Medimagazin logo

Tıp fakültesinde skandal iddia

330 hastaya böbrek enfeksiyon görüntülemesi, 235 hastaya da tüm vücut kemik kanser taraması yapılmış gibi gösterildi.
Kaynak: HÜRRİYET - AYSEL ALP
Tıp fakültesinde skandal iddia
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Toplam 565 hasta için hiçbir tarama yapılmamasına rağmen SGK’ya fatura edildi. Durumu SGK’ya aynı bölümde çalışan bir uzman doktor bildirdi. Hasta listesi ile birlikte verilen doktor dilekçesi, SGK’nin yoğunluğu nedeniyle henüz sonuçlandırılamadı.


Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden birine bağlı tıp fakültesinin Nükleer Tıp Anabilim Dalı’nda bazı işlemlerin yapılmadığı halde yapılmış gibi gösterilerek Sosyal Güvenlik Kurumu’na fatura edildiği iddia edildi. Şikayette bulunan, bu durumdan rahatsız olan aynı bölümden bir uzman doktor oldu. 4 Mayıs 2012 tarihli şikayet dilekçesi, İstanbul Cibali Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 8354376 numarayla kayıtlara geçirildi.

Uzman doktor, dilekçe ekiyle birlikte aralarında kendilerine hiçbir tetkik yapılmadığı halde yapılmış gösterilen kişilerin de yer aldığı toplam 822 kişilik listeyi kuruma sundu. Dilekçesinde “İlgili klinikten bu kişilere ilişkin tetkikleri isterseniz, bu işlemler gerçekten yapılmadığı için tarafınıza sunulamayacaktır” dedi.


Dilekçede ayrıca kanserin tanı ve tedavinin izlenmesinde en ileri yöntem olan ve ödeme kurumunun bir çekim için 1300 TL ödediği  PET-CT’nin SGK tarafından ödenebilmesi için hasta raporunun değiştirildiği iddiası da yer aldı.


BÖBREKTE ENFEKSİYON VE TÜM VÜCUT KEMİKTE KANSER TARAMASI
Uzman doktor SGK Cibali Sağlık Merkezi’ne verdiği dilekçesinde;
-   Normalda DMSA-SPECT görüntülemesi kiliniğimizde haftada 2-3 kez yapılmaktayken, ekteki 346 kişilik, yaklaşık 6 aylık süreyi kapsayan listede yer alan, 10-15 hasta haricinde hiçbir hastaya DMSA-SPECT görüntülemesi yapılmadığı halde Kurumunuza fatura edilmiştir. Bu tarihler dışındaki DMSA-SPECT sayılarına bakıldığında bile bu durumun normal olmadığı anlaşılmaktadır. İlgili klinikten bu hastalara ait görüntüler istenirse bu işlemler gerçekte yapılmadığı için tarafınıza sunulamayacaktır.
-  Ekteki 476 kişilik, yaklaşık 6 aylık süreyi kapsayan, kemik sintigrafisi SPECT görüntüleme hastalarının, SPECT görüntülüme yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın o tarih aralığındaki tüm hastalara SPECT görüntüleme yapılmış gibi gösterilip fatura edilmiştir. Bu hastaların da ancak yüzde 50’sine görüntüleme yöntemi uygulanmamıştır. Yine bu hastalara ilişkin görüntüler istenirse gerçekten yapılmadığı için tarafınıza sunulmayacaktır.

HERKES KAZANDI, SGK KAYBETTİ
SGK, her bir  DMSA-SPECT çekimi için 113 TL ödeme yapıyor. Dolayısıyla yapılmadığı halde yapıldı gösterilen bu çekim için yaklaşık 37 bin lira gereksiz ödeme yapmış oluyor. Aynı şekilde her bir KEMİK-SPECT içinse yaklaşık 101 lira ödüyor. Bu kurumda hastaların yarısına çekilmediği iddiası doğru ise; buradan da SGK’nin zararı 24 bin liraya ulaşıyor.

Böylece sadece bu tıp fakültesinde bildirilen bu işlemler için zararın 64 lira olduğu görülüyor. Konuyla ilgili aradığımız bir bürokrat, “Özetle bu işten doktor puan topluyor, performans alıyor. Üniversite döner sermaye topluyor. Görüntüleme merkezi de cebini dolduruyor. Kaybeden SGK oluyor. Tabii yapılmaması gerektiği halde yapılan tomografi ve MR’lar düşünüldüğünde hasta da kaybediyor. Çünkü gereksiz yere radyasyon almış oluyor” yorumunu yaptı.

RAPOR DEĞİŞTİ
Uzman doktorun şikayet dilekçesinde yer alan bir başka konu ise, yine kanser tanısında en ileri yöntem olan PET-CT’nin ücretini alabilmek için bir hastanın raporunun değiştirildiği bilgisi oldu. SGK, her PET-CT görüntülemesi, bazı şartlar altında ödüyor. İşte 1300 liralık bu çekimin parasını SGK’dan alabilmek için hasta raporunun değiştiği iddia ediliyor.


1 YIL OLDU, SONUÇ YOK!
Doktor, şikayetini 4 Mayşıs 2012 tarihli dilekçeyle  Cibali Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’ne bildirmiş olsa da, aradan geçen 1 yıl 3 ayda herhangi bir sonuç elde edilemediği öğrenildi. Konuyla ilgili olarak aradığımız SGK bürokratları ise, böyle bir dilekçenin kuruma geldiğini ancak yoğunluk nedeniyle henüz bir aşama kaydedilemediğini belirttiler. Ancak üst düzey bir bürokrat, incelemenin hızlandırılması talimatı verdiğini ve en kısa sürede sonuçlandırılacağını söyledi.

KANSER HASTALARI RİSK ALTINDA
Hemen hemen her hastanede performans yapabilmek, döner sermayeyi artırabilmek için hastalara gereksiz tetkik ve tedaviler yapıldığını belirten bir doktor bürokrat, “Örneğin radyoterapi almış bir hastaya, 6 aydan önce PET-CT yapılmaması gerekir. Çünkü sonuç yanlış çıkar. Sonuç yanlış olursa, tedavi de yanlış olur. Ama ne yazık ki hastaneler, üniversiteler 1300 TL değerinde olan ve yüksek puan getiren bu tetkiki yapabiliyorlar. SGK da tarih kontrolü yapmadan ödeme yapıyor. Böyle olunca hem hasta hem SGK kaybediyor” dedi.


SORUN NEREDEN KAYNAKLANIYOR?
Sağlık sektörünün tamamen ticarethaneye döndüğünü belirten bir doktor yönetici, “Devlet ve üniversite hastanelerinde ‘hizmet ihalesi’ yöntemiyle, parası olan herkes görüntüleme merkezi açıyor. Devlete ait bir MR makinesinde 50-100 hastanın çekimi yapılırken; hizmet ihalesi ile işletildiğinde bu sayı 250—300’e çıkıyor. Böyle olunca da yarım saat sürmesi  gereken bir çekim 10 dakikada sona eriyor. Bu nedenle de hastanın gerçek durumu ortaya konulamadığı için yanlış tanı konuluyor ya da tanı konulamıyor” diyor. Yine performans yapabilmek için MR, tomografi gerekmeyen hastalara bile çekim yapılarak gereksiz yere radyasyon almalarına neden olunduğuna dikkat çekiyor.


KURŞUN YALITIMLI ODA YOK, TEDAVİ VAR
Aynı yetkili, bir tıp fakültesinin Nükleer Tıp bölümünde ‘özel kurşun yalıtımlı oda’ olmadığı halde bir hastaya radyoaktif tedavi uygulandığını, bunun da bölümden bir öğretim üyesi tarafından savcılığa suç duyurusuyla ortaya çıktığını anlattı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun ilgili bölümü kapatma kararı almasına karşın, 2 aylık geçici kapatmadan sonra bölümün hukuksuz şekilde yeniden açıldığını söyledi. Yetkili, “Oysa radyoaktif tedavi yapılabilmesi için kurşun yalıtımlı odanın olması şarttır. Çünkü bu tedaviyi alan kişinin, sağlıklı insanların arasında dolaşmaması gerekir. Vücudundaki radyasyonu çocuklara, hamilelere, yaşlılara ya da sağlıklı tüm insanlara bulaştırma riski vardır. Bunun için izole edilmesi gerekir” diye konuştu.

tıp
fakültesinde
skandal
iddia
Yorum (10)
nihat uluer
4yıl sgk da 2tıp fakültesinin faturalarını inceledim.kesinlikle yolsuzluk olmaz.vurdum duymazlık memur gevşekligi vardır.ortalama 1tıp fakültesinde 3000kişi döner alır bahsedilen 2 yılda alınan paradan kime ne düşerki yolsuzluk yapsın .tıp fakülteleri saglık sistemimizin bel kemigidir.ileri tetkik tedavi diye yaptımız sevkleri unutmayalım. 50tl paket ödedimiz hastalara 100lerce lira harcadılar.devleti soydularda niye 500milyon tl görev zararı yaptılar.genel bütceden 500milyon verilip batmaktan devlet kurtardı ünüversitede yolsuzluk olmaz.tetkik önceden isteniyor hasta gidip yaptırmıyor döner sermaye faturayı kesmiş oluyor.bu sadece meslektaşların bir birine düşmanlıgı.2008de tüm tıp fakültelerine(30bin yataktan fazladır en agır hastalar gider,4,5milyon ödenirken özel hastaneler 6,5milyontl aldılar(yatak sayıları çok az)saglık bakanlıgı 13milyon aldı.yatak doluluk ve hasta agırlıgına bakın.ozaman saglık bakanlıgı /1 vergi verirken ünüversite /16vergi veriyordu.sgk saglık istatisliklerine bakın.dagıtılan dönerlere bakın en az döner ünüversitenindir.bunu tüm dünyaya delilleriyle isbat ederim.sgk ünüversite faturalarından /20lere yakın kesinti yapıyordu zaten bu fazlalıklar ödenmiyor.bilgi edinmeye ünüversiteler kaçlira fatura kesiyor sgk kaçlira ödüyor sorun işin acısı ünüversite sgkdan alamadıgı paranında vergisini öderÜNÜVERSİTE OLMAZSA ÖLÜRÜZ.Gerçek bir hasta olun ünüversiteden başka yer olmadıgını görürsünüz.baş müfettişin birine maliyeti kalem kalem isbat ettim özel hastanede açtıgımız sayfada hiç tahlil istenmemiş.ünüversitelerin aynı bölüm sayfalarını açtık hepsi paket fiyatının 2katıydı yani devletten 50tl alıp 100tl harcadılar.kuş giribini 45bintlye tedavi edip çok 4bintl aldılar.yogun bakımdan tüm ünüversiteler zarar ediyor niye bunlar dile gelmiyor.yogun bir bürokrasi var baş hekimin ana bilim dallarına sözü geçmez akademik özgürlük var.dönerdeki memurlar az çünkü memurkadrosu az hemşireleri dönerden çalışır vesselam çok sorunları var bir doktora tezi yazılabilir ama asla yolsuzluk yapmazlar.lütfen yıllık sgk saglık istatisliklerine bakın bilgi edinmeden verilen döner sermayelere bakın
0
Cevapla
nihat uluer
gelelim raporda oynamaya sut agır hastalar için bir işkence bir çok ilacı gerekli tetkiki yapamıyorsunuz 2008de ast,alt si normal hcv RNAsı pozitif hastaya interferon kullanamıyordunuz.Ünüversite vankomisine geçmiş parayı alamıyor amforetesin kullanmış parayı alamıyor.her birisi için şaçma kurallar var10bin-20binlik malzeme kullanılmış barkod istiyorlar ameliyathanede hangi malzemenin barkodu alınır.bugünde hepinizin başında istediniz tetkiki ilacı malzemeyi kullana biliyormusunuz.bu arkadaşların hatası Sutu idari mahkemeye verip iptal ettirmek dururken hukuku kullanmamaları.sgk kesintileri okadar korkunç boyutlara çıkmıştı hacettepe mahkemeye verdi sgknın faturaları sadece belge olarak incelemesi saglandı.SGK ya sorun toplamda ne fatura gelmiş ne ödenmişhepsi kayıtlı.ünüversitede yolsuzluk olmaz en az döneri asistan alır kullanılan her malzeme yapılan her işlem yazılmaz.zaten yazmayı sevmiyoruz en karlı işte girişimler bunlarda yazılmayınca hesap ortada yapılan iş alınan para ödenen vergi dagıtılan döner.ben ün üversitelerde çok asistanlık yaptım çok sıkıntı çektim haksızlıgada ugradım sana uzmanlıgı vermem diyen bir hoca yüzünden kışın türkiyenin bir ucundan öbür ucuna 2küçük bebekle gittim. ama ben yerleşik düzen insanıyım.şahsi kinimi işime yansıtmam yarın kendim dahil tüm yakınlarımı sizler gibi bende ünüversiteye götürecegim.bu sistem yıkılırsa yataklı saglık sistemi çöker hepimiz altında kalırız.
0
Cevapla
bedrettin alyamaç
Şimdi şikayet eden uzman doktora sormak lazım. şimdiye kadar nerdeydin devlet bunca zarara uğradıktan sonramı aklınız başına geliyor yoksa hastanede kuyruk acısı bir şey mi oldu...yinede sağ olun en azından yetimin malını korudunuz.........
0
Cevapla
DRER
bence de üniveristelerde üç kağıt olmaz.artı bu uzman doktorun başka bir hesabı vardır.
0
Cevapla
SGK
Uluer arkadaşımız üniversitede yolsuzluk olmaz diyorsunuz. Herkesi içine alamayız, ancak hala üniversitelerde yolsuzluklar yapıldığını hepimiz biliyoruz. Bir zamanlar 100 dolarlık stentlerin 2000 dolara devlete nasıl satıldığını hatırlatırım. SGK barkod uygulaması ile çok yerinde bir iş yapmıştır. Hırsızlık yapacak olan onun da yolunu bulabilir, fakat yine de epey kontrol sağlandı. SGK yolsuzlukları hissetse de kontrolleri de yapanlar doktorlar olduğu için çoğu suistimaller yüzeye çıkmıyor. Yolsuzlukların gizli kalmasının bir nedeni de SGKnın kamu hastanelerinde özel hastaneler gibi denetim yapmıyor olmasıdır. Özel hastanelerin denetlenmesi devletin hastanelerine göre çok daha sıkı bir şekilde oluyor. Belki kasıtlı yapmamışlardır, fakat yolsuzluk yolsuzluktur, savunmanıza gerek yok.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir