Cander, AA muhabirine yaptığı açıklamada, acil servislerde yaşanan problemler ve acil çalışanlarının durumu hakkında bilgi verdi. Acil servislere başvuruların çok olma nedenlerine bakıldığında ulaşmanın kolay olması ve hizmetin ücretsiz verilmesi gibi nedenlerin öne çıktığını kaydeden Cander, gelişmiş ülkelerde başvuruların daha az olduğunu ifade etti.
Gelişmiş ülkelerde başvuruların az olma sebebinin aile hekimliği sistemlerinin daha iyi oturmuş olmasından kaynaklandığını bildiren Cander, "24 saat boyunca ulaşabildikleri aile hekimleriyle paylaşarak sorunlarının çoğunu çözüyorlar. Biz de özellikle yeşil alan hastası çok fazla iken yurt dışında genellikle gerçek acil hastalar acil servise gidiyor. Hatta bazı ülkelerde ambulans ve doktor kararı olmadan acil servise gidemiyorsunuz" diye konuştu.
Türkiye'nin acil servislerle ilgili en önemli probleminin başvuru sayıları olduğuna dikkat çeken Cander, "Günde bin 500-2 bin civarında hastanın başvurduğu acil servisler var. Bu tam bir afet tıbbı göstergesidir. Yani afet olaylarında nasıl ki hizmeti tam olarak veremiyoruz, yeni organizasyonlara ihtiyaç oluyor, aslında hemen her gün acil servislerde bir afet yaşanıyor" dedi.
-"Acil servislerde sıra sistemi geçerli olmaz"-
Acil servise başvuruların çok olmasının gerçek acil vakaların bakımını engellediğini ifade eden Cander, insanların aciliyetine göre hizmet almasının temel kural olduğunu söyledi. Cander, "Mesela acil servislerde sıra sistemi geçerli olmaz. Önemsiz hastalığı olan bir insan önemli hastalığı olan kişileri beklemek zorundadır. Bu bekleme bilincini de ülkemizde yerleştirmemiz gerekiyor. Eğer aciliyetiniz çok öncelikle değilse beklemeyi bileceğiz" ifadelerini kullandı.
Cander, acil servislerde şiddetin artmasına hizmetlerin kolay verilmesi ve kalabalık ortamların sebep olduğunu vurgulayarak, "Ağır iş yükü altında hizmet vermeye çalışırken, sistemin aksayan noktaları doktorlara fatura edildi. Bu yüzden yanlışlığı veya beklediği hizmeti alamayan hasta, faturayı doktora kesiyor ve bunu en ilkel şekilde şiddet uygulayarak yapmaya başladı" dedi.
Doktorların şiddete uğramasının toplumda hiçbir toplumda kabul edilmediğini anlatan Cander, çözüm için medyadan, politikacıya, eğitim kurumlarına kadar herkesin el birliğiyle hareket etmesi gerektiğini bildirdi.
Cander, toplumda doktora yapılan şiddetin ülkeye zarar vereceği, gerçek hastaların da bu şekilde sağlık hizmetlerinden geri kalacağı bilincinin yerleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Sağlıkta yaşanan dönüşümde en büyük yükün doktorlara bırakıldığını ifade eden Cander, bu yükün altında kalan bazı doktorların da şiddete maruz kaldığını, psikolojilerinin bozulduğunu, bazılarının da ilaç kullandığını söyledi.
-Doktor-hasta ilişkisi yeniden tanımlanmalı-
Vatandaşların sağlık hizmetlerinden memnun göründüğünü kaydeden Cander, doktorlarda ise büyük bir memnuniyetsizlik olduğunu ileri sürerek, bunun da orta ve gelecek vadede sağlık sistemi için tehlike olarak göründüğünü belirtti.
Cander, şunları söyledi:
"Öncelikle doktor-hasta ilişkisini yeniden tanımlamak gerekir. Doktorların hastalara en önemli katkıyı vermek için çalıştıklarını hastaların bilmesi gerekiyor. Doktorların özellikle acil servislerde iş yükünü azaltmak gerekiyor. Bunun içinde bir şekilde acil servislere başvuruların sisteme bağlanması gerekiyor. Bunun en önemli örneği aile hekimlerinin güçlendirilmesi. Yani herkes her istediği şekilde acil servise başvurmamalı. Bir de acil servis ücretlerinin daha değerli olduğunun bilinmesi gerekiyor. Bu da maddi dengelere yansıtılmalı yani 24 saat boyunca bütün acil hizmetlerini ücretsiz alırsanız bunun sonucu iş yükünün artması olacaktır. Dolayısıyla özellikle sigorta şirketlerinin ve SGK'nın bu acil servis yoğunluğunu azaltmada inisiyatif alması gerekiyor."