Medimagazin logo

Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gazi Yaşargil’e ‘fahri doktora’

Ege Üniversitesi’nin kuruluşunun 60’ıncı yılı ve 2014-2015 Akademik Yılı’nın açılış töreni yapıldı. Düzenlenen törende Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz tarafından, Prof. Dr. Gazi Yaşargil’e ‘fahri doktora’ verildi. Ayrıca Prof. Dr. Yaşargil ‘Bilimlerin Evreni’ başlıklı bir ders verdi.
Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gazi Yaşargil’e ‘fahri doktora’
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Ege Üniversitesi’nin 2014- 2015 Akademik yılının açılışı için bugün Prof. Dr. Yusuf Vardar (MÖTBE) Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi. Törene, Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ın yanı sıra, öğretim üyeleri öğrenciler ve davetliler katıldı. Ege Üniversitesi’nin kuruluşunun 60’ıncı yılı olması nedeniyle hazırlanan ve üniversitenin kuruluşundan bugüne geçen serüveninin anlatıldığı klip ilgiyle izlendi, ardından açılış konuşmasını Rektör Yılmaz yaptı. Ege Üniversitesi’nin zor şartlar altında kurulduğunu anlatan Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, şunları söyledi:


"Ege Üniversitesi 20 Mayıs 1955’te 194 öğrenciyle yola çıkmış, 60 yılda 60 bini aşan öğrenciyle 70 bin kişilik bir aileyle, çok önemli bir noktaya gelmiştir. Geçen yıl üniversitemizden 6 bin 721 öğrenci mezun ettik. Bu yıl 11 bin 245 genç enerji, ailemize katıldı. Bütün bunlar bizim sorumluluklarımızın önemli göstergeleridir. Ege Üniversitesi bazı üniversitelerin kuruluşunda, bazı üniversitelerin garantörlüğünde ve şu anda da kurulum aşamasında olan üniversitelere öğretim üyesi yetiştirme konusunda da sorumluluklarına devam ediyor. Uzmanlar, dünyanın 17 bin üniversitesini değerlendirilmiş ve çağın gereklerine uygun üniversite modelini ortaya konmaya çalışmış. Bunlardan ilk 200’e giren üniversitelerin araştırma üniversiteleri olduğu görülüyor. Araştırma üniversitesi olmayı herkes ister. Ama dünya ölçeğine baktığımızda, ilk 200’ün içinde örnek olarak bir Amerikan üniversitesini alırsanız, yıllık araştırma bütçesi 2 milyar doların üzerinde. Bu üniversitelerin bir diğer özelliği öğrenci sayılarının 25 bin civarında olmasıdır."

Akademik sorunlara da değinen Rektör Yılmaz, konuşmasının ardından, üniversiteden dereceyle mezun olanlar ve üniversiteye dereceyle girenlere çeşitli ödüller verdi.

İlk kez bir kadın profesör tarafından cübbe giydirildi

Törenin ilerleyen bölümünde, dünyada mikro sinir cerrahisinin kurucusu olarak bilinen ve ‘Yüzyılın Beyin Cerrahı’ unvanına sahip Türk bilim insanı Prof. Dr. Gazi Yaşargil’e, Ege Üniversitesi Senatosu tarafından verilen ‘fahri doktora’ unvanı beratı Rektör Yılmaz tarafından takdim edildi. Ardından Yılmaz, Prof. Dr. Yaşargil’e cübbesini giydirdi ve elini öpmek istedi. Ancak Yaşargil elinin öpülmesine izin vermedi. Rektör Yılmaz’a teşekkür eden Prof. Dr. Yaşargil, "Bana şimdiye kadar birçok kez cübbe giydirildi. Bu 15’inci. Beni heyecanlandıran ise ilk defa bir kadın profesör bana giydirdi" dedi. Bunun üzerine salonda gülüşmeler oldu.

Belki bir gün ışık hızıyla uçulabilir

Prof. Dr. Gazi Yaşargil, akademik yıl açılışı kapsamında ‘Bilimlerin Evreni’ başlıklı bir ders verdi. İnsan beyninin yüzde 10’unun kullanıldığı gibi bir düşüncenin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Prof. Dr. Yaşargil, "Bazıları, en mükemmel mikroskobu alınca ameliyat yapabileceğini düşünüyor, yok böyle bir şey. Bir Sümer atasözü ‘Boş vakit geçirdin, neye yaradı?’ der. Bana soruyorlar ‘Tatil yaptın mı?’ diye. Hayır tatil yapmadım. Neden? Benim çok daha önemli işlerim var meslekte. Gökyüzüne bakmışsın ne olmuş. Bilim adamları teknolojiyle çalışanlar, öyle bir lisan geliştiriyorlar ki ben bile beyin cerrahisinde çalışan arkadaşlarımı anlamakta zorluk çekiyorum. Böyle olunca biz halktan uzaklaşıyoruz ve insanlar bu yüzden bizden memnun değil. Bir gün belki ışık hızıyla uçulacak ama fiziki problemler var. Beyin çok hassas, bir kısmı çalışıyor bir kısmı çalışmıyor gibi beynin yüzde 10’nun çalıştığı gibi saçma sapan şeyler var, bu insanına bağlı" dedi.

Salondakilerin büyük bir dikkatle dinlediği Prof. Dr. Yaşargil, beyinde ortaya çıkan tümör ve damar yumaklarıyla ilgili ise "Benim ortaya koyduğum düşünce şu; bir damar yumağı, bir tümör beynin bir bölümünde çıkıyorsa orada kalıyor. Beyin sapında çıkan diğer tarafa geçmiyor. İddiam, en büyük patolojideki yanlış, infiltrasyon. Doğada olduğu gibi bizde infiltrasyon yok" dedi.

prof. dr. gazi yaşargil
fahri doktora
Yorum (10)
Frankie Bellevan
türkiye'nin seçkin üniversitelerinden ege üniversitesinin kuruluşunun 60. yılı camiasına ve ülkemize hayırlı,uğurlu olsun.. ege üniversitesi rektörü sayın prof.dr.candeğer yılmaz'a gazi yaşargil hoca'ya göstermiş oldukları incelikten dolayı teşekkürler,sevgiler,saygılar.. allah prof.dr.gazi yaşargil hocamızın ömrüne ömür katsın.. hocaların hocası...
0
Cevapla
kirpi
tamamen gerçek yaşanmış bir yaşargil anısı: 40 yıl önce. hoca isviçre zurih'te bölüm başkanı. en aktif olduğu yıllar. gençlik saflık işte. tıp fakültesini yeni bitirmişim. el yazımla oturdum güzel kısa bir mektup yazdım. hocam ben almanca bilmem.ama robet mezunuyum.istanbul tıbbı bitirdim.kızınız .... ile orak arkadaşlarım var.. .yanınıza volunter geleyim çalışayım kliniğinde ayak işleri de yaparım. fare de keserim.almanca öğrenirim beğenirsen ihtisasa al,beğenmezsen giderim.isvicre'de oturum hakkım var. 10 gün sonra bir zarf.zurih beyin cerrahisi bölümünden hocadan geliyor,biraz da kalınca.heyecanla ve umutla (zarf kalındı) açtım. el yazısı ile yazılı 3 sayfa mektup yaşargil hocanın el yazısı. o yıllarda pek ala daktilo var. sekreter yazsa daktilo ile yazar. ama hoca mektubu bana almanca yazmış. birini buldum çevirttirdim ama rezil oldum. mektup kısaca şöyleydi: "genç doktor önce almanca öğren (hocam bana niye almanca yazarsın ki ben zaten bilmediği yazdım). benim yanımda volenter de olsa çalışmak kolay değil. önce beyin anatomisi ve nöroloji öğreneceksin. sonra beyin cerrahisi öğreneceksin. bunların toplamı 6-7 yılı bulur. belki ondan sonra benim yanımda volenter,ayakçı asistanlık vs yapabilirsin.".. benim yanımda çalışmak öyle sandığın gibi kolay değildir.ben bugünlere gelene kadar labortuvarda kaç hayvan beyni üzerinde çalıştım biliyor musun? ************************************** hoca konferanslarını akıcı türkçe ile veriyor.ana dilini kaybetmediğini gururla anlatıyor. 40 yıl geçti sonra NŞ uzmanı olmadım. başka bir dalda uzmanlık yaptım ,filan... ama almanca bilmediğini söyleyen genç doktora özenle el yazısıyla ama almanca yazdığı mektubunu ve mektubun 'arrogant' içeriğini hiç unutmadım. Hocayla ilgili her haberde hemen aklıma gelir demek beynin derinliklerinde kaybetmemişim. hocama uzun ömür sağlıklı ve başarı dilerim. ********************************* konuyla doğrudan ilgisi yoktur ama: abd'de yahudi bir bilim adamı ustalığı mutlaka bir başka yahudiye aktarırmış ki yahudi bilim adamlarının sayısı artsın. bizde gözlemci izleme bilgi/görgü arttırma için türk türke yardım eder ama yerine bir türk yetiştirir mi çok azdır. neden?????"yengeç sepeti sendromu" olabilir mi? sepetteki yengeçler yukarı çıkanı aşağı çeker.
0
Cevapla
Frankie Bellevan
sevgili kirpi hocam:bizlerle paylaştığınız bu "eşşiz" ve "özel" anınız için size "sonsuz" teşekkürler... aradan bunca zaman geçmesine ve tüm kırgınlıklarınıza rağmen gazi yaşargil hoca için temenniniz ise takdire şayan: "hocama uzun ömür sağlık ve başarı dilerim." bizler de sizin bu dileklerinizden daha fazlasını sizin için dileriz kirpi hocam.. ellerinizden saygıyla ve sevgiyle öperim...
0
Cevapla
adsız
5 yıl önce.. Beynimde tamamen tesadüfi saptanan küçük bir tümör tespit edildi.. Allah kimseye vermesin.. Gazi Yaşargil'e ulaştım.O zamanlar Arkansas Üni.deydi.Adam beni telefonla aradı.Birisine gitmemi söyledi..O birisini de aramış..(Reklam olmasın diye adını söyleyemiyorum çünkü özel bir hastanede çalışıyor). Başka kimseye beynini ''mıncıklattırma'' dedi.. 5 yıl oldu..Allah Gazi hocadan da,O Birisi'nden de razı olsun.. İnsanlık kibir ve gurur değildir.İkisi de tevazu sahibi.Ben de öğretim üyesiyim.Şunu gördüm.Kişi ne kadar az bilirse,o kadar çok kibir sahibi oluyor.Meslektaşlarıma:Kibirli olmayın.Allah kibirlenenleri sevmez. Saygılarımla...
0
Cevapla
genç uzman
uzmanlığını birbuçuk yıl önce egeden alan genç bir uzman olarak yazıyorum gazi hocanın törenine egeden kaç hoca katıldı merak ediyorum kaç hoca muaynehanesini bırakabildi 5 yıl uzmanlık eğitimim boyunca yüzünü görmediğim o saygıdeğer hocalarım eğer katıldılarsa bilim adına neler söylediler çok merak ediyorum doçentliği aldıktan sonra rutinden çıkan ve sadece muaynehanesine giden(yayınları bile stoplayıp)hocalar sanırım sadece burada vardır egenin artık şovlara değil bilimsal aktivite yapan beyinlere ihtiyacı var saygılarımla
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir