Medimagazin logo

Depremde ölen doktorların adıyla ilaç yazmışlar!

Gazeteci Murat Ağırel, Cumhuriyet gazetesinde kaleme aldığı köşe yazısında, depremde ölmüş olan doktorların hesaplarıyla reçete düzenlenip uyuşturucu etkisi olan ilaçların satıldığını iddia etti.
Kaynak: Cumhuriyet
Depremde ölen doktorların adıyla ilaç yazmışlar!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Depremde ölmüş olan doktorların hesaplarıyla reçete düzenleyip uyuşturucu etkisi olan ilaçları satıldığını iddia eden Ağırel,  "Çetenin içerisinde eczacılar da var doktorlar da... Bakın 1301 reçete ve 585 bin kapsül yeşil reçeteli haptan bahsediyoruz. İddianamesine ulaştım." ifadelerini kullandı.

Ağırel yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Tarih: 28 Nisan 2023 Yer: İzmir Tire Devlet Hastanesi Her şey, hastanede görevli Doktor B.Ş’nin kendisine ait e-imza token cihazının çalındığını savcılığa bildirmesiyle başlıyor.

Genellikle bir USB bellek gibi görünen bu cihaz, içinde doktora özel kimlik bilgilerinin ve şifrelenmiş bir sertifikanın bulunduğu bir akıllı kart barındırır. Islak imza yerine geçer.

Doktor B.Ş. suç duyurusunda bahse konu token cihazı ile 4 günlük süre içerisinde, farklı kimseler adına düzenlenen reçetelerle 600 kutu “Lyrica” ve muadili ilaç yazıldığını Emniyet’e ve savcılığa anlatıyor.

Tire İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından tahkikat yürütüldüğü sırada bu kez 21 Haziran 2023 tarihinde Çeşme Medicana Tıp Merkezi’nde görevli doktorlar V.K.K. ve E.O.T’ye ait e-imza token cihazlarının çalındığını bildiriyor.

E-imza cihazıyla farklı kimseler adına düzenlenen reçetelerle 63 kutu yine Lyrica ilaç yazıldığı anlaşılıyor. Bu başvurunun üzerinden bir ay geçmeden 12 Temmuz’da Karşıyaka 3 Nolu Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli doktor N.D’nin e-imza token cihazının çalındığı görülüyor.

Yine bu e-imza cihazıyla farklı kimseler adına düzenlenen reçetelerle 979 kutu Lyrica ve muadili ilaç yazıldığı belirleniyor.

Haliye savcılık ve Emniyet yaptığı soruşturmada olayın münferit olay olmadığı ve organize bir yapının işi olduğu şüphesi ile soruşturmayı genişletiyor. Tam da düşündükleri gibi yapı ortaya çıkıyor.

Aralarında İstanbul Çam Sakura, İstanbul Eğitim Araştırma gibi büyük devlet ve özel hastanelerin olduğu 18 ayrı hastanede çalışan doktorlara ait e-imza token cihazlarının çalındığı belirleniyor.

Hepsiyle de aynı şekilde uyuşturucu etkisi olan ilaç yazılıyor. Tespit edilen kişiler ve ilaçları aldıkları eczaneler takibe alınıyor. Eczanelerden kamera görüntüleri ve yapılan işlemlere ait evraklar isteniyor.

E-imzaları çalınan doktorların çalıştığı hastanelerden de kamera görüntüleri temin ediliyor. Ve görülüyor ki şüphelilerin hasta gibi hastaneye geldikleri doktoru oyaladıkları bu esnada ilaç yazdırmak istedikleri anlaşılıyor.

Devamında da doktorları “Yazılmış ilaca bakabilir misin” diye ekranına girmeye zorladıkları bu sırada şifrelerini tespit ettikleri belirleniyor.

Sonrasında doktoru başka bir çete mensubunun oyalaması ile USB’lerin çalınması akabinde reçetelerin hazırlanması ve kısa sürede hazırlanan reçeteler ile ilaçların alındığı tespit ediliyor.

Çete üyeleri de hemen tespit ediliyor ve fiziki takibe alınıyor. Kaldıkları otelde başka kimlikler ile kayıt yaptırdıkları ve aldıkları ilaçları otel odasında kutulardan arındırıp kargo ile adreslere gönderdikleri, gönderici isim soyisimlerin de sahte olduğu anlaşılıyor. Eczane ayağını da inceleyen polisler, takibe takılan konuşmaları savcılığa bildirmişler. Konuşmalarda “Bu kadar Suriyeli TC’si nereden buluyorsun” diye soruluyor.

Diğer eczacı ilaçları çekmek için para pazarlığı yapıyor. Bakın bu şekilde tam 1301 reçete hazırlanmış. 1301 reçete, 585 bin kapsül yeşil reçeteli hap demek...

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Mehmet Kanat, ifadesinde iki farklı eczaneden yasadışı yollarla ilaç temin ettiklerini iddia etmiş. Antalya’daki R. Eczanesi’nden reçete başına 500 TL karşılığında ilaç aldıklarını belirtmiş. Asıl önemli iddiaları ise İstanbul’daki Ş. Eczanesi’yle ilgili. Şüphelinin beyanına göre, F.A. adlı eczane sahibinden, çalınan doktor token cihazlarıyla yazılan reçeteler karşılığında yaklaşık 2000 kutu ilaç almışlar.

Bu ilaçları bazen reçetesiz de aldıklarını, karşılığında ilaç bedeli dışında ek para ödediklerini ve kamera kayıtlarının silindiğini ileri sürmüş. Ayrıca, eczane sahibi F.A’nın kendisinden ve bir arkadaşından nişanlısını vurmalarını istediğini de iddialarına eklemiş. Akıl alır gibi değil. MASAK raporu bu kişi hakkında hesapları kontrol etmiş.

Aynı ifadedeki gibi bu kişilerden eczacı F.A. isimli kişiye 2.1 milyon TL para geldiği belirlenmiş. F.A. eczanenin kamera görüntülerini silmediğini, paranın neden geldiğini de bilmediğini, suçlamaları kabul etmediğini aktarmış.

Ancak eczanede yapılan arama ve inceleme sonucunda eczanenin fiziki stokundaki ilaç sayısıyla sistemde görünen ilaç sayısı arasında uyumsuzluk olduğu tespit edilmiş. Özellikle “renkli reçeteye tabi” olan bazı ilaçların eczanede bulunmadığı belirlenmiş. Çalınmış doktor token cihazları kullanılarak düzenlenen e-reçetelerle ilaç satışı yapılmış.

Doktor tarafından fiziki olarak düzenlenmemiş, sahte matbu reçeteler kullanılmış. Daha skandalına geliyorum... Usulsüz reçeteler incelendiğinde vefat etmiş doktorların adının kullanıldığı ortaya çıkmış.

Örneğin, 28/08/2023 tarihinde sisteme kaydedilen bir reçetede adı geçen Op. Dr. Ahmet Muhtar Uygur’un 09/09/2020 tarihinde vefat ettiği, yine 06/02/2023’teki depremde vefat eden Dr. Ali Kılıç adına düzenlenmiş reçetelerin de sisteme kaydedildiği belirlenmiş.

Bazı doktorların hastanelerde çalışmamalarına veya izinli olmalarına rağmen, adlarına düzenlenmiş gibi görünen reçete girişlerinin yapıldığı tespit edilmiş. Bakın arkadaşlar durumun ciddiyetini buradan kavrayın lütfen. 

Depremde ölmüş olan doktor üzerine reçete düzenlemişler! İzinde olan doktorlar adına reçete yazmışlar! Uzatmayayım. Yazının ilk cümlesini şimdi bir kez daha okuyun lütfen."

deprem
doktor
recete
ilac
murat agirel
e imza
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir