Bayer, Türkiye’de kardiyovasküler alanda tanı yöntemlerinin geliştirilmesi, terapi planları ve acil müdahale yöntemlerinin daha etkili olarak uygulanabilmesi için Simcase isimli, simülasyonlu kardiyometabolik eğitim programı başlattı. Program kapsamında, insan gibi nefes alabilen, ağızdan entübe edilebilen, nabız alınabilen, tansiyonu ölçülebilen bir maket hazırlandı. Bir uzman hemşire tarafından seslendirilerek tam bir hasta haline getirilen maket yardımıyla hekimlere acil müdahale simülasyonları yaşatılıyor.
Simülasyonu takiben Prof.Dr.Kubilay Karşıdağ (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı), Prof.Dr.Tevfik Ecder (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı), Prof.Dr.Kerim Güler (İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı) ve Prof.Dr.Zeki Öngen’in (İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı) bulunduğu bilimsel kurul, vakayla ilgili olarak hekimlerle değerlendirme toplantıları gerçekleştiriyor.
Eğitim, hekimlerin teorik bilgilerini uygulama ile birleştirmesine ve tıbbi yetkinliklerini geliştirmesine olanak sağlıyor. Bugüne dek 250 hekime ulaşılan toplantılar, Ankara, İzmir ve İstanbul’da yapıldı. Önümüzdeki dönemde Sivas, Trabzon, Kayseri, Malatya, Diyarbakır, Antalya, Denizli ve Gaziantep gibi illerde de Simcase toplantıları düzenlenecek. Simcase ile 2011 yılı sonuna kadar 1200 hekime ulaşılması hedefleniyor.
Simulasyon eğitimlerinde bilginin hatırlanma oranı %90’a ulaşıyor
Tanı bilgisinin akılda kalması ve gerçek yaşam senaryolarının başarı oranı ile ilgili gerçekleştirilen araştırmalar, simülasyonlu eğitimin geleneksel eğitim tekniklerine oranla yüksek verim sağladığını gösteriyor. Atlanta Georgia Teknik Araştırma Enstitüsü‘nün gerçekleştirdiği bilimsel çalışmada geleneksel eğitim tekniklerinde ders alarak %5, görsel olarak %20, demo uygulamalar ile %30, tartışma gruplarında %50 ve birebir uygulamada %75 oranında hatırlanma oranı gözlendiği belirtiliyor. Simulasyon eğitimlerinde ise öğrenme oranı %90’a ulaşıyor.
Uzman Görüşleri
Prof.Dr. Zeki Öngen: Gerçek hayatta “Bu bana ders olsun“ denilemeyecek meslekler var. Bunlardan bir tanesi pilotluk. Biraz önce izlediğimiz sunumda da belirtildiği gibi tarihte simulasyon uygulaması gerçekleştirilen ilk meslek pilotluk. Tıpta da hekimler olarak malzememiz insan olduğu için hata yapmamamız gerekiyor. Hastaya yapılan her müdahalenin sonucunu görebilmeniz çok önemli. Eğitimde çok önemli bir ilke var:“Dinlenenler unutulur. Görülenler hatırlanır. Ancak uygulananlar öğrenilir.“ Bu simülasyon projesinin de amacı bu. Verdiğimiz eğitimler tıp fakültelerine bir seçenek eğitim değil, ek bir eğitim olarak görülmeli. Tıp fakültesi mezunlarının pratik eksikleri olabiliyor, uygulamada birebir anında müdahale etmede sıkıntılar yaşabiliyorlar.
Yapılabilecek hataları hep birlikte saptıyoruz. Sakin kafayla konuları tartışarak örnek vakalara bakıyoruz. Seyrek görülen vakalarda ve doktorun el becerilerini geliştirmede bu simülatörler çok işimize yarıyor.
Prof.Dr. Kerim Güler: Tıbbın en önemli konularından birisi acil hekimlik. Sınırlı süre, hastayı tanımama gibi önemli etkenler var. Acil vakalarda oluşabilecek bir hatanın tekrarı olamıyor. Bu sebeple yeni literatürün ışığında maket üzerinde tartışarak eğitimin daha mükemmel olmasına yönelik çalışmalar yapıyoruz.
Prof.Dr. Kubilay Karşıdağ: Tıp eğitimi süreklilik isteyen bir kavram. Birçok hekim üniversite döneminde bu eğitimi almış olmasına rağmen uzun bir aradan sonra bu eğitimi almak ikinci bir şans oluyor.
Prof.Dr. Tevfik Ecder: Bu toplantılara katılmaktan mutluluk duyuyorum. Vakaları istediğimiz gibi yönlendirebiliyor olmamız vakalar üzerinde esnek bir şekilde çalışmamıza olanak sağlıyor.