Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünsal Özgen daha Akademik Akıl'da "Niçin nitelikli hekimler yetiştiremiyoruz?" başlıklı bir yazıya yer vermişti. Prof. Dr. Özgen bu kez "Nasıl nitelikli hekim yetiştirebiliriz?" dedi.
Prof. Dr. Özgen yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Herhangi bir konuda aksaklıkları gündeme getirmek kolay ve yaygın bir davranıştır. Tribündeki her seyirci, teknik direktör veya hakem kıvamındadır. Haykırarak beyan ettikleri hatalar genellikle duygusaldır. Gerçek sorunları ve sebeplerini tespit etmek sanıldığından daha zordur. Çözüm üretmek ise sıra dışı bir davranıştır, onu da dikkate alan azdır. Dikkate alanlar arasında karar vericiler varsa şanslıyız demektir.
Bir önceki yazıda, halen gösterimde olan “Tıp Eğitimi” isimli filmin gişe hasılatının düşük olacağını gerekçeleri ile birlikte ifade etmeye çalıştım. Şimdi yapılması gereken ise “Nitelikli Tıp Eğitimi” isimli yeni bir filmin çekilmesidir. Yeni film için kilit görev yapımcıya (siyasi irade) düşmektedir. Yapımcı yeni bir film yapmaya karar vermez ise eskisi ile idare etmek zorundayız demektir.
Şayet yeni film yapımına karar verilirse, YÖK tarafından ve sağlık bakanlığı işbirliği ile yeni senaryo yazılmalı, standartlar belirlenmelidir. Bu senaryoda anahtar kelime olan “nitelik” çok iyi tanımlanarak, objektif ve ölçülebilir parametreler ile somutlaştırılmalıdır. Kritik olan konu, niteliğin hangi aşamada ölçüleceğidir.
Bir hammaddenin ürüne dönüşmesi sürecinde tüm aşamalar önemlidir. Ancak, nihai ürün (mezun) özellikleri tüm süreçlerin özeti mahiyetindedir. Bu durum süreçlerin denetlenmeyeceği anlamına gelmez. Belirleyici olan mezun kalitesidir. Yeni filmin senaryosunda mezun olacak öğrenciler merkezi olarak, nitelik yönüyle ve objektif parametrelerle değerlendirilmelidir.
Mezun veya mezun adaylarının niteliği, başlangıç olarak analiz düzeyindeki sorular ile yapılacak olan merkezi sınavlar ile belirlenebilir. İlerleyen aşamalarda ise nesnel yapılandırılmış klinik sınav (OSCE) ile değerlendirme gerekir. OSCE gibi performans sınavları, gerçek hayatta sağlık hizmeti verme yeterlilik düzeyini değerlendirmeyi sağlar. Gelişmiş ülkelerde hekimlik yapmak için OSCE sınavını geçme zorunluluğu olması anlamlıdır.
...
Halen % 500-600 olan dekan ve rektör döner sermaye ek ödemelerinin mezun kalitesine göre % 0 ile % 900 arasında uygulanması iyi bir başlangıç olacaktır. Rektörlerin yeniden atanmalarında, kurumun eğitim performansının belirleyici olmasının da etkisi yüksektir.
Yerel uygulayıcıların ana aktörleri öğretim üyeleridir. Öğretim üyeleri eğitici potansiyeline göre heterojen dağılım gösterir. İlk aşamada nitelikli ve istekli eğiticilerin belirlenmesi gerekir. Ancak, bu aşama objektif parametrelere göre yapılarak, idarecilerin keyfine bırakılmamalıdır. Öğrenci geri bildirimi, ders içeriği, sınav soru kalitesi, cevaplanma oranı gibi parametreler değerlendirme için kullanışlıdır.
Eğitici potansiyeline sahip olan öğretim üyeleri, nitelikli “eğitici eğitimi” programları ile geliştirilmelidir. Ekonomik kaynakların, sağlık hizmetlerine yakın düzeyde, eğitim fonksiyonuna da aktarılması gerekir. Halen uygulanmakta olan standart ders ücreti ödemesi yerine, “niteliğe göre ders” ücreti ödenmelidir. Döner sermaye ek ödemelerinde, nitelikli ders veya uygulama yapan öğretim üyeleri, sağlık hizmeti veren hekimler kadar ek ödeme alabilmelidir. Buradaki kritik unsur ise ders veya uygulama kalitesinin objektif parametrelere göre belirlenmesidir.
...