ANKARA-Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, ağız ve diş sağlığının reforme edilmesinde diş hekimliği mesleğinin kendini yönetme özelliğinin korunması gerektiğini kaydetti. Yücel, serbestçe diş hekimini seçme hakkının korunması ve serbest meslek esaslı hizmet alımının gerçekleştirilmesi gerektiğine de dikkat çekti.
TDB dergisindeki başyazıda Yücel, “Muayenehanelerin Varolma Hakkı” başlıklı bir yazı yazdı. Türkiye’de 2005 yılına kadar yüzde 85 oranında “serbest meslek” esaslı yürütülen diş hekimliği hizmetlerinin, günümüzde “kamu” ağırlıklı bir sisteme dönüştürüldüğünü belirten Yücel, “Dünya ülkelerinde örneğine zor rastlanan ve hükümetin büyük bir iradesiyle yürütülen kamu ağırlıklı bu sistemin neden olduğu sorunlardan TDB ve odalarını sorumlu tutmanın ne kadar adaletli bir yaklaşım olduğunu siz aklıselim sahibi meslektaşlarıma bırakıyorum” dedi.
Prof. Dr. Taner Yücel, TDB’nin, bilimsel temelli koruyucu ağız ve diş sağlığı politikalarının uygulanmasıyla toplumun sosyo-politik ve tıbbi ihtiyaçlarının karşılanabilmesini mümkün gördüğünü kaydetti.
Ağız diş sağlığı sisteminin reforme edilmesinde üç faktöre dikkat çeken Yücel, ilk olarak diş hekimliği mesleğinin kendini yönetme özelliğinin muhafazası ve kuvvetlendirilmesi gerektiğini söyledi. Diş hekimliğinin serbest meslek olarak uygulanmasının, mesleki sorumluluğu ve yeterliliği geliştirdiği, tıbbi-etik-sosyal bağlamda tedavi serbestliğini sağladığı ve de hastaların güvenini artırdığı için gelişmiş bir ağız-diş sağlığı sisteminin vazgeçilmez unsuru olduğunu dile getiren Yücel, “Kendini yönetme özelliği, ihtiyaca uygun ve dengeli hizmetle sosyal sorumluluğun gelişmesine yardımcı olur. Bu sistem devleti de birçok yükten kurtardığı gibi bireyde sağlık bilincinin gelişmesine de ayrıca önemli katkı yapar. Diş hekimlerinin, yardımcı personelin ve diş teknisyenlerinin nitelikli mesleki eğitiminin ve sürekli diş hekimliği eğitiminin gelişmesine imkan sağlayacak ortam yaratır” dedi.
Güven ilişkisinin temel koşulu
Yücel, diğer iki faktörün de “hasta otonomisi ve serbestçe diş hekimini seçme hakkı” ile “serbest meslek esaslı hizmet alımının gerçekleşmesi” olduğunu ifade etti.
Hastaların en temel hakkı olan diş hekimini seçme özgürlüğünün, tek taraflı olarak uygulanan kamusal genel sağlık sigortası ile ciddi olarak yaralandığını vurgulayan Prof. Dr. Yücel, hastanın diş hekimini kendi belirlemesinin, hastayla diş hekimi arasındaki güven ilişkisinin temel koşulu olduğunu ve bugün demokratik ülkelerdeki sağlık sistemlerinin de temel felsefesini oluşturduğunu bildirdi. Yücel, hastanın kendine en yakın yerde diş hekimliği hizmetinden yararlanmasının, ancak sağlık meslek uygulamalarının muayenehaneler yoluyla da verilmesiyle mümkün olacağına dikkat çekti.
Serbest meslek esaslı hizmet alımının gerçekleşmesi gerektiğini belirten Yücel, şunları kaydetti:
“Hasta odaklı, kaliteli serbest meslek esaslı hizmet alımına kamu sağlık sigortası muhakkak geçmelidir. Bu, kamu kurumlarından hizmet alınmasını da olumlu etkileyecek ve halka ulaştırılan hizmetin kalitesini arttıracağı gibi kamunun yaptığı işlerin denetlenmesine de olanak sağlayacağı için ayrıca çok önemlidir. Hasta kendi özgür iradesiyle servis, iş, bilgi, kabiliyet ve becerisine güven duyduğu diş hekimine karar verebilmeli ve diş hekimi de kendi sorumluluğuyla hastasının tedavisini seçerek yapabilmelidir.
TDB, ülkemizdeki 24 bin diş hekimini ağız diş sağlığı hizmeti verme konusunda kamu/ özel ayrımı yapılmadan faydalanılması gereken bir değer olarak görmektedir.”