Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) üyelerine gönderdiği iletide yüzde 30 fark ve 10 YTL’lik katılım payı gibi konularda önerilerini sıraladı:
1- SGK hastalarından alınabilecek fark oranının yüzde 30 olarak sınırlanması, sektörün sistem içinde kalmasını imkansız kılmaktadır. Çünkü, SUT fiyat tarifesinde her hangi bir revizyon yapılmamıştır. Bu tarifenin maliyet analizleri yapılmadan hazırlandığı malum olup, SGK mevzuatı gereği, fark alınamayan hizmetler (acil, yoğun bakım, yanık tedavisi, yenidoğan, diyaliz, organ nakli, konjenital cerrahi, KVC, onkoloji vs) ve fark alınamayan kişiler(gaziler, maluller vs) nedeni ile alınabilen fark ücreti oranı aslında yüzde 30’un çok altındadır(yüzde 10-20).
Öneri: SUT fiyatları revize edilmeli ve fark ücreti sınırı Bakanlar Kurulu yetkisi dahilinde olan yüzde 100’e çıkarılmalıdır.
2- Özel Sağlık Kurumlarını tercih eden SGK hastalarından alınan 10 YTL katılım bedeli, özel sektörü tercih eden hastalara ve özel sağlık kurumlarına verilen bir ceza olarak algılanmaktadır. Bu uygulama nedeni ile, özel sağlık kurumlarını tercih eden hasta sayısında ciddi azalmalar yaşanmştır. Bu durum, kamu hastanelerinin yükünü hafifletmeye yönelik çalışmaları da(buna fark ücretinin yüzde 30 olarak kısıtlanması da dahil) sekteye uğratmıştır. Vatandaşların da ciddi tepkisini çekmiş, sağlıkta dönüşüm programı ile elde edilen hasta-vatandaş memnuniyeti adeta bir çırpıda unutulmuştur.
Öneri: 10 YTL katılım bedeli acilen devlet hastaneleri için belirlenen katılım bedeli sınırına (3 YTL) çekilmelidir. Böylece cezalandırıcı olmayan, caydırıcı ve adil bir katılım bedeli elde edilmiş olur.
3- SGK nın son yapılan fiyatlandırmaları uygulamaları ile, yoğun bakım ücretlerinde çok bariz azaltmalar görülmüştür. Sağlık Uygulamam Tebliği ile fark alınamayan yoğun bakım ücretleri bu hali ile maliyetlerin altında kalmıştır.
Öneri: Acil olarak Yoğun Bakım ücretlerinin yükseltilmesi gerekmektedir.
4- Küresel ekonomik krizin ülkemizi fazla etkilememesi ve özellikle işsizliğin daha fazla artmaması için tedbir alınmaya çalışılan bir dönemde, özel sağlık sektöründe ara eleman istihdamı ciddi olarak azalmaya başlamıştır. Bu daralmanın nedeni, ekonomik kriz değil sektörel düzenlemelerdir. Gerek SGK mevzuatında, gerekse Sağlık mevzuatındaki bazı düzenlemeler, Özel Sağlık Sektöründeki bu süreci ne yazık ki hızlandırmıştır. Bu sürecin durdurulması için bir an önce tedbirler alınmalıdır.(özel sağlık sektöründe yaklaşık 200 bin istihdam mevcut olup, yüzde 20 daralma bile işsiz ordusuna 40 bin yeni işsiz ilavesi demektir.)
*Sektörde halen borç ve ödemeler 4-6 ay ötelenmiştir. Başta çalışanlarda olmak üzere, bankalar ve alacaklıların hemen hepsinde, sorunların çözüleceği umudu ve revizyon beklentisi bulunduğundan, çöküşler ötelenmiştir.
5- Özel Sağlık Sektöründeki hekim istihdamında yaşanan kadro sıkıntısı devam etmektedir. Bu durumun çözümü için en azından, yarı zamanlı hekim çalıştırma izni kadro planlaması dışında tutulabilir. Böylece, kamudaki veya özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin yarı zamanlı olarak başka bir merkezde çalışması mümkün olacaktır.
6- Ana branşlar dışında olmak koşulu ile, yarı zamanlı olarak çalışan hekimlerin tam zamanlı hekim olmaksızın da hasta bakabilmeleri ve bu branşın ruhsatının iptal edilmemesi sağlanmalıdır. Ayrıca, ruhsatlandırılmış bir hastanede hekimin işten ayrılması ruhsatın iptalini zorunlu kılmamalıdır. Hekimin ayrılması halinde hasta kabulü zorunlu olarak duracak olduğundan, yeni bir hekim başladığında hasta kabulüne yeniden başlanabilmeli, tekrar ruhsatlandırma prosedürüne gerek olmamalıdır.
OHSAD Yönetim Kurulu