Sonuçları, Nature ve Nature Genetics dergilerinde yayımlanan araştırmalara göre, hemen hemen her insan bu genetik varyantlardan en az birini taşıyor. Araştırma bulgularının, yeni tedaviler geliştirilmesinde yararlı olacağı belirtiliyor.
İlk çalışma kapsamında 24 ülkeden bilim insanları, 200 binden fazla kişinin verilerini inceledi ve gen haritasında kan basıncıyla ilişkili 16 yeni bölüm saptadı. Nature Genetics'de yayımlanan ikinci araştırmada da 6 yeni genetik dizi belirlendi.
İngiliz kalp hastalıkları vakfı "British Heart Foundation" uzmanları ise sağlıklı kan basıncı için yaşam biçiminin en belirleyici etken olduğunu kaydediyor.
Vakfın tıbbi direktörü Prof. Peter Weissberg, dünyanın her yerinden araştırmacıların, kan basıncını kontrol eden bazı genleri bulduklarını ve bu verilerin gelecekte yeni tedavilerin yolunu açabileceğini söyledi. Weissberg, genlerin "bulmacanın sadece bir parçası" olduğunu vurgulayarak, yüksek tansiyonu önlemek için yaşam biçimine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yüksek tansiyonun (hipertansiyon), kalıtımsal olduğu kadar obezite, egzersiz ve tuz tüketimiyle de bağlantılı olduğu biliniyor. Yaşam biçiminin tansiyon üzerindeki etkileri bilinmekle birlikte, hipertansiyonun genetik kökenleri hakkında çok az veriye ulaşılmıştı.
Araştırmacılar, son çalışmalar ile kan basıncını etkileyen genlerin ancak yüzde 1'i belirlenmiş olsa da bu bulgularla genlerin tansiyon üzerindeki rolünün anlaşılmasında "önemli aşama" kaydedildiğini belirtiyor.