Medimagazin logo

Yeni kurulacak Hükümetin ilk icraatı sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik olmalı

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sağlık çalışanlarına yönelik uygulanan şiddetin bir an önce son bulması gerektiğini belirterek, yeni kurulacak hükümetin ilk icraatının bu olması gerektiğini söyledi.
Yeni kurulacak Hükümetin ilk icraatı sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik olmalı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Türk Sağlık-Sen Samsun Şubesi tarafından sendikalarının işyeri temsilcileri ve delegelerle istişare bilgilendirme toplantısı düzenledi. Atakum Belediyesi'ne ait Tuğra Kafe'de bu akşam düzenlenen toplantıya Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Genel Başkan Yardımcıları Yusuf Alan, Abdurrahman Uysal, Türk Kızılayı Atakum Şubesi Başkanı Av. Korhan Çömezoğlu, Kamu-Sen İl Başkanı Şuayip Deniz Demir, Samsun Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Leyla Yüksel, Türk Sağlık-Sen Samsun Şubesi Başkanı Erdoğan Çakmak, sendika üyeleri ve sendikanın işyeri temsilcileri katıldı.

Türk Sağlık-Sen Samsun Şubesi Başkanı Erdoğan Çakmak yaptığı konuşmada, "Çıktığımız yolda koydukları hedeflere ulaştık. Çok güzel işler yaptık. bu işyeri ben diye değil biz diye yaptık. Birimizin burna kanasa hepimizin yüreği sızladı. Taşın altına elimizi koyduk bu günlere geldik. Allah'ın izniyle her türlü güçlüğü aştık ve yolumuza devam edeceğiz" dedi.

Türk Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahman Uysal, Türk Sağlık-Sen olarak 2015 yılında 30 bin üye kaydı yaptıklarını hatırlatarak, diğer sağlık sendikaları arasındaki farkı ve yaptıkları üye sayısı anlattı. Uysal, 2014 yılında bin 821 olan üye sayılarını 2015 yılında 2 bin 244 sayıya çıkarttıklarını söyledi.
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci konuşmasına Samsun'da hastanede öldürülen Dr. Kamil Furtun'un ailesine ve yakınlarına baş sağlığı dileyerek başladı. Kahveci, "İnşallah sağlık çalışanlarına bu şiddet son olur. Sağlık çalışanları artık üzülmez. Bugün Dr. Kamil Furtun ise, yarın bir başka arkadaşımızın olmayacağı hiç bir kimse garantisini maalesef vermiyor. Bu ülkede neden acaba hastalar veya yakınları sağlık çalışanlarını darp ederler? Hükümet oturup şapkasını önüne koyup bunu mutlaka çözmesi gerekir. Her ne kadar seçim oldu yeni iktidar gelse de yeni iktidar da bunu çözmeli. Onlar da bu güvensiz ortamı ortadan kaldırmak zorundadır. Sağlık Bakanlığı'nın ilk ve öncelikli görevi budur. Can güvenliğimin olmadığı bir yerde çalışmak istemiyoruz. Sağlık çalışanlarının da canları var. Onların da çocukları var. Onlarında gelecekleri, hayalleri var. Zaten zor şartlar altında çalışan sağlık personeli bir de hak etmediği bir şekilde saldırılarla karşı karşıya kalıyor. İnşallah Samsun'da yaşanan bu olay son olur, son olsun. Temennimiz, dileğimiz budur. Bu konuda sağlık çalışanları sendikası olarak ne gerekiyorsa o çabayı gayreti sarf edeceğiz" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Türk Sağlık-Sen Samsun Şubesi Başkanı Erdoğan Çakmak, Genel Başkan Önder Kahveci'ye plaket takdim etti. Ayrıca, Genel Başkan Yardımcıları Yusuf Alan ve Abdurrahman Uysal ile emekli sağlık çalışanına plaket takdim edildi.

yeni
kurulacak
hükümetin
ilk
icraatı
sağlıkta
şiddeti
önlemeye
yönelik
olmalı
Yorum (1)
Murat
Sağlıkta şiddeti siyasiler ve tv kanalları körüklüyor. Bazı kanallar özellikle her akşam tamamen hastaların iddialarına dayanan, hiçbir kanıtı olmayan haberler yapıp insanların beynini bulandırıyor. Bunu artık resmen bir reyting aracına dönüştürdüler. Siyasiler de her fırsatta başta sağlık bakanları olmak üzere sistemdeki aksaklıkların sorumlusu sanki sağlık çalışanıymış gibi göstermeye çalışıyorlar. Sonuç olarak kimsenin hekimine güveni kalmadı. Artık insanlar doğal olan ölümlerden de şüphe etmeye başladılar, kafalarda acaba doktor bir yanlış mı yaptı gibi sorular dolaşıyor sürekli. Hatta ölümün sorumlusu olmaya başladık yavaş yavaş, gidişat onu gösteriyor ki yakında ölen her hastayı aslında bizim öldürdüğümüzü düşünmeye başlayacak insanlar. Toplum olarak iyice paranoyaklaştık, öfke birikmeye devam ediyor ve bu öfke birikiminin sonunda büyük yıkımlarla karşılaşacağız, onun da farkında değiliz, siyasiler ve tv kanalları her gün düşmanlık pompalamaya devam etsinler, ne yazık ki çocuklarımız da böyle bir düşmanlık ortamında büyüyorlar, psikopat nesiller yetişiyor. Japonya da tren kazası olur, makinistlerin çalışma şartlarının kötülüğünü sorumlu tutarlar. Türkiye de tren kazası olur, makinisti sorumlu tutarlar. Aslında bu tüm meslek grupları için geçerli, tepedekiler kendi hatalarının cezasını hep emekçilere çektiriyorlar. Soma da bile nasıl sıyrıldılar işin içinden, gördünüz. Ama mesele sesini duyurmakta; bir çok doktor vekil olmasına hatta başbakanın eşi bizzat doktor olmasına rağmen hala sesimizi duyuramıyoruz, sesimizi duyurmamız için insan hayatının beş kuruş değerinin olmadığı, bundan dolayı da her gün doktor maaşının tartışıldığı bu ülkede ölmemiz lazım galiba, ama o da yetmiyor işte, ölenin arkasından hak etmiştir o diyor bazı insanlarımız. Daha cinayetin kötülüğü konusunda bile hem fikir olabilmiş değiliz ne yazık ki.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir