TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA
ANKARA
Sayın Başkan ve üyeler,
Hekimlere göndermiş olduğunuz ve tarafıma da bu yolla ulaşan iletiden 24 Nisan 2015’te Ermenistan Tabipler Birliği’ne mektup yazmış olduğunuzu öğrendim.
Geçen yüzyılın başında dünyanın başka pek çok yerinde olduğu gibi Anadolu’da da acıların yaşandığı, savaşların ve karşılıklı kırımların sayısız can aldığı bilinmeyen bir durum değildir.
Yazmış olduğunuz mektubu bir taziye iletisi olarak da değerlendirmek olasıdır. Bu noktada sormak isterim! Benzer bir taziye Ermenistan Tabipler Birliği’inden de tarafınıza iletilmiş midir? Mektubunuz bir acının paylaşımı amaçlıysa eğer; paylaşım tek yanlı olamaz! Karşılıklık olmazsa olmaz gerekliliktir. Benzer bir iletinin karşı taraftan size gelmiş olması beklenir. Böyle bir ileti geldiyse paylaşılmayacağı düşünülemeyeceğine göre gerçek anlamda bir paylaşımın söz konusu olmadığını söyleyebiliriz.
Yüzüncü yıl dönümü gerekçesiyle Anadolu’nun doğu ve güneyinde geçtiğimiz yüzyılın başında yaşananlar üzerinden bilgiye ve dolayısı ile de gerçeklere dayanmayan söylemlerin öne çıktığı günler yaşıyoruz. Siz de farkında olmalısınız ki; bu hareketlilik bir acı paylaşımının ötesine geçmekte ve doğrudan bir milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef almakadır. Söz konusu olaylarla ilgili olarak vurgulanan 1915-1923 zaman aralığı hedefin yalnızca bir anma ve acı paylaşımı olmanın çok ötesinde olduğunu göstermeye fazlasıyla yetmektedir.
Durum böylesine duyarlıyken biz hekimleri temsil eden TTB’nin çok daha özenli olmasını beklemek en doğal hakkımızdır. Acı paylaşımı kisvesine büründürülen mektupların/taziyelerin ülkemize ve ulusumuza yönelmiş olan saldırganlık değirmenine su taşımaktan öte anlam taşımadığını sizlere anımsatmak zorunda kaldığım için üzgünüm.
Geçen yüzyılın başında Anadolu’nun doğusunda ortaya çıkan durum gereğince kaçınılmaz bir uygulama olan Ermeni Tehciri sürecinde yaşamını yitiren, saldırıya uğrayan yalnızca Osmanlı Ermenileri miydi? Her türlü etnik kökenden Osmanlı’nın payına bu acılardan hatırı sayılır bir pay düşmemiş miydi? Bu olaylar bahane edilerek yaşama geçirilen ve pek çoğumuzun belleklerindeki tazeliğini koruyan ASALA terörünün Türkiye’nin dünyanın pek çok ülkesindeki dış temsilciliklerinde 40’ı aşkın insanımızı aramızdan aldığı göz ardı edilebilir mi? Bu konuda birilerinin bizlerden özür dilemişliği var mıdır?
Çok değil, çeyrek yüzyıl önce Azerbaycan’da, Hocalı’da katliam yapanlar bu vahşet nedeniyle özür dilemeyi bırakın, taziyede ya da acı paylaşımında bulunmayı akıllarından geçirdiler mi? Haydi diyelim ki onlar düşünmedi bunu! Sizin aklınızdan geçti mi Azerbaycan Tabipler Birliği’ne taziye iletisi göndermek?
Sayın Başkan, üyeler,
Her konudaki söylem ve eylemleriniz fazlaca anlam taşımakla birlikte; uluslararası boyutu da olan bu konudaki mektubunuz Türkiye adına bir adım olması nedeniyle çok daha önemlidir! Bu gibi önemli adımların düşünülerek ve özenle atılması gerekmektedir. Ne yazık ki, bu adımı özenle atmamış olduğunuz görülmektedir.
Bu yanlış ve özensiz adımınızın başta Türk hekimleri olmak üzere Türk milleti adına bir şanssızlık olduğunu bilmenizi ister, saygılar sunarım!
Dr Ceyhun BALCI
İzmir Tabip Odası
2014-2016 Dönemi
TTB Büyük Kongre Delegesi
TTB'den 1915 olaylarının 100. yılında Ermenistan Tabipler Birliği'ne mektup
Sayın Dr. Zelveian,
Acı ve ızdırabı azaltmak üzere yemin eden biz hekimler, gerek toplumsal boyutta gerekse de bireysel düzeyde yaşanan tüm acıları, gözyaşlarını, ızdırabı, duygusal kırgınlıkları, travmaları kuşkusuz ki en yalın haliyle anlama olanağına sahip bir mesleğin üyeleriyiz.
Ne yazık ki insanlık tarihi, mazlum insanlara, halklara yaşatılan acılarla doludur. 1915 yılında üzerinde yaşadığımız topraklarda yaşananlar da bunların örneklerindendir. O yıl ve izleyen zamanlarda bin yıl barış içinde yaşayan halkları birbirinden koparan felaketler yaşandı. Bu felaketlerin acılarını, devam eden tahribatlarını kişisel ve toplumsal düzeyde yaşamaya devam ediyoruz.
Hekimler olarak biliyoruz ki hakikat herkesi iyileştirir. Tarihsel deneyimler göstermiştir ki mazlum halklar, onlara yaşatılan acıları anlayan, onarma çabasına girişen bir toplumsal duyarlılık karşısında yaralarını daha kolay sarar. Bu iyileştirme süreçlerinde biz hekimlere görev düştüğünü biliyoruz.
Ermeni halkının evlatları siz değerli meslektaşlarımızın, 24 Nisan 1915 ve sonrasında yaşanan, halen etkileri süregelen olaylardan kaynaklı yoğun acılarınızı anlıyor ve paylaşıyoruz. Bütün içtenliğimizle, toplumlarımıza, insanlığa karşı olan sorumluluğumuz ve hekim duyarlılığıyla, halklarımızın yakınlaşabilmesi ve yaralarının sarılabilesi, insanlığa benzeri acılar yaşatılmaması için birlikte çalışmalar yapma isteğimizi iletiyoruz.
En derin saygılarımız ve dostluk duygularımızla,
Dr. Bayazıt İlhan
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı