"Tehlike Altında Sağlık Yardımı" başlıklı raporda 2008 ortasından 2010'un sonuna dek doktorlar, hemşireler, ambulanslar ve hastanelere gerçekleştirilen 600 saldırı listelendi.
Saldırılar, aralarında Libya, Afganistan, Somali ve Kolombiya'nın da olduğu 16 ülkede gerçekleştirildi.
Raporda bazı saldırıların kaza eseri gerçekleştiği ancak çoğunun bilinçli olarak sağlık çalışanlarını hedef aldığı belirtildi.
Savaşta yaralananların tıbbi yardım alma ve sağlık çalışanlarının serbest dolaşım hakkı Cenevre Sözleşmesi çerçesinde korunuyor.
Kızılhaç'ın yardımcı direktörü Yves Daccod, sözleşmenin kabulünden 150 yıl sonra düzenli olarak ihlal edildiğinin altını çiziyor.
Daccord, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Sağlık hizmetlerine saygı gösterilmemesi artan bir eğilim. Bizim için asıl sorun ise kimsenin bu durumdan endişelenmiyor oluşu." dedi.
Daccord sözlerine "Birkaç yıl önce bir ambulans hedef alındığında ya da hastane baskınları gerçekleştilip doktorlar tutuklandığında itirazlar yükselirdi. Ancak şimdi ne insanlar, ne hükümetler ne de silahlı gruplar çok ilgilenmiyor gibi görünüyor." diye devam etti.
Kızılhaç, sağlık yardımı verilmesini önleyen şiddet olaylarını dikkate alınmayan bir insanlık trajedisi olarak tanımlıyor.
Bombalanan hastaneler, kontrol noktalarında bekletilen ambulanslar, tehdit edilen, kaçırılan ve hatta öldürülen doktorlar, aşı programlarını uygulamaktan korkutularak vazgeçirilen hemşireler Kızılhaç'a göre milyonlarca insanın sağlık yardımına erişememesi anlamına geliyor.