Medimagazin logo

'Tecavüz de olsa ceninin yaşam hakkı ihlal edilemez'

Mahkeme tecavüz mağduru kıza izin vermedi...
Kaynak: VATAN - BÜLENT AYDOĞDU
'Tecavüz de olsa ceninin yaşam hakkı ihlal edilemez'
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Tecavüz sonucunda hamile kalan 16 yaşındaki anne adayının kürtaj başvurusunu mahkeme, “Anne yönünden sorun yaratmadığı ve başka bir zorunluluk hali olmadığı sürece gebeliği sonlandırmak ceninin yaşam hakkının ihlali sayılır” gerekçesiyle reddetti.

16 yaşındaki F.T.’nin kürtaj olmak istemiyle Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmasına neden olan olaylar zinciri 4 ay önce başladı. Yolda yürürken bir tinercinin saldırısına uğradığını, kendisine koklatılan bir madde yüzünden bayıldığını, kendisine geldiğinde boş bir arazide olduğunu ve bir şey hatırlamadığını anlatan genç kız ilk başta bu olayı polise ve ailesine söylemedi.

 

4 aylık hamile

Aradan 4 ay geçtikten sonra rahatsızlanan ve annesiyle hastaneye giden genç kızın burada yapılan muayenesi sonucunda 16 haftalık hamile olduğu ortaya çıktı. Genç kızın ailesi ailesi hemen bebeğin alınması için girişimlerde bulunduysa da hastane kürtajın yasal süresi olan 10 haftalık sürenin aşılmış olması nedeniyle savcılıktan izin alınmasını istedi.

 

Savcı kürtaj talep etti

Anadolu Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran T.’nin ailesi 16 yaşındaki kızlarının cinsel istismar sonucu hamile kaldığını ve bebeği doğuracak ruh halinde olmadığından kürtaj izni verilmesini talep etti. Başvurunun acil olması nedeniyle başvuruyu inceleyen savcı gerekli kürtaj kararının verilmesi için dosyayı Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

‘Ruh sağlığından önemli’

Gelen talebi değerlendiren Sulh Ceza Mahkemesi ise şok bir karara imza atarak kürtaj için izin vermedi. Mahkeme hakimi kararında, Anayasa’nın 17. ve 90. maddesi gereğince iç hukukun parçası olan İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 2. maddesinde düzenlenen yaşam hakkının korunmasının devletin görevi olması ve kararlarda kürtajın bir hak olarak tanımlanmaması, günümüzde ceninin yaşam hakkına sahip olduğu, anne yönünden sağlık sorunu yaratmadığı veya diğer bir zorunluluk hali olmadığı sürece gebeliği sonlandırmanın yaşam ihlali sayılacağını belirtti.

 

‘Hayatı tehdit ediyorsa...’

Kararda kürtajın yapılması için gereken şartlar ise şöyle sıralandı: “Nüfus planlanması kanuna göre gebelik annenin isteği üzerine 10. haftadan önce sonlandırılabilir. 10. haftadan sonra ise annenin hayatını tehdit etmesi ve doğacak çocuğun gelecek nesiller için ağır maluliyete neden olacağı hallerde raporla kürtaj yapılır. Ancak hekim bu kürtaj sonrası 24 saat içinde müdahale yapılan kadının kimliğini ve müdahale gerekçesini sağlık ve sosyal yardım müdürlükleri ile hükümet tabipliklerine bildirmek zorundadır.” Mahkeme ayrıca 7 gün içinde itirazın Asliye Ceza Mahkemesi’ne yapılmasını da tutanağa geçirdi.

 

Hukuka aykırı

Baro Kadın Hakları Merkez Başkanı Hale Akgün: Böyle durumlarda kürtaj yapılmasında hiçbir engel yok. Mahkemenin kürtaja hayır demesi hukuka aykırıdır. Adli vakalarda doktor raporuyla da kürtaj gerçekleştirilebilir. 20. haftadan sonra adli vakalarda anne ve bebek sağlığı için kürtaj yapılabilir. Bu da psikolojik sağlık raporuyla gerçekleştirilebilir.

Hayatı kararacak

Van Kadın Derneği (VAKAD) Gönüllüsü Zozan Özgökçe: 16 yaşındaki bir kız çocuğunun anne olması mantıklı mı? Okulu, yaşamı, hayati tehlikesi ne durumda bunları soruşturmak gerekiyor. Binlerce kadın bu tür vakalarda hayatını kaybetti. Kızın hayatı berbat olacak. Mahkemenin verdiği karar yasal bir karar değil. Hukuka aykırıdır.

Kürtaj yapılmalı

Soyal Hizmet Uzmanları Dernek Başkanı Kahraman Eroğlu: Ailesi ve yetkililer çocuğa yardım etmeli. Yıllarca sosyal hizmet uzmanlığı yapmış biri olarak düşüncem, doğacak çocuk her türlü tehlikeyi beraberinde getirecektir. Aileye ve kız çocuğuna sıkıntı yaratacaktır. Bebeğin alınması hem 16 yaşındaki kız çocuğunu hem de ailesini sıkıntıdan kurtaracak.

TCK’NIN 99’UNCU MADDESİ

Yasa ‘Kürtaj yapılır’ diyor

Savcı mahkemeden kürtaj izni isterken Türk Ceza Kanunu’nun 99. maddesinin 6. fıkrasından yola çıktı. kanun maddesinde, “Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması hâlinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir” deniyor.

‘Doğursunlar devlet bakar’ denmişti

Geçen yıl kamuoyunu uzun süre meşgul eden kürtaj tartışması Başbakan Erdoğan’ın “Kürtaj cinayettir” açıklaması üzerine başlamıştı. Dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise tartışmayı bir başka bir kulvara çekmiş, ‘Tecavüze uğrayan kadınlar doğursun, devlet bakar’ demişti. Ancak Akdağ’ın büyük tartışma yaratan bu önerisiyle ilgili herhangi bir yasal çalışma başlatılmamıştı.

'tecavüz
de
olsa
ceninin
yaşam
hakkı
ihlal
edilemez'
Yorum (9)
Frankie Bellevan
tecavüzcüye nüfus artışına katkıda bulunduğu için bir de maaş bağlayın. tecavüz ve doğum sayısıyla orantılı olarak maaşı da artırılsın. size yakışır. nasıl olsa bizden hayır yok. bizde takat kalmadı.
0
Cevapla
jane doe
O tecavüz bebeği doğar, yurda verirler, Bebek yurtta büyür, büyüyünce ona da tecavüz edilir, onun da bebeği olur,öyle...
0
Cevapla
Frankie Bellevan
recep akdağ önce kadın sığınma evlerinde fuhuş yaptırılan zavallı kadınlara baksın. sayısız kadın hunharca katledilmiştir ve halen katledilmeye devam ediyor. küçük yaşta kız çocukları sayısız kişinin tecavüzüne uğruyor. pozantı cezaevinde yaşananları biliyoruz.(bu olay adalet bakanlığının sorumluluğunda) fatma şahinden zavallılar bir hayır göremediler. artık sayın fatma şahin bu engin tecrübelerini gaziantep belediye başkanlığında kullanır. bakalım yeni kadın aile ve sosyal politikalar bakanımız bu konularda ne yapacak? bence hiç. iktidarları zamanında ahlaki çöküntü yaşanıyor. aileler paramparça. boşanma oranlarına,istatistiklere baksınlar. bu durum muhafazakar geçinen iktidarların genel klasiğidir. zamanında sürekli yıpratmaya çalıştıkları,şimdilerde ise çıkarlarına öyle geldiği için savunur göründükleri turgut özal'lı anavatan partisi döneminde de aynı durumlar yaşanmış rüşvet,yolsuzluk ve fuhuş ayyuka çıkmıştır. inanmayan biraz araştırsın. yaşı müsait olup vicdanı olanlar da özal'a en büyük muhalefeti şimdiki iktidar sahibi içinde olanların yaptığını bilirler. süleyman demirel'den(islamköylü pehlivan veya çoban sülü)bir alıntı:dün dündür,bugün bugündür.
0
Cevapla
asistan
Tecavüz bebeğine devlet bakar diyenlere şunu sormak lazım: Karınızın kızınızın başına aynı şey gelse bu kadar esnek düşünebilecek misiniz?
0
Cevapla
Hilal
Ben hep şunu merak etmişimdir, bu çok yanlış ve hep geç kalmış kararları verip insanların hayatlarını karartan hakimlerin adları baş harflari dahi olsa neden açıklanmaz acaba. Doktorlarla ilgili bişey olsa önce hastanesi ve adı açıklanıyor hepimiz biliyoruz. Adaletin olmadığı haksızlıklar ülkesi Türkiye, Allah kimseyi Türkiye nin adaletine muhtaç etmesin.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir