Performansa dayalı döner sermaye ödemesi sistemiyle tanışan üniversite öğretim üyeleri, istifa edip etmeme kararını vermeden önce yeni uygulamanın sonuçlarını bekliyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayını bekleyen “Torba Yasa”da getirilen yüzde 10 şartını taşımayan pek çok üniversite hastanesi, yasada belirtilen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) desteğinden de faydalanamayacağı için, bu üniversitelerde öğretim üyelerine ödenen döner sermaye ödemelerinde yüzde 10-15’lik düşüşler olacağı tahmin ediliyor.
Performans sistemini ilk uygulayan üniversite olan ve 2005 yılından bu yana öğretim üyelerine performansa dayalı döner sermaye ek ödemesi yapan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesinde, geçen yılın aynı dönemine göre döner sermaye ödemelerinde azalmalar olabileceği bildirildi.
Erciyes Üniversitesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, üniversitelerde yeni başlayan performans sisteminin henüz “komplikasyonları”nın oluşmadığını, öğretim üyelerine ödenen döner sermaye paylarında düşmeler olursa istifalarla karşı karşıya kalabileceklerini söyledi.
Öğretim üyesini tutamayız
Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliği’nde bir hasta için asistan doktora da, profesöre de verilen muayene ücretinin aynı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Doğru, “SGK, öğretim üyesi farkı adı altında bir sistem geliştirir mi, bilmiyoruz. Mevcut durumda öğretim üyesi ‘Ben eğitim yaparım, asistan gerekli görürse gider hastayı görürüm’ diyor. Şu anda yeni sistemin komplikasyonları oluşmadı. Ona göre öğretim üyeleri tavrını belirleyemedi. Mart ayında ödeyeceğimiz rakamları herkes çok merak ediyor. Eğer rakamlar düşük çıkarsa belki istifalarla da karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
Prof. Dr. Doğru, yaptıkları hesaplamalara göre, geçen yılın aynı dönemine göre hastane gelirlerinde yüzde 10-15’lik bir düşüş olacağını tahmin ettiklerini söyledi. Şu anda önceki dönemlerin meyvesini yediklerini belirten Doğru, “Şubat ayında, eski hastalarımızı yani hoca farkı vererek gelen hastaları tedavi ettik. Sonraki aylarda gelirlerimizde ciddi düşüşler olursa, ödemelerimiz de düşer. O zaman istifalar olabilir. Gelirimiz düşerse öğretim üyesini tutamayız” diye konuştu.
Eski ve yeni sistemler tamamen farklı
Başhekim Doğru, daha önce kendi bünyelerinde uyguladıkları performans sistemiyle, yeni getirilen sistemi karşılaştırdı. İkisinin birbirinden tamamen farklı olduğunu dile getiren Doğru, şöyle devam etti:
“Birinci fark, biz önceden yapılan işlemleri saat 14.00’ten önce ve 14.00’ten sonra olarak ayırıyorduk. Hoca farkı adı altında aldığımız ücretler vardı, bunlara ilaveten normal hastalar için performans ödemesi yapıyorduk. Bu süre şimdi saat 17.00’ye çekildi ve hoca farkı kalktı. Hastalardan hoca farkı adı altında herhangi bir ücret alamıyoruz.
Yeni sistemde ‘B puanı’ olarak ifade edilen ‘bireysel gelir getirici faaliyet puanı’ içindeki, mesai içi-mesai dışı olarak ifade edilen kısımlar eski sistemimizde de vardı. Ama puanları farklıydı. Yeni sistemde Sağlık Bakanlığının puanlarını kullanıp buna göre ödeme yapıyoruz.
Eski sistemimizde ‘etkileşimli paylaşım modeli’ diye bir model yoktu. Bireysel kazandığı puan neyse onu veriyorduk. İlaveten yüzde 200 civarında standart bir döner sermaye ödemesi alıyorlardı. Yeni sistemde bu standart döner kalktı. Öğretim üyeleri artık A, B, C, D, E olarak beş farklı kümeye göre pay alacak.
Eski sistemde eğitime ve bilimsel faaliyetlere katkı yoktu. Yeni sistemde bunlara katkı verilecek ve kaynağı hastane gelirleri olacak. Buraya kaynak aktardığımız için B kategorisinden verdiğimiz ödemeler azalmış olacak. Eğitime öğretime hasta gelirlerinden katkı yapmış olacağız.
Daha önceki ödeme modelinde, personelin kıdemine göre döner sermaye ödemesi yapılıyordu. Yani 1 yıllık bir hemşire ile 20 yıllık hemşirenin aldığı ücretler arasında fark oluyordu. Yeni sistemde bu fark kalkıyor. Yeni sistem çok fazla kıdem gözetmiyor.
Biz kendimize yönelik yönerge hazırladık, ama yönetmelik çerçevesinin dışına çıkamadık. Mesela bir hemşire için basamaklı kadro unvan katsayısı hazırlayamıyorsunuz. Dolayısıyla kişiler aynı ücretleri almış oluyorlar.”
12 milyon lira bizi rahatlatır
Başhekim Prof. Dr. Kudret Doğru, Torba Yasa’daki bir maddeye değinerek, tıp ve diş hekimliği fakültelerinde ortaya çıkabilecek nakit ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yapılacak SGK desteğinin, “hoca farkı geliri”nin fakültenin toplam geliri içindeki oranı yüzde 10’un üzerinde olan fakültelere sağlanacağını anımsattı. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesinde hoca farkı gelirinin toplam gelire oranının yüzde 7.3 olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Doğru, şunları kaydetti:
“Öyle bir şey olursa bizim için yıkım olur. Bizim 2010 gelirleri içinde 167 milyon lira gelirimiz olmuş, 12 milyon lira da hoca farkı adı altında para tahsil etmişiz. Bu, yüzde 7.3’lük geliri bu sene elde edemeyeceğiz demek olur. Torba Yasa’daki maddenin yorumu tartışılıyor. Yüzde 10’un altındakileri 10’a tamamlayalım mı, tamamlamayalım mı devam eden bir tartışma var. Eğer tamamlarlarsa bizi kurtarmış olurlar. Yüzde 10 verirlerse bizim gibi üniversite hastaneleri rahatlar. 10-12 milyon lira, bizim için iyi bir rakam. Böyle bir nakit girişi bizim döner sermayemizi oldukça rahatlatır.”
Önlem alınırsa komplikasyonların önüne geçilebilir
Başhekim Doğru, üniversite hastaneleri hizmet hastaneleri olmadığı için asistanların iş yükünde bir artış olmadığını ifade etti. Polikliniklerde günde 40-50 hastadan fazla bakamadıklarını belirten Doğru, “Erciyes, deneyiminden dolayı performansa geçişte en avantajlı üniversite olması gerekirken, performansa yabancı olanların daha zor durumda kalacaklarını söyleyebiliriz. Özellikle hoca katkı payıyla çalışan üniversite hastaneleri zor durumda kalacaktır. Zaman içinde üniversite hastanelerinin gelir kayıplarını telafi edecek önlemler alınırsa, yeni sistemle ilgili komplikasyonların önüne geçilir diye düşünüyorum” dedi.