Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Ayşe Filiz Avşar, son yıllarda sezaryen oranının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artmış olmasının birtakım sebeplere bağlı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, bunlardan birinin, kadın-doğum hekimlerinin kendilerini hukuki olarak korumak açısından vajinal doğum esnasında yaşanabilecek herhangi bir durumda aleyhlerine açılabilecek davalardan kaçınmak için defansif tıbbın sonucu olduğunu söyledi.
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ
“Kadın-doğum hekimleri hukuken korunmalı”
Doktorların, sezaryen oranlarının artmasını engellemek veya oranını düşürmek için hukuki açıdan yapılacak bazı düzenlemelerle koruma altına alınmalarının gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Avşar, “Bunun için tıbbi endikasyonların doğru konularak yaptırıldığı vajinal doğumlarda ortaya çıkabilecek olan komplikasyonları mutlaka doktorun lehine hukuki açıdan koruyucu olarak değerlendirmek ve bunları kabul edilebilir hale getirmek gerekir.” dedi.
Bu önlemlerin tek başına yeterli olmadığını, doğum esnasında birtakım komplikasyonların oluşabileceğini hastaların da kabul etmesi için çok iyi bir değerlendirme ve bilgilendirme sisteminin getirilmesine de ihtiyaç olduğunu sözlerine ekleyen Avşar, “Buna bağlı olarak ikinci bir önemli noktayı da dile getirmek gerekir. Kadın-doğum hekimleri hem anne hem bebekle, yani iki kişiyle uğraşmaktadır. Kabul edilmelidir ki, burada iki farklı hayatı kurtarmak kolay değildir, aksine emek ve sabır gerektiren riskli, yorucu ve uzun bir süreçtir. Bu kadar zorlu bir sürecin sonunda hekimler de, kendileriyle ilgili bir sıkıntı ortaya çıkmaması ve hukuki açıdan bir problem yaşanma riski açısından bir yandan defansif tıbbı ortaya sürmekte bir yandan da kadın-doğum hekimliğinin özellikle doğum hekimliği kısmından kaçınmaya çalışmaktadırlar.” dedi.
“Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda kadın-doğum puanları düştü”
Duruma başka bir açıdan bakıldığında, kadın-doğum hekimliğinde Tıpta Uzmanlık Sınavı puanlarının aşağıya düştüğünü söyleyen Prof. Dr. Filiz Avşar, “Bu branşı daha düşük puanlı öğrencilerin seçtiğini görüyoruz. Bu durum gelinen nokta açısından son derece çarpıcıdır.” şeklinde konuştu.
“Obstetrik açıdan doğum hekimliğinden kaçınmalar olacaktır”
Avşar, “Kadın-doğum hekimliğinde uzmanlığını almış olanlar yakın zamanda bu problemlerden tamamen kurtulmak amacıyla obstetrik açıdan doğum hekimliğinden tamamen kaçınacak ve gebe takibinden vazgeçeceklerdir. Bu ise şu an Türkiye’nin içinde bulunduğu maternal ve perinatal mortalite ve morbiditede gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaşmış veya bu rakamları yakalamaya çok az kalmışken, yeniden mortalite ve morbidite oranlarının artmasıyla bizim için sıkıntılı bir sürecin başlayacağını düşünmek açısından unutulmaması gereken bir durumdur.” dedi.
“Medyaya ve bütün kurumlara görev düşüyor”
Prof. Dr. Filiz Avşar sözlerini, “Tüm hekimlerle birlikte kadın-doğum hekimlerinin de saygınlığının yeniden kazandırılması ve desteklenmesi için medya, özel ve resmi kuruluşlar tarafından bunun alt yapısının hazırlanmasının doğru olduğu düşüncesindeyim.” diyerek tamamladı.