Dr.Ahmet Tevfik OZAN
Elazığ Bingöl Tunceli Tabip Odası
TTB Merkez Konsey Delegesi
Kanun Koyucu; Tıp Fakülteleri’ni “Temel Bilimler- Dahili Bilimler- Cerrahi Bilimler”deki akademik personel ve idari personelin bütünü olarak görür ve görevini;
A- Pratisyen hekim yetiştirmek
B- Uzman Hekim yetiştirmek
C- Araştırma yapmak
D- Bütün bunları yaparken üçüncü basamak sağlık hizmeti vermek şeklinde tanımlar…
Temel Bilimler Öğretim Üyeleri; yukarıda zikredilen görevlerden pratisyen hekim yetiştirme ve araştırma projelerinde görev alma işlemlerinde bizzat ;uzman hekim yetiştirme ve eğitim vermek gayesine matuf sağlık hizmeti sunma işlemlerinde dolaylı olarak hizmet verir.
Sağlık Bakanı; AB Standartları’na erişmek için Tıp Fakülteleri’nin sürekli dünya standartlarında pratisyen hekim yetiştirmesini ve hekim sayımızın yaklaşık olarak yüz binden iki yüz bin’e çıkması gerektiğini ifade etmektedir.
Bugün Türkiye’de; Sağlık Bakanlığı’na bağlı Eğitim Araştırma Hastaneleri’nde yukarıda zikredilen görevlerden “uzman hekim yetiştirme,araştırma yapma,eğitim pratiği için sağlık hizmeti verme” işlemleri rahatlıkla icra edilmekte ancak pratisyen hekim yetiştirme işlevi, sadece Tıp Fakülteleri’nce yürütülmektedir ..
Tıp Fakülteleri’nde ;Temel Bilimler kaldırılsa, Tıp Fakülteleri’nin Eğitim ve Araştırma Hastaneleri’nden bir farkı kalmaz.
Kanun Koyucu; Tıp Fakülteleri’nin eğitim amaçlı Sağlık Hizmetleri’ni verirken elde ettiği Döner Sermaye Gelirlerini yeni performans yönergesi ile Tıp Fakültesi’nde çalışan Akademik ve İdari Personele “teamüllere uygun, yönetim etiğine ve çalışma barışına uygun” bir şekilde dağıtılmasını öngörmüştür.
Performans Kriterleri ve hastane gelirlerine göre belirlenecek Alt ve Üst Sınır Katsayıları’nın belirleneceği Kurul’un “ya pastadan pay alacak bütün kesimleri ihtiva etmesi, ya da pastadan pay alacak kesimleri ihtiva etmemesi başka kişilerce kurulması” yönetim ve etik açısından uygun olacaktır.
Bazı Üniversiteler’de teşkil edilen kurul; çoğunlukla hastane yöneticilerinden oluşmuş; bu kurul da hastane maliye bakanlığından yardım alacak seviyede, kötü durumda olsa bile kendileri için en üst seviyeden ücret belirlemiş… kendileri dışındaki akademik personele en alt seviyeden ücret belirleyerek Temel Bilimler’deki öğretim üyelerinin bir yıl önce aldıkları katma değer ortalamasından 500-1000TL az almaları ortaya çıkmıştır… Neticede; bu kurulun kararı ile Başhekim Yardımcıları 8000 TL ve Başhekim 12000TL performans ücreti alırken,yani en üst sınır katsayısından ücret alırken diğer öğretim üyeleri alt sınırdan ,bir önceki yıla göre eksik ücret almaya başlamışlardır..
Böyle bir tablo karşısında.Temel Bilimler Öğretim Üyeleri “..Hayret!..Biz düşman mıyız?..Zenci miyiz..?...” sualini sormadan edememişlerdir..
Gelir gider dengesi bozuk olduğu için bu kabil üniversite hastanelerine avans veren “Maliye Bakanlığı -Sağlık Bakanlığı ve SSK Genel Müdürlüğü”nün,konuyu koordine eden YÖK’ün bu durumu kabul etmesi ve müdahil olmaması mümkün değildir.
YÖK her üniversite hastanesinden “gelir gider durumu-performans kurulunun kimlerden oluştuğu-maliye bakanlığından avans alıp almadığı-idareciler ve diğer öğretim üyelerinin hangi katsayıdan ne kadar performans aldığını” sormalı ve irdelemelidir..
Neticeten : gelir gider dengesi bozuk olduğu halde.idarecilerin üst sınırdan diğer öğretim üyelerinin alt sınırdan performans aldığı üniversite hastanelerinde; yeni bir kurul oluşturulması, bu kurulda “Temel Bilimler Başkanı- Dahili Bilimler Başkanı- Cerrahi Bilimler Başkanı- asistan temsilcisi- idari personel temsilcisi”nin olması, geçen yıl ortalama olarak belirlenen katkı paylarına yakın bir düzenlemenin yapılması ve idarecilerin ücretlerinin bu çerçevede yeniden belirlenmesi teamül ve yönetim etiği açısından gereklidir.
Kimbilir..?.. Belki böyle bir uygulama; bazı çevrelere Temel Bilimler’in zenci olmadıklarını hatırlatmış olur..!