DİYARBAKIR-Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen sempozyuma, Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslan Bilici, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Erdoğan, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hakan Hakeri, Ausburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Henning Rosenau, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fuat Gürkan, çok sayıda bilim adamı ve öğrenci katıldı.
Sempozyum açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcımsı Bilici, Dicle Üniversitesi'nin son yıllarda uluslararası işbirliğine büyük önem verdiğini, başta Avrupa olmak üzere birçok ülke ile çeşitli alanda işbirliği yaptığını anlattı. Bu sempozyumun da alanında bir ilk olduğunu belirten Bilici, bundan dolayı emeği geçen herkesi kutladığını söyledi.
Tıp hukukuna büyük ilgi olduğunu ve bu alanda çok çalışma yapılmak istendiğini belirten Prof. Dr. Hakan Hakeri ise, "Çünkü bu alanda büyük eksiklik var ve yaptığımız sempozyumlar bu eksikliği gidermeye çalışıyor" dedi. Bu çalışmanın Almanlarla yapılmasının nedenlerini açıklayan Hakeri, "Almanya'da birçok üniversitede sadece bu alanda çalışan tıp hukuku enstitüleri var. Bizde ise bu alanda büyük bir eksiklik var. Almanlarla bunu yapmamızın ne faydası var derseniz; Almanlar, hukuk alanında çok ilerideler, tıp hukuku alanında da çok ileriler. Bu yüzden Almanların tecrübelerinden yararlanmamız bizim için çok önemli" diye konuştu.
Bu toplantıların yapılmasının amacının bilgileri uluslararası hukukla genişletmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Henning Rosenau, "Milli hukuk alanındaki çalışmalar uluslararası hukukla tamamlandığında özellikle kendi ufkumuzu genişletiyoruz, kendi hukukumuzdaki boşlukları, problemleri görebiliyoruz ve bunun için de yabancı meslektaşlardan yardım alıyoruz. Burada belki Almanya açısından şunu tartışmamız gerek; artık hekimlerin sorumluluğunda bazı kısıtlamalara gitmemiz gerekir mi? Buna karşılık Türkiye açısından baktığımızda ise tartışmalar henüz hekimin nasıl sorumlu tutulacağı yönünde. Yani, hekim sorumlu tutulmuyor. O nedenle Almanya'daki tartışmanın yönüyle, Türkiye'deki tartışmanın yönü farklı" dedi.
Türkiye'nin eski ve köklü hukuk fakültelerinden olan Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak başlattıkları ve giderek artan düzeyde sürdürdükleri bilimsel ve kültürel faaliyetlere bu sempozyumu da eklemenin sevincini yaşadıklarını söyleyen Prof. Dr. Selim Erdoğan ise, bu toplantının yapılış yeri olarak Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nin seçilmesinin kendilerini onurlandırdığını ifade etti. Erdoğan, "Tarih boyunca doğu-batı ve kuzey-güney akslarında ticaret yollarının kesiştiği noktada yer alan
Diyarbakır, potansiyelini açığa çıkarıp, yeniden bölgenin cazibe merkezi olmayı fazlasıyla hak ediyor. Üniversitemiz, bu tür kongre, sempozyum ve konferanslarla kendi imkanlarının da ötesinde destek vermeye çalışıyor" diye konuştu.
Toplumdaki huzur ve düzenin sürmesinin, herkesin sorumluluklarını bilmesi ve sorumluluklarını yerine getirmesi ile mümkün olduğunu dile getiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslan Bilici de, sağlık alanında insan hayatıyla birebir etkili bir alan olmasıyla, sağlık alanındaki hekimlerin, hastaların ve diğer çalışanların da sorumluluklarını ve haklarını çok iyi bilmesi ve bunları yerine getirerek, bunlara uyması gerektiğini kaydetti. Bilici, "Ancak bununla insan hayatı ve toplum hayatındaki düzenimiz,
huzurumuz devam edebilir" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Prof. Dr. Hakan Hakeri'nin yaptığı ilk oturumla devam eden sempozyum, iki gün sürecek.