İzmir Tabip Odası ve TTB-UDEK’in düzenlediği XV. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı başladı. Cuma günü TTB-UDEK Çalışma Gruplarının Genel Kurulunun yapıldı. Kurultayda bugün ve yarın ise başta Tam Gün olmak üzere sağlık eğitimi alanındaki önemli gelişmeler tartışılacak.
Dr.İbrahim Ersoy-İZMİR
Kurultaya Sağlık Bakanı ve CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman bir mesaj göndererek başarılı geçmesini diledi.
………………………………
Ege Ünv.Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Bor konuşuyor:
Artık Tam Gün bitse de kurtulsak noktasına geldik.
Her gün bir çok meslektaşımız hakkında bir çok dava açılıyor.
Akademi-hastane çelişkisi yaşıyoruz, daha fazla hasta bak noktasındayız, iyi bir akademisyen olma kriterleri gevşetiliyor.
İzmir Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner konuşuyor:
Sağlık Bakanlığı sağlık eğitimi alanındaki yetkisini paylaşmak konusunda tutucu davranıyor.
15. Kurultayımızı gerçekleştirmemize rağmen henüz meslek birliği olarak bu alanda otorite olmamamız da bir sorundur.
Uzmanlık derneklerinin de mesleki sorunlara ve uzmanlık eğitimine katkıda bulunması gerekiyor. Örneğin ben KBB uzmanıyım ve KBB kongresinde mesleki sorunlar son gün en son oturumda tartışıldı, yani sorunlarımıza sahip çıkmıyoruz. Bu sorunlarımızı kongre ve toplantılarda daha öncelikli olarak yer vermeliyiz.
Yani Sağlık Bakanlığı bir anlamda bizim boşalttığımız bu alanı da doldurmuş oluyor. O yüzden kendi alanımıza sahip çıkmamız açısından bugün daha özverili olmamız gerekiyor.
TTB Merkez Konsey Başkanı Gençay Gürsoy konuşuyor:
15 yıldır bu kurultayın bu ciddiyette sürdürülmesini bir mucize olarak görüyorum. Bu kadar amatör ruhla siyasi otoritenin desteklemediği bir organizasyon gerçekten bir mucizedir. Bu övünmeye değer bir şeydir.
Biz amatör ruhla bu kadar çalışırken Sağlık Bakanlığından hiçbir destek görmedik. Acaba neden yararlanmak istemez Sağlık Bakanlığı bu Kurultaydan? Biz Bakanlıkla yüzyüze görüşürken olumlu izlenim alsak da bu hiç böyle olmadı. Biz Bakanlıkla her türlü konuda iş birliği yapmak istediğimiz halde, karşılaştığımız sonuç bir kuşatma hareketidir. Meslek Birliklerinin bugünkü olanaklarının bile ellerinden alınması konusunda çalışmalar var. Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu meslek birliklerini denetleyerek, meslek birlikleri hakkında suçlayıcı bir ifadeyle rapor hazırladı. Bu raporun detaylarını istediğimizde “gizli” olduğu için raporun bizimle ilgili bölümlerini bile bize vermediler.
Aykırı seslere tahammülü olmayan bir siyasi iktidar mevcut.
Tam Gün Yasasıyla birlikte bugüne kadar kendi içinde olan uzmanlık dernekleri ve tıp fakülteleri, meslek birliğiyle çok daha yakın çalışarak işbirliği yaptılar.
Tam Gün ne olacak, henüz bilmiyoruz.
Bu Yasayla getirilmek istenen Tam Gün bizim ilke olarak benimsediğimiz Tam Günden çok farklı bir şey, o yüzden TTB bu Tam Güne muhalif olduğunu açıkladı.
TTB-UDEK Başkanı Prof.Dr.Raşit Tükel konuşuyor:
Kamu Hastane Birlikleri (KHB) ve Tam Gün Tasarılarının olası etkileri:
Sağlıkta dönüşüm programının önemli ayalarından biri de Kamu hastane birlikleri yasasıdır. KHB bakanlık bünyesindeki sağlık kuruluşlarını “özerk sağlık işletmesi” statüsüne geçirilmesi ve daha sonra da işletme hakları devredilmek yoluyla özelleştirilmesine olanak sağlayacaktır.
Hastane üst yönetimlerinin profesyonel idarecilere devredileceği, temel amaçlarından biri kamu hastanelerinin devlet bütçesinden finanse edilmesine son vermek olan bu yeni sistemde, devletin hizmet sunumundaki yerinin giderek özel sektöre bırakılması planlanmaktadır.
Tam Günle birlikte üniversitelerde performansa dayalı ödeme getiriyor. Tam Gün aslında mesai içi ve mesai dışı döner sermaye kazançlarının paylaştırıldığı bir sistem, yani performansa bağlı döner sermay esistemidir. Performasn hekim motivasyonunu olumsuz etkiliyor, muayene sürelerinin azaldığını, hastanenin tedavi maliyetlerinin artırdığını, iş barışını bozduğunu biliyoruz. Bu konuda çalışmalar var, endikasyonsuz müdaheleler etik olmayan uygulamalar ve uygulama hataları performansla birlikte artmıştır.
ABD’de de uygulanan şu anki durum, ABD’de çalışan bir akademisyenin şunu söylemesine neden olmuştur ;“Eğitim vermek istiyorsanız bunu öğlen saatlerinde, öğle yemeğini kısarak yapın”
Bakanlık Başhukuk Müşaviri Adem Keskin konuşuyor
Nasıl bir Tam Gün?
Tam Gün için 1 yıldır çalıştık, Tasarı halen TBMM Genel Kurulunda bulunuyor. Bakanlık olarak biz TBMM çalışmaya başladığı anda hemen gündeme alınmasıydı, ancak gündem yoğunluğuyla bu iş gerçekleşmedi. Bu ay da gelmesini beklemiyoruz, ancak Ocak ayında Tam Günün Genel Kurulda görüşülmesini bekliyoruz.
TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu konuşuyor:
Mevcut politikalarla 2015 yılında Türkiye’de nasıl bir sağlık sistemi olacak?
-GSS tarafından kişi bazında sağlık riskinin yönetildiği yapı oturmuş olacak.
-Kamu ve özel sağlık hizmetlerinin rekabet içinde hizmet sunduğu yapı işliyor olacak.
-Sağlık hizmeti sunumunda rekabet uluslar arası düzeyde işlemekte olacak
-Katılım payı uygulaması yaygınlaşmış olacak
-Tamamlayıcı özel sağlık sigortaları nüfusun yüzde 15’ini kapsamış olacak
-Kurumlara ve kişilere yönelik rücu uygulamaları yaygınlaşacak.
-Tıp fakültelerinde müfredata işletme, ekonomi sağlık pazarlama derslerinin eklenmesi söz konusu olacak.
-Özel sektör ağırlık kazanacak, hastaneler hizmetlerle birlikte özelleşecek.
-Zincir sağlık hizmetleri olacak.
-Özel sağlığa yabancı sermaye girecek.
-Devlete daha az karlı olan kısımlar kalacak
-İlaçta geri ödenmeyenlerin sayısı artacak.
Nasıl hekim tipi?
-Rekabet edebilen
-Performans temelli ücretlendirme
-Kamu yada özelde istihdam ama giderek aynışaşan koşullarda sözleşmeli çalışan
-Uzun süre çalışmaya “yöneltilen” bir çalışma düzeni.
Hekimler 8 saat çalışma süresi istiyor, geleceklerini güvence altına almak istiyor. Sorun gerçek anlamda özlük hakları meselesidir.
75 uzmanlık derneği ve 64 tabip odasının karşı çıktığı Tam Gün Yasasının Ocak ayında Genel Kurula gelmesini anlamak zordur.
İzleyici görüş ve katkıları:
Tam günle getirilen ücretlendirmelerde aslında kaç kat maaş ve dner sermaye ödeme yapılacağı tartışmaları gereksiz, çünkü hali hazırda zaten SGK hastanelere yaptığı ödemeleri kısmaya başladı. Bu yıl 115 trilyon olan bizim hastaneye gelecek yıl sabit bütçeden 85 trilyon öngörülüyor. Yani önemli olan bu telaffuz edilen paraların personele ödenip ödenemeyeceğidir.
Sağlık Bakanlığı performansla ilgili kendi hastanelerinde 5 yıl uyguladığı performans sonuçlarını değerlendirdimi ki, Tam Günle üniversitelere performans sistemi getiriyor?