Üniversite hastaneleri borçlu

siyasetten siyrilin..gereksiz personel calistirmayin. performansi sifirlayin.su anda gelsem 5 seneye sifirlarim o borcu..

Üniversite hastanelerinin esas sıkıntısı özelliği olan ağır operasyonları yapmak ve en ağır yoğun bakım hastalarının bakımını yapmaktır. Eskiden sevk sistemiyle paket olmadığından her gideri devlet öderdi. Şimdi ise paket zarara neden oluyor. Bu tip hastaları özeller almıyor. Nadiren bilmeden alsalar da veya sonradan hasta kronikleşse derhal resmi kurumlara sevki yapılıyor. Nitekim Müslüm babaya yapılan masraflar trilyonları buldu. Bunu bir özel hastanemiz medyada ödeyeceğini belirtti, ama Müslim baba gibi çok örnekler var. İşte sorunun kaynağı bu. Yoksa elektif bypass vs yapar milyarları götürürsün ama acil veya kronik olgularda zarar edileceği için kabul etmezsin.R. Aldag sağlık sistemimizi alt üst etti. Zarar ve sıkıntı büyük. Hastalar sanal (hayali) bıçak parasının bile özellere ödenilen astronomik meblalağlar göz önüne alındığında helal kabul ettiklerini belirtmeye başladılar.Sonu karanlık bir geçitten gidiyoruz, bakalım ne olacak.

Genel sorunu , ana ekseni tesbit ederek yol almak durumundayız ! Önce açıklamaya bakalım.Açıklamada sorunun genel hali , yaygınlığı var ! Neden sorusunu sormak durumundayız. Okuyoruz... "Borç rakamı çok değişik oluyor ancak ciddi bir borcumuz var, tüm Türkiye'de olduğu gibi. Burada borcun nominal değeri değil oranı önemlidir. 50 milyon civarlarında bir şey var. Yani bu aralıkta 45 olur, 55 olur ancak bunu karşılama oranımız kötü değil. Bu genel yapısal bir sorun. Üniversite Hastaneler Birliği toplantısı burada da oldu biliyorsunuz. Bizim üniversitemize özgü bir sorun değil"Medimagazin.Trakya Üniversitesi (TÜ) Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük Genel sorular soruyoruz ! Sağlık sisteminde akılcılık var mı ? , bilimsellik var mı ? , naif açıdan ahlak yada bilimsel anlamda etik var mı? Ekonometrik hali var mı? Peki Türkiyede bu sağlık sistemi ile gerçek anlamda yada rasyonel sigortacılığın gelişme şansı varmı? Mevcut sağlk sisteminde Malpraktis uygulamasının etkinliği , rasyonelitesi mantığı varmı ?Performasn sisteminin , sağlıkta sisyasi hegonyanın , CEOlarla işletilecek olan ve işletilen işlem dayalı sağlık sistemi. Sağlıkla ticaret, pazarlama ilişkisi konusunda sağlıkta artan irrasyonelite , harcama, gereksiz ilaç tüketimi olgusuna önce ilaçları reçeteleyen hekimlerin tüketim ve tüketim kültürünü artıran arka plan uygulama ve tutumların başlamak , önce kullandığımız prensip ve yöntemler sonra sıra gelebilirse aynı zamanda kendimize ayna tutmak durumundayız. Üniversitenin mevcut performan sistemi ile ilişkisi , üniversitenin içerik ve modelinin nasıl olması gerektiğini sorgulamamız gerekir.Üniversite kendine sornlarına tabiki topluma yabancılaşmıştır.Üniversite izlen politiklarla iş yükü ve maliyet sorunlarına boğulmuş durumdadır.Gerekçesiyada nedeni çoktur.Üniversitenin kendi işinin yapabailmesi sağlıkta birinci basmaktan taşarak gelen tisunami sorunlarıdır. Sağlıkta bütünsel birinci basamak ikinci basamak ilişkisi güçlü , sevk sistemi olan ,ticari ve işletme pazar unsurları son derece sınırlı , bilimsel gerekliliği ve kanıta dayalı tıpdan daha önce olasılık üzerinden sağlık sorunlarına yaklaşan bir tutum geliştirmeliyiz. Bu sorun sağlıkta gereksiz uygulamalar , kalite , etkinlik sorunu , ilaç firmaları hekim ilişkisi , sağlık sisteminin bilimsel ve akılcılığı, sağlık politikalarının rasyonelitesi ( eğer sağlıklı ve insani yol buysa ) birbirine bağlı çözülecektir , çözülmek durumundadır. Tekrar , net , açık biçimde elbette kırıcı olmadan ama kesin bir tutumla , hepimizin sağlıklı açık , kendi aramızda geliştirmek zorunda olduğumuz yeni bir tutum gelişmeye zorlandığımız nesnelliklerden geçtiğimizi ifade ediyorum. Sanıyorum ve umuyorum, belki bir nebze daha iyi olabilecek ,konumuz olan mesleki uygulama ve saygınlık dahil ,sağlıkta sağlık sisteminde bizim açık biçimde gördüğümüz ve kördüğüme dönen sorun ve uygulamalardan , aklın tükenme sendromundan çıkış ve bilimsel ve mali rasyonelite kavuşma beklentimiz ancak bu şekilde mümkündür. Tabiki , toplumun ve insanlarımızın buradaki mantığı kavram ve uygulama isteği , hatta toplumda son gelişmeler bu ihtiyacı belki bir zorunluluk ile , bu sonucu sağlayabilir. Çoklu denetimli , şeffaflık , açıklık , denetleyici ve eleştirici yaklaşım , siyasal ve cemaat yaklaşımı değil bilimsel yaklaşım. Saygılarımla.Dr Mücahit Altuntaş