İstanbul Tabip Odası, bazı özel hastanelerde hekim ve diğer sağlık çalışanlarının ücretlerinin 8 aya kadar ödenmemesi durumunu “sistematik ücret gaspı” olarak nitelendirdi. Yüz çalışanlı bir özel sağlık kurumu temel alındığında, çalışanların ücretinin 4 ay ödenmemesi durumunda, kurumun yaklaşık 928 bin lirayı gasp ettiğini ileri süren Tabip Odası, hekimlerin ve diğer çalışanların ücretini ödemeyen özel hastanelerin isimlerini ise açıklamadı.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, Genel Sekreter Dr. Ali Çerkezoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hasan Oğan ve Özel Hekimlik Komisyonu Üyesi Dr. Pelin Demirci, özel sağlık sektöründe ücretlerin ödenmemesi sorunuyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu ve Özel Hekimlik Komisyonu adına basın açıklamasını okuyan Dr. Hasan Oğan, özel sağlık sermayesinin hekimler başta olmak üzere tüm çalışanlarının en doğal hakları olan ücretlerini ödememeyi alışkanlık haline getirdiğini söyledi.
Hekim ve diğer sağlık çalışanlarının ücretlerinin 4 ay ödenmemesi durumunda özel hastanenin 928 bin lirayı “gasp ettiğini” dile getiren Oğan, bugüne kadar hekimlerin iyi niyetlerine bağlı olarak sürdürülen sistematik ücret gaspı olayına bundan sonra izin vermeyeceklerini kaydetti. Oğan, “Bu yöntemle hekim emeğini çalan tüm hastane gruplarına karşı her türlü demokratik ve hukuksal mücadeleyi hekimlerle birlikte sürdüreceğiz” dedi.
“Ücret gaspına izin vermeyeceğiz”
Özel sağlık sektörünün belirli ölçüde hekim istihdamını tamamladıktan sonra hızla kriz, maliyet ve yatırım sorunları gibi gerçeğe dayalı olmayan gerekçelerle hekim ücretlerini yüzde 10-30 oranlarında azaltma yoluna gittiğini ifade eden Oğan, “Tüm bu gerekçelerle bu sömürü yöntemini, yani, iş kanunu, evrensel hukuk ve teamüllere aykırı olarak, yıllık izin başta olmak üzere en temel haklarının işlevsizleştirilmesini ve 4-6-8 aylık hekim ücretlerinin bilinçli olarak ödenmemesini bir tesadüf değil, sistematik ücret gaspıolarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
Dr. Hasan Oğan, bu yöntemle 4 ya da 6 aylık sürelerde ekip/kadro değişikliğine gidilerek, hekimlerin iş değiştirmelerinin sağlandığını ve neredeyse bazı bölümlerde hiç ücret ödemeden yürütülen bir çalıştırma sistemi kurulduğunu anlattı. Yüz çalışanlı bir özel sağlık kurumu temel alındığında, özel sağlık kuruluşunun 4 ayda hekim ve diğer çalışanların ücretlerini ödemeyerek toplam 928 bin lira gasp etmiş olduklarını ifade eden Oğan, “Bugüne dek hekimlerin iyi niyetlerine bağlı olarak sürdürülen sistematik ücret gaspı olayına bundan sonra İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği olarak izin vermeyeceğiz. Bu yöntemle hekim emeğini çalan tüm hastane gruplarına karşı her türlü demokratik ve hukuksal mücadeleyi hekimlerle birlikte sürdüreceğiz” dedi.
Ara ödemelerle tepki yumuşatılıyor
İstanbul Tabip Odasının hazırladığı raporda, özel sağlık kuruluşlarının hekim ücretlerini hangi yöntemlerle “gasp ettikleri” anlatılıyor
İstanbul Tabip Odası tarafından hazırlanan “Hekim Emeğinde Bir Sömürü Yöntemi-Sistematik Ücret Gaspı” isimli raporda, özel hastanelerin çalışanlara ilk birkaç ay ücret ödedikten sonra ödeme yapmadıkları, oluşabilecek tepkiyi azaltmak için de ara ödemeler yapıldığı belirtilerek, bu yöntemle çalışanların en az 2 ya da 4 aylık ücretlerinin bloke edildiği kaydedildi.
Tepkinin ara ödeme ile azaltılamadığı durumlarda çalışanın ayrılmasının beklendiğini ve hastanenin hukuksal son karar oluşuncaya kadar hiçbir ödeme yapmamış olacağı belirtilen raporda, “Yöntem tek tek hekimler üzerinde uygulandığı gibi grupsal olarak da uygulanabilmekte, böylece sağlık kurumu 4-6 aylık dönemler halinde kadro değişimine gitmektedir” denildi.
Raporda, çalışanın sömürüyü kabullenmesinde şu faktörler gösterildi:
“Özellikle özel sağlık kuruluşlarındaki kadro kısıtlamalarından sonra çalışma koşulları uygun başka bir iş olanağının bulunmaması,
Çalışma koşullarının ve ortamın olumsuzluklara rağmen kötünün iyisi olması,
Yaşanan sorunu ekonomik olarak tolere edebileceği,
Kaybettiği ekonomik ve sosyal değerlerin kendisi için önemli ve öncelikli olmadığı yanılgısı,
Ayrılmak istediğinde kazanılmış haklarını yasal yollardan geri alabileceği inancı,
Diğer çalışanların sessiz kalışı ve kendisinin karşı çıkışının bir anlam ifade etmeyeceği düşünceleri.”
