Ananas hem hayatımıza, hem de mutfağımıza oldukça geç girdi. 1980’den sonra başlayan açılımın sembolü “Çikita” markalı muzdu. Doksanlı yıllarda ise “ananas” Çikita’nın açtığı kapıdan girerek mutfaklarımıza konuk oldu. Ancak ananası Türkiye’nin gündemine yasa dışı dinlenen bir telefon görüşmesi soktu. Ben de buradan yola çıkarak size ananaslı yemek tarifleri vermek istedim.
Bilen bilir, bilmeyenler de bizden öğrensin: Osmanlı mutfağında meyvenin sebze ve etle buluştuğu, hemhâl olduğu pek çok yemek vardır. Bu yemeklerin hepsi de birbirinden güzeldir. Ananasla eğer Osmanlı döneminde tanışmış olsaydık eminim pek çok yemeğin ve tatlının değişmez malzemesi olurdu.
MEYVEYİ ZIRH GİBİ SARIYOR
Önce ananasla ilgili kısa bilgiler vereyim, ardından da parmaklarınızı yiyeceğiniz nefis güzellikte bir yemek tarifi yapayım istedim. Ananas sıcak iklimlerin serinletici meyvelerindendir ve yalnızca tadıyla değil görünümüyle de çok "şık"tır. İnce ince işlenmiş içindeki meyveyi bir zırh gibi sarıp sarmalayan hayli sert bir kabuğu vardır. Alıştıktan sonra keskin bir bıçakla bu şık kabuğu soymak hiç de zor değildir.
Ananasın anavatanı Güney Amerika’dır. Güzel kokulu ve bol suludur. Avrupalı gezginler görüntüsünü çam kozalağına benzettikleri için, bizim dilimize çam elması olarak çevrilen "pineapple" adını vermişlerdi. Fakat günümüzde "ecnebiler" bu adı kullansalar da ağırlıklı olarak "orijinal dilindeki" adla, yani ananas olarak kabul görmüştür. Türkçe'de de bu şekilde benimsenmiş ve sözlüklerde ananas olarak 1938 yılında yerini almıştır.
YAPRAKLARI KOYU YEŞiL OLANLARI SEÇiN
Üretiminde Hindistan'ın başı çektiği ananasın faydaları saymakla bitmiyor. O yüzden de sağlığımız için önemi büyük. Vücudumuz için gerekli olan 16 çok değerli minerali bulundurur. Yağ içermiyor, bol lifli olduğu için zayıflamaya yardımcı olduğu söyleniyor.
Uzmanların araştırmaları sonucunda kanser hastalığının önlenmesinde önemli olduğu tespit edilmiş. Yine içerdiği enzimler sayesinde özellikle et yemeklerinde kullanılarak etlerin daha kolay sindirilmesini sağlıyormuş. Özellikle hanımlar şimdi diyeceklerimize dikkat etsin, bir numaralı düşmanları olan selülitleri "def" etme konusunda oldukça başarılıymış. Satın alırken üzerinde bir demet gibi görünen yapraklarının koyu yeşil olmasına dikkat ederseniz tazesini almış olursunuz.
Ancak "her güzelin bir kusuru" var, tabiatıyla ananasın da: Özellikle kan pıhtılaşması için kullanılan kan inceltici ilâç kullananlar çok dikkatli olmalı. Suyu şekerli olduğu için şeker hastalarının içmemesi öneriliyor. Fazla tüketildiğinde ise alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyormuş o yüzden de azı karar çoğu zarar meyvelerden, aman dikkat.