MEDİMAGAZİN - Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Asuman Doğan, 2022 1. Dönem TUS sonuçlarını, Ankara’da bulunan Eğitim ve Araştırma Hastaneleri (EAH) ve üniversite hastanelerine açılan kontenjanlar, tercih edilme durumu ve alınan puanlar ölçeğinde değerlendirdi.
“Hekim yetersizliği, donanımı yetersiz hekim ile kapatılmaya çalışılıyor”
Mevcut tablonun ve sonuçların tüm ülke genelinde benzer olduğunun ifade edildiği değerlendirmede kadroların artırılırken herhangi bir çalışma yapılmadığı şu sözlerle ifade edildi:
“2020 - 2021 yılı aynı dönemler için 6 bin civarında kontenjan açılmışken, bu yıl 12 bin 294 kontenjan ile önceki yıllara göre tam 2 kat artış yaşanmıştır. Uzman açığını kapatmak için hiçbir insan gücü gereksinim ön çalışması yapılmadan bu kadroların bu düzeyde arttırılmasının uygun bir yaklaşım değildir. Türkiye’de hasta başına düşen hekim ve uzman sayısı yetersizliği bilinen bir gerçektir. Ancak bu sorunu alanında bilgi beceri ve donanımı yetersiz hekim ile kapatmak daha büyük sorunlara yol açacaktır”
“Uzmanlık eğitimi için gerekli kriterler açıkça belirtilmişti”
Tıpta uzmanlık eğitimi veren kurumların altyapısının, olanaklarının ve eğitici insan gücü kadrolarının sayısal olarak yeterliliği ve programların özelliklerinin o programda eğitilen sayısının belirlenmesinde önemli kriterler olduğu ifade edilerek şunlar kaydedildi:
“Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği Madde 3’te; Uzmanlık Eğitimi için olması gereken kriterleri açıkça belirtmektedir. Çekirdek eğitim müfredatı dışında, yatak sayısı, eğitim araç ve gereçleri, tıbbi cihazlar gibi fiziki yapıyı içeren donanıma sahip olması gerektiğini, programın uzmanlık eğitimi verebilmesi için sahip olması gereken asgari donanım, eğitici ve portföy düzeyini gösteren müfredat bileşenini, bir programın uzmanlık eğitimi için gereken vaka, ameliyat, tetkik ve diğer tıbbi iş ve işlem çeşitliliğini, ilgili programdaki eğitimin koordinasyonunda yetkili ve sorumlu olan eğiticiyi, uzmanlık öğrencisinin uzmanlık eğitimi süresi içerisinde kendi dalı dışında Kurul tarafından belirlenen ve tamamlanması zorunlu olan rotasyonları da tamamlaması gerektiğini açık ve net bir şekilde tanımlamaktadır. Ayrıca Tıpta Ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Dallarının Çekirdek Müfredat ve Standartları Belirleme Sistemi (TUKMOS) her bir branş tarafından belirlenmekte ve güncellenmektedir. Burada Müfredatın tanımı, temel yetkinlikler, Öğrenme ve Öğretme Yöntemleri, Eğitim Standartları, Rotasyon Hedefleri, Ölçme Değerlendirmeyi içeren başlıklarda kılavuz oluşturulmaktadır.”
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda arttırılmış kadroların, o tıbbi alanların gerektirdiği kriterlerde eğitimi alamayacağı vurgulanarak yeterli bilimsel bilgi, beceri ve davranışa sahip olmadan, yeterli bir deneyim, pratik kazanmadan uzmanlar yetişeceği ifade edildi.
İlk 5 dermatoloji, radyoloji, plastik, göz ve çocuk-ergen sağlığı
Ankara Tabip Odası, TUS’ta tercih edilen ilk 5 dalı şu şekilde sıralandı:
Deri ve Zührevi Hastalıklar, Radyoloji, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Göz ve Çocuk-Ergen Ruh Sağlığı
En az tercih edilen bölümler ise şöyleydi:
Acil Tıp, Beyin Cerrahisi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Kardiyovasküler Cerrahi, Genel Cerrahi ve Göğüs Cerrahisi
Tercih edilen branşlarda cerrahi alanların hiç tercih edilmediği ya da düşük puanlarla girildiği noktasına değinilerek sonucun toplum sağlığı açısından endişe verici olduğu da belirtildi.
Şartları iyi yerler tamamen doldu
Tıp öğrencilerinin tercihlerini yaparken son derece bilinçli olduklarının belirtildiği değerlendirmede, öğrencilerin seçtikleri yerlerde iyi eğitim, çalışma koşulları, döner sermaye gibi koşulları da değerlendirerek tercih yaptıkları ve bu yerlerin tamamının dolduğu kaydedildi.
Yapılan tercihler şu şekilde örneklendirildi:
Örneğin Kadın Hastalıkları ve Doğum ilk tercih edilen alan olmamasına rağmen Zübeyde Hanım EAH’da açılan 40 Kadın Doğum Hastalıkları kontenjanının tamamı, Sanatoryum Göğüs Hastalıkları EAH’inde Göğüs Hastalıklarına açılan 12 kontenjanın tamamı dolmuştur. Dr. Sami Ulus Hastanesi ve Üniversitelere açılan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları kadrolarının tamamı dolarken Sanatoryum Hastanesi (kontenjan 10 yerleşen 5) ve Ankara EAH Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları kadrosu (kontenjan 13, yerleşen 5) dolmamış, tercih edilmemiştir. Şehir Hastanesi Acil için 50 kontenjanın 38 i yerleşirken, Dışkapı EAH’ne açılan 12 kontenjanın sadece 1 tanesi dolmuştur. Dr. Sami Ulus EAH’ne açılan 8 Çocuk Cerrahisi kadrosuna hiç yerleşen olmamıştır.
Fizik Tedavi ve Rehabilatasyon (kontenjan 53 - yerleşen 53), Aile hekimliği (115-115), Anesteziyoloji (87-86), Çocuk—Ergen Ruh Sağlığı (29-29) ve Deri ve Zührevi Hastalıklara (65-63) açılan kadrolar dolmuş, tamamı tercih edilmiştir.
Ayrıca bir uzmanlık alanına ilişkin en düşük ve en yüksek puan arası makasın çok açıldığı görülmektedir. Örneğin; Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Cerrahisinde EA hastanelerine 45-57 puan ile yerleştirme yapılırken, Üniversite kadrosuna 73 (Çocuk Hastalıkları) ve 71 (Çocuk Cerrahisi) puan ile yerleştirme yapılmıştır. Aynı alanda bu kadar farkın olması bu alanlara girenlerin bilgi düzeylerinin farklı olmasının yanında hastaneler arasında da inanılmaz farkın olması; eğitimin standardize edilmemiş olmadığını ve bu farkın tercih edenler tarafından bilindiğini göstermektedir. Sonuçta 2 çok farklı puanla bu alana girmiş, 2 farklı eğitim ve pratikten geçmiş sonuçta aynı uzmanlık belgesine sahip uzmanlar karşımıza çıkacaktır. Bir diğer dikkat çekici sorun ise puanlar arasındaki farkın yıllar içinde değişmesi bir önceki yıllar ile bu yıl arasında bazı bölümlerde 10—12 puanlık fark göze çarpmakta tüm bu saydığımız nedenlerle aynı hastanede aynı bölümde çalışanlarla farklı hastanelerde aynı bölümde çalışanlar arasında çalışma barışı ast-üst ilişkisi bozulması kaçınılmaz olacaktır.
"Bazı bölümlerde kadrolar çok abartılı"
TUS yerleştirmesinde; göze çarpan en önemli hususlardan birisinin de bazı bölümlerde kadroların çok abartılı olması olduğunun ifade edildiği değerlendirmede, “Bu yaklaşım bu rakamların bilimsel değerler ile oluşturulmadığı kanaatini oluşturmaktadır. Örneğin Dışkapı FTR için 20, dahiliye için 30 asistan kadrosu açılmıştır. Aynı yıl ve kıdem içerisinde bu kadar asistan alınması eğitimin kalitesini ve sürekliliğini olmuşuz etkileyeceği kesindir. Bu kadar yatak sayısı, eğitim görevlisi sayısı ve donanımın yeterli olup-olmadığı bu kadroları açanlar tarafından cevaplanması gereken başlıklardan bir diğeridir” denildi.
Kapanacak hastanelerin eğitimi nerede verilecek?
Kapanması planlanan hastanelerde eğitimin nerede verileceğinin de ayrı bir sorun olduğu belirtilerek;
“Bu kadroların yerleştirildiği, hali hazırda kapanacak olan hastanelerden, örneğin Onkoloji Hastanesi’ne farklı dallara yerleşen 84 ve Dr. Sami Ulus Hastanesine yerleştirilen 33 asistanın nerede eğitimi tamamlayacakları bilinmemektedir. Bu kadrolar gittikleri hastanelerin kadroların ekleneceği düşünülüyorsa eğitimin niteliği daha da etkilenecektir. Eğitimin niteliği ve sürdürülebilirliği nasıl sağlanacaktır?” denildi.
"Geriye dönülmez bir durum"
Uzmanlık eğitiminin yol açacağı problemlerden en çok halk sağlığının etkileneceği ifade edilerek;
“Yoğun çalışma sonrası sınava girip bir uzmanlık alanına yerleşen hekim, hem alacağı eğitim hem de geleceği konusunda ciddi endişe taşırken, diğer tarafta verilecek sağlık hizmetinin niteliğinin nasıl olacağı önümüzde önemli bir sorun olarak durmaktadır. Bu yaklaşımdan en çok etkilenecek kesim toplum olacaktır. Tıp eğitiminin her kademesinde iyi hekimlik için iyi ve nitelikli eğitim önemli koşulardandır. Bu yaklaşımın etkilerini ortadan kaldırmak da uzun yılları alacaktır. Adayların uzmanlık eğitimine apar topar başlatılmaları nedeniyle geriye dönülmez bir durum yaratılmıştır. Ülkenin gereksinimi göz önünde bulundurularak uzmanlığa alınacakların sayıların belirlenmesi gerekmektedir” sözlerine yer verildi.