Medimagazin logo

Sağlıkta önemli kararlar KHK ile değil, geniş katılımlı sağlık şûrası ile alınmalı

Sağlıkta önemli kararlar KHK ile değil, geniş katılımlı sağlık şûrası ile alınmalı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Son günlerde Sağlık Bakanlığının kanun hükmünde kararnamesi gündemdedir. Bu kararname içerisinde, bakanlık teşkilat yapısının bakanla gelip bakanla gitmesi düşünülmektedir. Bu kararname içeriğinde, Kamu Hastaneleri Birliği (KHB) yasa tasarısının varlığından  söz edilmektedir. Teşkilat yasası, bürokratları ilgilendiren ve bir bakanın çalışma ekibini seçmesini sağlayacak makul bir uygulamadır. Ancak KHB yasası yarım milyon sağlık çalışanı ve ailesini ilgilendirmektedir ki, bu tasarı ile sağlıkta hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. 

 

KHB yasa tasarısı bir cümle ile özetlenecek olursa; her ilde bir Genel Sekreterin devlet hastanelerini özel bir işletme mantığı ile yönetmesidir. KHB yasa tasarısı sağlıkta ciddi bir dönemeçtir. Anlamakta güçlük çekilen şey, sağlıkta bu kadar ciddi bir değişimin neden gerektiği kadar tartışılmadan yapıldığıdır. Tartışılmasına gerek olmayan mükemmel bir sistem mi, yoksa ne pahasına olursa olsun uygulanması gereken bir sistem mi? Tasarı ile ilgili hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının görüşü alınmamıştır. Yeni anayasa tartışmalarında iktidarın göstermiş olduğu pozitif ve katılımcı yaklaşım, sağlıkta yeni bir anayasa olan bu tasarı için şu ana kadar yapılamamıştır.

 

Tasarı ile düşünülen yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden. Bununla birlikte ülkemizin doğusunda aşiretlerin etkinliği bilinmektedir. Sosyoekonomik gelişmişliği belirli oranda kalan bu bölgelerde, sağlığı yerelden yönetme fikri her an aslanı kediye boğdurma politikasına dönüşebilir.

 

Bu sistemin en önemli özelliği sözleşmeli personel uygulamasına geçiştir. İş güvencesinin olmadığı bu durum hangi çalışan tarafından istenebilir ki. Hekimler ve sağlık çalışanları karayollarında çalışan mevsimlik işçi durumuna getirilmektedir. Hasta memnuniyetinin merkeze alındığı mevcut sistemde, bir de hekimin sözleşmeli olması, hekimlik mesleğinde kaygıları zirveye taşımaktadır. Ayrıca, sadece sağlık sisteminde çalışanların sözleşmeli olduğu bir durum, kamuoyunda sağlık çalışanlarını daha zor pozisyonlara getirecektir. Seçim dönemi öncesinde sözleşmeli personelin kadrolara alınıp, seçimden sonra tümden sözleşmeli sisteme geçilmek istenmesi ciddi bir çelişkidir. Kaliteden ziyade çok hasta bakmaya dayanan performans sistemi ile sözleşmeli sistemi birlikte düşündüğümüzde, ortaya çok sakıncalı manzaralar çıkacaktır. İşini iyi yapan değil, piyasaya uygun çalışan, daha çok gelir getiren hekimler sözleşmeli sistemin baş aktörleri olacaktır.  Kamu hastanelerinde uzmanlaşmış, kalifiye hekimlerden ziyade, kısa sürede onlarca hasta bakabilen hekimler tercih edilecektir. Çünkü mevcut sistem bunu gerektirmektedir.

 

            Sisteme ister özerkleşme, ister özelleşme denilsin, kamu hastaneleri bir işletme mantığına dönüştürülecektir.  Tasarıya baktığımızda devlet hastanelerini işletmek, işlettirmek, kiraya vermek, maliye bakanlığına devredip satışını yaptırmak gibi kavramlar özel ticari alanın anahtar kelimeleridir. Sağlıkta hizmet alan kesimin memnuniyetinde ciddi artışlar sağlanmışken, hastaneleri devretme, elden çıkarma girişimlerini anlamak zordur. Ülkemizin artan terörle yeni bir mücadele dönemine girdiği bir dönemde yarım milyon sağlık çalışanının pozisyonları ile oynamak mantıklı değildir.

 

            Sağlıkta ciddi bir değişiklik yapılmadan önce, özellikle KHB yasa tasarısından önce iyi düşünmek ve istişare mekanizmasını çalıştırmak gerekmektedir. Sağlık şûrası oluşturulmalı ve bu çeşit kararlar geniş katılımlı şûralarda alınmalıdır. Yoksa mevcut sosyoekonomik yapımızla sağlık; siyaset, aşiret, performans sistemi ve sigorta şirketleri arasında sıkışıp gidecektir.

 

 

Prof. Dr. Özkan ÜNAL

Van Hakkâri Tabip Odası Başkanı

sağlıkta
önemli
kararlar
khk
ile
değil
geniş
katılımlı
sağlık
şûrası
ile
alınmalı
Yorum (3)
Dr.Cevdett
''Tasarı ile ilgili hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının görüşü alınmamıştır.'' Diyor Özkan kardeşim. Zaten bütün sıkıntıların altında bu ''ben bilirim'' yaklaşımı yatmaktadır. 1 ay önce döner sermaye yönetmeliği yenilendi, daha uygulamaya girmeden 2 defa değişiklik yazısı geldi. İşi enine boyuna düşünmeden yaparsanız böyle olur.
0
Cevapla
Ahmet Bakan
Yeni teşkilat yasası düzenlenirken dikkatimi çeken husus doktorların ayrı telden yardımcı sağlık personelinin ayrı telden çalması oluyor. Oysa yapılacak değişiklik herkesi ilgilendiriyor ve mağdur etme ihtimali var. Oysa hep beraber hareket edilse daha güzel olmazmı. Yapılan açıklamaların doktor endeksli olmaması ve tüm personeli kapsayıcı cümleler kullanılması yerinde olacaktır. Neticede birlikten kuvvet doğacaktır. Söz konusu yasa tasarısının sadece doktorları ilgilendirdiği şeklindeki bir algı tüm sağlık çalışanlarını bölüp diğer gruplarda amaaannn bana ne nasılsa beni ilgilendirmiyor algısı yaratabilir. Bu da sağlık çalışanlarının etkinliğini azaltır. Bu sadece bir tavsiye...Sağlık Memuru....
0
Cevapla
yusuf ecer
Teşkilat Kanunu khk ile çıkmamalı. geniş katılımlı olmalı, çalışanların görüşü alınmalı. bu devlet bu bakanlıkta tüm milletin. bakanlar gelip geçer. başbakan bu konudan haberdar edilmeli. tüm sağlık çalışanları bu işe sahip çıkmalı. biz hastaneleri yereleştirecek kadar gelişemedik. işsizliğin hat safhada olduğu bir ülkede işletme mantığı halka değil iş adamlarına yarar. sayın bakan anlamalı artık bu işler ha diyince olmuyo. yoksa kendi personelinin desteğini almayan proje başarısızlığa mahkumdur.lütfen kamuoyunu bilgilendirelim.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir