Medimagazin logo

TTB yeni grevlerin sinyalini verdi

TTB, iş bırakma eylemine katılan hekimleri tespit etmeye yönelik görevlendirilen müfettişlerin geri çekilmesini isteyerek, aksi takdirde yeni bir grev sürecinin başlayabileceği sinyalini verdi
Kaynak: MEDİMAGAZİN - Helin AYGÜN
TTB yeni grevlerin sinyalini verdi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

ANKARA-Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanlığının 19-20 Nisan’da yapılan iş bırakma eylemine katılan hekimleri tespit etmeye yönelik görevlendirdiği müfettişlerin geri çekilmemesi ve 13 Mart’ta yapılan mitinge katılan başhekimin göreve iade edilmemesi durumunda, “hekime şiddet” başlığı altında bir etkinlik ve grev sürecini gündemine alacak.

 

 

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, TTB Merkez Konsey üyeleri ve TTB Hukuk Bürosundan Av. Mustafa Güler ile birlikte TTB Genel Merkezinde basın toplantısı düzenledi.

 

 

Bilaloğlu, hekimlerin 13 Mart mitingi ve 19-20 Nisan iş bırakma eylemlerini “iş olsun” diye yapmadıklarını belirterek, “Somut taleplerimiz vardı, bir adım atılmadığı için halen var. Hekimler, sağlıkçılar arasında çok yaygın bir huzursuzluk, memnuniyetsizlik var. Bunun gerekçeleri ne muayenehaneler ne performans, ne öğretim üyesi sorunları ile sınırlı. Gerekçeler kurum hekiminden iş yeri hekimine, TSM hekiminden mecburi hizmetteki hekime, şef/şef yardımcısından uzmanına, asistanına, öğretim üyesinden yan dal asistanına bütün sağlık çalışanlarını kapsıyor. Gerekçeler hepimizi etkileyen çizgide, hürmetsiz tarzda ve sağlık politikalarında yatıyor. Bu etkinlikleri talepler anlaşılsın, karşılansın diye yapıyoruz. Ancak henüz alabildiğimiz yanıt, Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin sahaya inmesi” dedi.

 

Erzurum’da aynı hastanede üç hekimin hayatını kaybettiğini ve  Diyarbakır’da kaymakam tarafından bir kadın hekimin saldırıya uğradığını anımsatan Bilaloğlu, “Her idareciye, kaymakamlara saygımız vardır ama herkes gibi hadlerini bilmeleri gerekiyor. acil hekiminin ne yapacağını kaymakam mı söyleyecek hekimlere? İçişleri Bakanlığı nezdinde her üç olayı da takip edeceğiz ve hukuki süreçlerde gerekli desteği vereceğiz. Ancak sorun bütünüyle bizim yaptığımız can güvenliği gerekçeli eylemlerin ne kadar yerinde olduğunu göstermektedir” diye konuştu. Bilaloğlu, Erzurum’da meydana gelen ölümlerin de işyeri sağlık birimlerinin gerekliliğini ortaya koyduğunu kaydetti.

 

Hekimleri çileden çıkarıyorlar

19-20 Nisan sonrası müfettişlerin “sahaya inmesinin” büyük bir katılımla yapılan iş bırakma eylemine verilebilecek en son yanıt olduğunu dile getiren Bilaloğlu, Ankara, İstanbul, Van ve Bursa’da eyleme katılan hekimleri tespit etmeye yönelik müfettiş görevlendirildiğini ifade etti. Bilaloğlu, hak arama eylemlerinin, iktidarın kültürü nedeniyle zorluklarla karşılaştığını, baskı gördüğünü, TTB’nin bunu bilerek önce basın açıklamaları, video klipler, şarkı/türkülerle sorunlarını dile getirdiğini ancak, karşılık bulamayınca mesai dışında bir pazar günü miting düzenlediklerini, sonra da iş bırakma eylemi yaptıklarını anlattı. 13 Mart Pazar günü yapılan mitinge katıldığı gerekçesiyle Kayseri’de bir başhekimin görevden alındığını belirten Bilaloğlu, şöyle devam etti:

“Bir çileden çıkarma faaliyeti yürütülüyor. Bunu fark ediyoruz. Basın açıklamaları, klipler, şarkılar, türküler olmuyor. Pazar günü yapılan miting düzenliyoruz olmuyor. 19-20 Nisan’da on binlerce sağlık çalışanı etkinlik yapıyor ve müfettişler yollanıyor. Hekimler, kendilerini tutamayıp kontrolden çıkıp tasvip etmediğimiz eylemlere mi yönelsinler? Taş mı atsın hekimler? Böyle bir psikolojik germe metodu mu uygulanıyor? Sabır taşını çatlatmaya çalışan bir çaba var. Ama biz yine müfettişlerin karşısında da sakin olacağız.

 

Anlaşılan senaryo, hekimlerin duyulmama, görülmeme, üstüne üstlük müfettişlerce baskı oluşturulma karşısında kontrollerini yitirmesi, bir iki yerde öfkesini kontrol edemeyen hekimlerin yapacakları pek de uygun olmayan davranış ya da açıklamaları ‘malzeme’ ederek kamuoyu nezdinde hekimlere saldırı zemini oluşturulacak, Hükümet saldırıya geçecek.”

 

Bakan oy derdinde, hekimler can derdinde

TTB Merkez Konseyi Başkanı Bilaloğlu, Cumhurbaşkanı’na, Sağlık Bakanı’na ve YÖK Başkanı’na seslenerek, durumun acil olduğunu söyledi. Bakan Recep Akdağ’ın oy derdinde, hekimlerin can derdinde olduğunu dile getiren Bilaloğlu, şunları ifade etti:

 

“Müfettişlerinizi geri çekin, Kayseri’deki meslektaşlarımızı göreve iade edin. İllaki 19-20’sinde ne olduğu konusunda müfettişleriniz bilgi almak istiyorsa bu sürecin çağrıcısı ve onurla savunucusu olan Merkez Konseyi üyelerine sorsunlar. Her türlü karar ve gelişimin sahibi TTB Merkez Konseyidir, başka kişi aramaya gerek yoktur.

 

Taleplerimizle ilgili görüşmeleri başlatmak için talimat verin. Sağlıkçıların dışında, şiddet konusunda İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının da dahil edildiği bir masayı hızla oluşturun, alınan kararları hızla yürürlüğe koyun.

 

Bakan, ‘Sağlık hizmetleri ertelenemez’ diyor. Sağlık hizmetleri ertelenemezse sağlık hizmeti verenlerin talepleri de ertelenemez.

 

TTB atılacak adımları izlemektedir. Başta Diyarbakır Kocaköy olmak üzere bizleri tatmin eden adımlar atılmadığı takdirde öncelikle şiddet başlığında Türkiye çapında bir etkinlik ve takiben grev süreci gündeme alınacaktır.

 

Eğer hükümetin ve muhalefetin, iktidar adaylarının sağlık diye bir gündemi varsa adımlarını görmek, seslerini duymak için kulaklarımızı ve gözlerimizi açtık dinliyoruz.”

 

Bu bir soruşturma değil

TTB Hukuk Bürosu avukatlarından Mustafa Güler ise müfettişlerin görevlendirilmesini hukuki olarak değerlendirdi. Bir müfettişin inceleme yapabilmesi için suç eylemi iddiası olması gerektiğini belirten Güler, ortada suç olarak nitelenecek bir eylem olmadığını söyledi. Güler, müfettişlerin baskı kurmak amacıyla görevlendirildiğini ve onları görevlendirenlerin “görevi kötüye kullanma”suçu işlediklerini dile getirdi.

 

Av. Güler, “Sağlık çalışanları bilmeliler ki müfettişler soruşturma açmıyor. Hekimlere eyleme katılıp katılmadıklarını soruyor. Hekimlerin müfettişlere verecekleri tek cevap, ‘Meslek örgütünün çağrısıyla yapılan bir eylem’ olduğudur. Tüm hekimlere hukuki destek vermeye hazırız. Müfettiş görevlendirmelerinden hukuki olarak bir şey çıkmaz. Ama bu baskının bertaraf edilmesi için hekimlerin yanındayız” dedi.

ttb
"şiddet"
eylemlerine
hazırlanıyor
Yorum (12)
Hikmet YILMAZ
Sayın TTB yetkilileri bu yaklaşımla sorunlarımızı çözemezsiniz. Önce il il hekimlerle buluşun,hekimlere bu yapılan haksız uygulamaları anlatın. Siyasi değil ortak bir dil kullanın, anadoluyu çıkın ve gerekirse halka bu yapılan insan hakkı ihlallerini anlatın,mitingler yapın,toplantılar yapın ama lütfen çözüm getirebilecek şeylerle halkın karşısına çıkın aksi takdirde yüksek dozla narkozlanan bu halkı uyandırmanız mümkün değil. Halk bu vahim tablonun farkında değil, halk doktora her istediğini yaptırabilmenin rehaveti içinde denek olarak kullanıldığının bile farkında değil. Önce aldatılıp,deney objesi gibi kullanılarak oylarının alındığını, toplumda hastalıkların her geçen gün arttığını,hastalıkların kronikleşerek ciddi sekeller bırakmaya başladığını anlatın. Halkı yanınıza almadan ,yanlış uygulamaları alkışlayan bir halka gerçekleri anlatamadan hiç bir eylem ve yürüyüşünüz başarıya ulaşamaz.
0
Cevapla
DR SEFA
BENCE DE TTB NİN YAPTIKLARININ DAHA VERİMLİ VE SES GETİREBİLMESİ İÇİN HEKİMLERİ DAHA FAZLA BİLGİLENDİRMELİ VE DAHİL ETMELİ
0
Cevapla
DEMİR
Sitenin haberi veriş şekline bakın: ŞİDDET EYLEMİ?? Yapmayın Allahaşkına, umarım bunu yazan sevgili editörümüz de bu şidetten nasibini çok yakın zamanda çok az olsa alır da alay edilemeyeceğini acı bir şekilde öğrenir..
0
Cevapla
burak köçek
ne demek tbb nin '' ŞİDDET EYLEMİ'' .Artık birakınız efendim bu tarz söylemleri.sıkıldık gerçekten bizi ifade etmek ten çok uzak malum söylemler .Doktorlar bıkkınlık içerisinde ,haykırıyorlar....Duyun artık duyun.......SIKILDIK... SIKILDIK... SIKILDIK... Hep aynı bildik söylemler.....söylemler..söylemler.... .............
0
Cevapla
Bunalmış Dr
Sayın TTB yetkilileri, hekimleri siyasi partisi ve ideolojisi ne olursa olsun herkesi kucaklayacak şekilde bir söylem ve iletişim içerisinde olunuz. Ortak problemlerimizi herkese bütün hekimlere ulaşacak şekilde anlatınız. Halkımızada verdiğimiz bu kadar emekler karşılığında sağlık bakanın yanlış söylemleri toparlanarak ve maruz kaldığımız şiddet gözönüne verilerek verilen huzursuzluklar anlatılmalıdır. Özellikle Erzurumda intihar eden 3 meslektaşmızın hekimlerin maruz kaldığı baskının ortaya çıkmış şekli olduğu özellikle vurgulanmalıdır. Yapacağımız GREVDE daha etkin olacaktır. Yılmak yok, bu mesleği yere düşürmeye ve düşürtülmesine , sermaye ağalarına peşkeş çekilmesine müsade etmemeliyiz.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir