Merkezi Darmstadt, Almanya’da bulunan, 350 yıllık geçmişiyle dünyanın en eski ilaç ve kimya şirketi olan Merck, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile ortak çalışarak, Afrika’da, sıtmadan sonra en sık görülen tropikal solucan hastalığı olan şistozomiazisi ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bu hastalıktan dolayı 200 milyondan fazla insanın enfekte olduğu ve her yıl yaklaşık 200 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
Merck KGaA Yönetim Kurulu Üyesi ve Merck Serono Başkanı Stefan Oschmann, “WHO ile yakın işbirliği içinde çalışarak Afrika’da şistozomiazis ile savaşan halkın tedavisine destek olacağımız için mutluyuz. Yılda 250 milyon tabletlik bağış gerçekleştireceğiz.” dedi.
Merck, Afrika’da bulunan ihtiyaç içerisindeki toplumlara daha iyi sağlık çözümleri sunmaya yönelik faaliyetlerine uzun süredir devam ediyor. Bu çalışmalar sayesinde, 2011’de 17. olduğu “İlaca Erişim Endeksi” listesinde de dokuz sıra birden yükselerek 8. oldu. Gelişmekte olan ülkelerde, ilaca erişimi sağlama çabalarına göre 2 yılda bir tekrarlanan İlaca Erişim Endeksi*, oldukça prestijli global bir derecelendirme sistemi. Bu sistemde, şirketlere, ilaca erişimin iyileştirilmesi için yaptıkları taahhütler, gerçekleştirdikleri performanslar, sundukları yenilikler ve etik duruşlarına göre puan veriliyor.
Afrika, Merck Serono’nun global yapılanması içerisinde öncelikli bölgelerinden biri olan Intercontinental Bölgesi’nin içinde yer alıyor. Geçtiğimiz yıl Intercontinental Bölgesi merkezi olarak İstanbul seçildi. Bu yapı içerisinde 69 ülke İstanbul’dan yönetiliyor. Türkiye’nin de dahil olduğu bu ülkeler arasında, Rusya, Kafkaslar, Orta Asya Cumhuriyetleri ve Orta Doğu yer alıyor. Merck Serono bünyesinde en geniş coğrafi alanlardan biri olan Intercontinental Bölgesi, kapsadığı ülkeler itibarı ile şirket için stratejik bir konuma da sahip.
Yüksek nüfusa, bol temel kaynaklara ve geniş pazarlara sahip bu ülkeler, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer alıyor. Söz konusu ülkelerde özellikle sağlık ve ilaç sektörü çok dinamik, hızlı bir dönüşüm ve büyüme gösteriyor. Merkezi bir ulaşım ağına sahip olması ve avantajlı coğrafi konumundan ötürü, Merck Serono, İstanbul’u, bölgedeki operasyonlarını yönetmede bölge merkezi olarak seçti.
Merck Serono’nun Orta Doğu, Afrika, Türkiye, Rusya, Orta Asya Cumhuriyetleri ve Kafkaslar’ı kapsayan Intercontinental Bölgesi’nin Başkanı olan Elçin Ergün konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Prazikuantel programının yanı sıra, Afrika’da insan hayatını çok ciddi tehlikeye atan ve büyük bir sağlık problemi olan sahte ilaçlarla savaşmak için yürüttüğümüz önemli projelerimiz var. Bu çerçevede, Afrika’daki mini laboratuarları destekleyen kuruluşlarla işbirliği yapıyoruz. Ayrıca, bu yıl İlaca Erişim Endeksi’nde 8. sıraya ulaşmaktan dolayı çok mutlu ve gururluyuz. 2012 yılı başında bölge merkezimizi İstanbul’a taşıyarak, çok geniş bir coğrafyaya Türkiye’den hizmet vermeye başladık. 2013’de, Afrika’da, aralarında Nijerya, Gana, Kenya, Etiyopya, Angola gibi ülkelerin de bulunduğu 7 ülkede bölge ofisleri açarak, bu kıtadaki yapılanmamızı güçlendireceğiz. Şirketimizin Türkiye’yi, Afrika ve gelişmekte olan pazarlar için bir merkez haline getirme kararı, stratejik olarak ülkemize verilen önemin bir göstergesidir. Türkiye, gelişmiş altyapısı ve insan kaynağı ile bölge için öncü konumdadır ve model olarak görülmektedir. Merck Serono olarak Türkiye’ye yatırımlarımız artarak devam edecektir.”
