Obezite, Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlığı bozacak ölçüde yağ dokularında anormal veya aşırı miktarda yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır. Beden kütle indeksi (BKİ) obezite tanımında en sık kullanılan ölçümdür. Vücut ağırlığının boyun metre cinsinden karesine bölünmesi ile bulunur (kg/m²). BKİ 25-29,9 kg/m² ise fazla kilolu, 30 kg/m² üzerinde ise obezite olarak adlandırılır.
Obezite ve fazla kiloluluk, kardiyovasküler sistem hastalıkları, hipertansiyon, tip 2 diyabet, safra taşları, kolesistit, osteoartrit, bazı kanser türleri, solunum disfonksiyonları, uyku apne sendromu ve bazı psikolojik sorunlar gibi kronik hastalıklar ile ilişkili bulunması nedeniyle önemli bir toplumsal sağlık sorunudur. Yağ dokusunun fazlalığı kadar dağılımı da önemlidir. Abdominal obezite yani vücudun karın bölgesinde yağ dokusu birikimi giderek önem kazanan bir risk göstergesidir.
Fazla kiloluluk ve obezitenin küresel (global) epidemisi- "Globesity" - hızla dünyanın birçok yerinde önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmektedir. ABD'de Ulusal sağlık taraması (NHANES) 2007-2008 verilerine göre, yetişkinlerin üçte ikisinden fazlası (%68) BKİ 25 ve üzerinde ikenüçte birinden fazlası (%33,8) obez olarak tespit edilmiştir. Türkiye Diyabet, Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyolojisi (TURDEP) araştırmasında obezite sıklığı, erişkinlerde 1998’de %22,3 iken 2010’da %40 artarak %31,2’ye ulaşmıştır. Abdominal obezite prevalansı da %34,3 (kadınlarda %48,4 ve erkeklerde %16,9) olarak saptanmıştır.
Obezite Tedavisi:
Obezite tedavisinde amaç; vücut ağırlığının azaltılması, uzun dönemde vücut ağırlığının ideal düzeyde tutulması, daha fazla kilo alımının önüne geçilmesi ve kilo alınması ile ortaya çıkabilecek diğer hastalık risk etmenlerinin kontrolüdür. Kilo kaybı sağlamadadeneyimli ekip tarafından hazırlanmış diyet, davranış ve egzersiz programı ile belirlenmiş hedefler, hastanın genel değerlendirilmesi ve düzenli izlem çok önemlidir.
Kilo vermeye yönelik yöntemler:
A) Diyet B) Davranış tedavisi C) Egzersiz D) İlaç tedavisi E) Cerrahi tedavidir.
Egzersiz Tedavisi
Egzersiz, kilo kaybı programının vazgeçilmez öğelerinden biridir. Egzersiz, kilo kaybını sağlamada ve ideal kilonun sürdürülmesinde önerilen bir tedavi yöntemidir.
Obezite gelişiminin başlıca nedeni enerji tüketimine oranla enerji alımındaki fazlalıktır. Egzersizin eklenmesi obezite tedavisinde yararlı bir stratejidir. Vücut ağırlığını azaltmaya yönelik bütün programlar egzersiz içermelidir. Egzersiz sadece obezitenin ve metabolik risk faktörlerinin önlemesinde değil aynı zamanda fiziksel zindelik (fitness) açısından dayanıklılık, kuvvet ve esneklik performansını geliştirmede etkilidir.
Fiziksel aktivite, iskelet kaslarının kasılması sonucunda üretilen, bazal düzeyin üzerinde enerji harcamayı gerektiren bedensel hareketlerdir.Her türlü kas hareketlerini kapsayan geniş anlamlı bir terim olup günlük yaşam aktivitelerinden çeşitli spor faaliyetlerine dek geniş bir alanı kapsar (Bahçe işleri, yük taşıma, basketbol, futbol gibi spor aktiviteleri vb.)
Egzersiz, planlı, yapılandırılmış, istemli, fiziksel zindeliğin bir ya da bir kaç unsurunu (kardiyovasküler (aerobik) fitness, kas gücü ve dayanıklılığı, esneklik ve vücut kompozisyonu) geliştirmeyi amaçlayan sürekli aktivitelerdir. Yani egzersiz zinde olma, fiziksel performansı artırma, kilo kontrolü veya sağlıklı olma gibi amaca yönelik, programlı fiziksel aktivitelerdir.Obez hastalara kişiye özel olarak hazırlanmış bir “Egzersiz Reçetesi” yazılmalıdır.
Bir egzersiz seansının bileşenleri;
Isınma (5’-10’), Kondisyon (20’-60’) (Aerobik Egzersiz, Kas güçlendirme & Endurans)
Soğuma (5’-10’), Germe
Egzersiz Tipleri
1. Aerobik egzersizler:
2. Kas güçlendirme=dirençli egzersizler:
3. Germe egzersizleri
Aerobik egzersizler (Kardiyovasküler Endurans Egzersizleri)
Büyük kas gruplarının katıldığı sürekli, ritmik ve dinamik egzersizler olup obez hastalarda kilo verme ve koruma amaçlı temel egzersiz tipidir (Yürüme, jogging, koşma, yüzme, bisiklet, kürek, kayak, aerobik dans, step vb.).
Aerobik egzersizler oksijen sistemini geliştiren maksimum oksijen tüketiminde gelişme sağlayan fiziksel egzersizlerdir. Aerobik egzersizleri yaparken soluk alıp verme hızlanır ve derinleşir, kalp daha güçlü ve hızlı atmaya başlar.
Program Oluşturma: Egzersiz programını belirlemeden önce hastanın semptomlarının, eşlik eden kronik hastalıklarının değerlendirilip kardiyo-pulmoner açıdan kontrolden geçirilmesi gerekir.Aerobik egzersiz önerileri FITT ilkeleri olarak bilinen dört bileşeni içerir; Yoğunluk, frekans, zaman ve egzersiz tipi.
1) Aerobik egzersizşiddeti (yoğunluğu):
Hastanın orta ve yüksek şiddette egzersiz programına katılmadan önce tıbbi muayene ve egzersiz testi yapılmasına ihtiyacı olup olmadığı değerlendirilmelidir.Kardiyo-pulmoner hastalığı olanlara semptomla sınırlı egzersiz testi sonrası egzersiz reçetesi yazılabilir. Obezlerde uygun egzersiz yoğunluğu olarak; hedef kalp hızının, egzersiz testinde ulaşılan maksimum kalp hızının (pikVO2’nin) % 50-70’i aralığında olması önerilmektedir. Yaralanma riski çok düşük ise % 70-85 yoğunluğa çıkılabilir.
Egzersiz testi ile fiziksel iş kapasitesi ölçümü yerine dolaylı olarak egzersiz yoğunluğunu belirlemek için çeşitli yöntemler kullanılabilir; maksimum kalp hızı (HR max), istirahat kalp hızını dikkate alan kalp hızı rezervi (HRR), metabolik eşdeğer (MET), algılanan zorluk değerlendirmesi. Pratikte egzersiz yoğunluğunu belirlemede, yardımcı bir yöntem olarak “Konuşma testi” önerilir.Kişinin egzersiz sırasında konuşabildiği, ancak şarkı söyleyemediği yoğunluk orta şiddette kabul edilir. Yüksek şiddette kişi nefesi kesilmeden birkaç kelimeden fazlasını konuşamaz.
2) Aerobik egzersizsüresi:
20-60 dakikalık devamlı aerobik aktivite (tek seans ya da ≥10 dakika bölünerek) önerilmektedir.
3)Aerobik egzersizsıklığı:
3 - 5 kez / hafta önerilmektedir. Orta yoğunlukta, 30 dk 5 gün/ hafta veya yüksek yoğunlukta, 20 dk 3 gün/hafta ya da her ikisinin birleşimi.
4) Aerobik egzersiz tipi:
Yürüme, koşma, bisiklet, kürek vb.
Yüklenme- Progresyon
Yoğunluk, süre ve sıklık parametreleri ile kademeli yüklenme sağlanmalıdır. Önce süre ve sıklık artırılmalı, hastanın zorlanma derecesi veya kalp hızı rezervine göre istenen seviyeye gelindiğinde egzersiz şiddeti artırılmalıdır.
Adım sayar (pedometre) gün içinde atılan adım sayısını, yürüme mesafesini gösteren fiziksel aktivite izlem aracıdır. Ayrıca kişinin egzersiz öncesi fiziksel aktivite düzeyini de yansıtır. (<5000 adım/gün=sedanter, ≥10.000 adım/gün=aktif). Adım sayarlar, fiziksel aktivite monitorizasyonu için kullanılan cihazlar olmasına rağmen fiziksel aktivite şiddetini göstermede yetersiz kalmaktadır. Son yapılan çalışmalarda, gerekli egzersiz yoğunluğunu sağlamak için 30 dakikada en az 3000 adım atılması önerilmektedir.
Kuvvetlendirme egzersizleri (Güçlendirme Egzersizleri, Dirençli egzersizler)
Kuvvetlendirme egzersizleri direnç kullanarak kas kuvvetini ve dayanıklılığını arttırıcı egzersizlerdir. Kişiye özgü bireysel program hazırlanmalıdır. Egzersiz reçetesinde hangi kaslara, ne kadar yoğunluk ve sürede, nasıl bir progresyon şeması planlandığı belirtilmelidir (tekrar sayısı, set sayısı, ağırlık miktarı, dinlenme süresi ve sıklığın belirlenmesi).
*Egzersiz Sıklığı:Haftada en az 2 kez
*Egzersiz Şiddeti ve Egzersiz Süresi:
Her egzersiz için, belirlenen bir eklemin tam hareket açıklığı içerisinde, sadece bir kere kaldırabileceği en fazla ağırlık olan 1 Maksimum Tekrar (MT) periyodik olarak değerlendirilmelidir, böylece her sette 8-12 tekrar yapabilecek uygun direnç (1 MT %60-80’i) belirlenebilir.
*Tekrar/ set:
Ana kas gruplarını hedefleyen 8-10 egzersiz, Her bir egzersiz 8-12 tekrar (1 Set)
*Dirençli egzersiz eğitiminin progresyonu ve idamesi:
Kuvvetlendirme egzersizlerinde gittikçe artan yüklenme prensibi geçerlidir. Yani kas kuvveti arttıkça, tekrar sayısı, set sayısı veya direnç arttırılmalıdır.
*Egzersiz Tipi
Serbest ağırlıklar, ağırlık makinaları, elastik bantlar gibi
Özetle; Haftada en az iki gün, bacak, kol ve gövde olmak üzere tüm büyük kas gruplarını içerecek şekilde en az 8-10 egzersiz, günde 2-4 set ve set başına 8-12 tekrar olarak yapılmalıdır.
Germe Egzersizleri
Germe egzersiz programının en azından 10 dk süreyle vücudun ana kas tendon gruplarına, her kas grubuna 4 veya daha fazla tekrarlı olmak üzere haftada en az 2-3 kez yapılması önerilir. Statik germeler 15-60 sn tutulmalıdır.
OBEZİTE TEDAVİSİNDE EGZERSİZ ETKİNLİĞİ:
Kilo verme sağlık açısından risk faktörlerini kontrol etmede önemli bir ilk adımdır. Obezite tedavisinde egzersiz etkinliğini araştıran Cochrane derlemesinde, egzersizin kilo vermede etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Egzersiz ile kilo kaybı olmadığında bile kardiyovasküler risk faktörlerinde düzelme sağlandığı vurgulanmıştır.
Egzersiz diyet ile birleştirildiğinde yağ kaybını arttırmakta ve yağsız kütleyi korumaktadır. Egzersiz kilo kaybının sürekliliğini sağlamaktadır. Obezite tedavisinde egzersiz programı mutlaka yer almalıdır. Egzersiz özellikle diyet ile birlikte, etkili bir kilo verme aracıdır. Egzersiz ile vücut bileşiminde olumlu gelişmeler sağlanmaktadır. Toplam vücut ağırlığında hafif azalmaya, yağsız kütlede azalmanın önlenmesine ve viseral yağ kütlesi kaybında göreceli artışa yol açar. Dirençli egzersizlerin eklenmesi yağsız kas kütlesini arttırır.
Egzersizin obezite tedavisinde; kiloyu azaltma ve koruma, kas kuvvetini ve dayanıklılığını arttırma yanı sıra ağrıda azalma, kişilerin psikolojik durumlarını düzeltme, kardiyovasküler hastalık riskini düşürme, kan yağ ve glikoz düzeylerini düşürme, kemik mineral yoğunluğunda artış, uyku kalitesinde artma, tromboz riskini azaltma, bazı kanser tiplerinde azalma gibi birçok olumlu etkileri bulunmaktadır.
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı bünyesinde 2010 yılında kurulan Spor Rehabilitasyon Biriminde sayıları 1500’lere ulaşan obezlere bireysel obezite rehabilitasyon programları uygulanmakta ve gözetimli egzersiz tedavileri yapılmaktadır.
REHBER ÖNERİLERİ:
Amerikan Spor Hekimliği Koleji (ACSM) kilolu ve obez bireyler için minimal FITT çerçeve önermektedir. Bu parametreler ayrıca The Institute of Medicine (IOM), Obezite Çalışmaları Uluslararası Birliği (IASO) ve ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri (DHHS) kılavuzları ile uyumludur;
Frekans: ≥ 5 seans /hafta
Şiddet: Orta dereceli yoğunluktan (%40 -%60 HRR) şiddetli yoğunluğa (% 50-%75 HRR)
Zaman: Orta şiddetteki fiziksel aktivitenin haftada toplam 150 dakika ile başlayıp ve giderek 300 dakikaya kadar artırılması; 150 dakikalık ağır fiziksel aktivite ya da alternatif olarak en az 10 dakika süreli aralıklı egzersizlerin toplamı
Egzersiz Tipi: Başlıca aerobik egzersiz olmalıdır ve dirençli egzersiz eklenmelidir.
Kilo almayı önlemek için; her gün orta şiddette 45-60 dakika aktivite önerilmektedir.
Son olarak;
Ülkemizde de fazla kilolu ve obez sayısı hızla artmaktadır. Obezite ile mücadelede toplum bilinçlendirilmeli, bireylerin çocukluktan itibaren sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı kazanmaları teşvik edilmelidir. Bu amaçla Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen “Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” obezite ve obezite ile ilişkili hastalıkların (kalp-damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, kas-iskelet sistemi hastalıkları vb.) görülme sıklığını azaltmada çok değerlidir. Toplumdaki obezite farkındalığı, temel öneriler ve obezite takibinde Birinci basamak hekimleri görev almalıdır. Ancak, düzenli egzersiz programı önerilmeden önce hastalar özellikle kardiyovasküler risk açısından değerlendirilmeli ve gerekirse ileri değerlendirme için ikinci basamak sağlık kurumuna yönlendirilmelidir. Komorbid hastalıkları olan obez hastaların tıbbi gözetim altında, bu konuda yeterli bilgi birikimi ve donanımı olan merkezlerde egzersiz programına alınması uygundur. Bu tip merkezlerin sayısının artırılması obezite mücadelesine güç verecektir. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon branşı, çok geniş bir yelpazede hastalara gereksindikleri egzersiz programlarını belirleyerek egzersiz tedavisi veren bir uzmanlık dalı olup obezite ile mücadelede, halihazırdaki Fiziksel Tıp ve rehabilitasyon kliniklerinin egzersiz salonları, ekip ve ekipmanlarının da değerlendirilmesi uygun olur.
Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Uzman Hekimleri Derneği Adına
Prof.Dr.Füsun Ardıç