Bu yolla hem vatandaşı hem de sağlık çalışanlarını koruyacaklarını kaydeden Bozdağ, böylece vatandaşın şifasını bulmasını hızlandırmayı sağladıklarını belirtti.
Sağlık çalışanının tedavide hataya düşme konusunda, tazminatla karşı karşıya kalma riski karşısında tedavide karar vermekte zorlanabileceğini belirten Bozdağ, bu sebeple kalp ve damar cerrahisi gibi alanların diğer alanlara göre daha az tercih edilmeye başlandığını söyledi.
Tazminat riskinin hekimleri daha mesleğin başında korku ve baskı altında bıraktığını belirten Bozdağ, tıbbın gerekliliğine uymayan hekimlerin ise tazminatla karşılaşabileceğini kaydetti.
Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Tıbbın gereklerine kasten aykırı davrandığı sabit olmadıkça tazminata konu olmayacaktır. Bile bile tıbbın gerekliliklerine aykırı olduğunu bile bile davrandığı takdirde, bu da yargı kararıyla sabit olduğu takdirde ancak tazminata konu olabilecek. Ama onun da rücusu, mesleki sorumluluk kurulu kararıyla verecektir. Bu büyük bir güvencedir. İnşallah bu güvence hekimlerimiz için hayırlı olur, vatandaşlarımız için de hayırlı olur."
"Merhameti değil adaleti esas almak lazım"
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete de değinen Bekir Bozdağ, görevi sağlık dağıtmak olan kişilere şiddeti anlamakta zorluk çektiğini belirtti.
Bu konuda hakim ve savcılara büyük görevler düştüğünü belirten Bozdağ, kanun ne olursa olsun kanunun, uygulayıcının kararına kaldığını söyledi. Bozdağ, "Kararları verirken de kadına şiddetle ilgili de söyledim, merhameti değil adaleti esas almak lazım." diye konuştu.
Bozdağ, uygulama konusunda hakimlere çok iş düştüğünü belirterek, Yargıtay'ın birkaç içtihadıyla bu konunun yeni bir düzene kavuşabileceğini söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hekimler ve sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutladı.