MEDİMAGAZİN - Okuyucu köşesine gelen yazıda, şu ifadelere yer verildi:
2014 yılı sonrası devlet üniversitesindeki öğretim üyelerine üniversite, özel hastane ve öğretim üyesi arasındaki kurumsal sözleşme ile hastane dışında mesai sonrası çalışma hakkı verilmişti.
Kanunla belirlenen bu hakla üniversiteler gelir sağlamakta, öğretim üyesi ise bu hakka ancak belli sayıda hasta muayene edip ameliyat ederek, yayın gibi akademik faaliyet göstererek ve belli oranda hekimle kısıtlanarak rektörlük tarafından izin ile sahip olabilmekteydi.
10 aydır tüm kurumsal sözleşmeler Sağlık Bakanlığınca onaylanmayarak bekletilmektedir.
Öğretim üyelerinin üniversiteden istifa ederek, özel hastanede çalışması planlanmaktadır.
Ülkemizin bu güzide üniversitelerindeki kalifiye öğretim üyeleri özel hastaneye ekonomik kaygı ve özel hastanelerde cazip imkanlar nedeniyle geçmek için istifanın eşiğindedir.
Tedavi edilen hastalar ve önemli ameliyatlar sekteye uğrayacaktır ve kalifiye hizmete ulaşmak için vatandaşın özel hastaneye gitmek dışında başka bir çaresi kalmayacaktır. Ayrıca eğitim kalifiye öğretim üyelerini kaybından dolayı kötü yönde etkilenecek bu üniversiteleri eğitim gören öğrencilerin büyük mağduriyetine neden olacaktır.
Bir an önce kanuni hakla belirlenen belli şartlarla düzenlenebilen kurumsal sözleşmelerin imzalanması ve öğretim üyelerinin özel hastaneye gitmek için istifaların engellenmesi adına ülke genelinde 200 kalifiye hocayı ilgilendiren bu durum için Sağlık Bakanlığından geri dönüş beklenmektedir.
Saygılarımızla.
Üniversitede dahili bilimlerden bir Profesör.