Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof.Dr. Alper Demirbaş, 2014 yılının ilk iki ayının organ nakli sayıları hakkında bilgi verdi. 2014 yılında geçen yıla göre böbrek nakli sayısında yüzde 10’luk bir azalma olduğuna işaret eden Prof.Dr. Demirbaş, buna rağmen böbrek ve karaciğer nakli bekleyen hasta sayılarında artış olduğunu bildirdi.
TÜM TÜRKİYE'DE DÜŞÜŞ
Artışın yıllardır devam ettiğini ifade eden Prof.Dr. Demirbaş, şöyle konuştu: "Ama son 4 yıldır yapılan nakiller sonucunda bu artış hızı düşmüştü. Bu yılın başından beri Türk hastalarımızdan yaptığımız nakillerde sadece bizim değil tüm Türkiye’deki merkezlerde bir düşüş var. Bu azalma devam ederse, yıllarca emek verdiğimiz tüm Türkiye’deki organ nakli camiası olarak ve Türkiye’yi ABD’den sonra en fazla böbrek nakli yapan merkez haline getiren ülke çabalarına bir ket vurabilir."
"BÖBREK NAKLİ OLMA ŞANSI 50'DE 1"
Bugün kadavra bekleme listesine yazılan bir böbrek hastasının yıl içinde böbrek nakli olma şansının 50’de 1 olduğunu dile getiren Prof.Dr. Demirbaş, şunları söyledi: "Yani bu bir piyango gibi bir şey. Kadavradan böbrek nakli yapılabilmesi. Ama ailelerinde böbrek rahatsızlığı olanlar, yasal çerçeveler içerisinde hastalarını ailelerinden birine böbrek bağışlaması halinde bu hastaları diyalizden kurtarabilir. Ama en önemlisi hayatlarını kurtarabilirler. Kadavra vericili organ nakli sayısında artış yok."
"HASTALAR KAYBEDİLİR"
Böbrek naklinde yüzde 10’luk bir düşüş olduğuna dikkati çeken Prof.Dr. Demirbaş, bu düşüşün böbrek naklinde, 300 böbrek naklinin yapılamaması anlamına geldiğini söyledi. Halbuki her yıl yüzde 10-15 artış beklediklerini anlatan Prof.Dr. Demirbaş, sözlerine şöyle devam etti: "Bu artışın olmaması ve yüzde 10’luk düşüşün olması Türkiye’de yapılması gereken 600 böbrek naklinin yapılamadığı anlamına gelir. Bu hastaların önemli bir kısmının yıl sonuna kadar kaybedileceği anlamını taşıyor. Burada ailelere sesleniyorum. Böbrek nakli vericisi olmakla, bir böbreğini bağışlayan insan yarım insan, sakat insan ya da eksik insan olarak kalmaz. Hayatının geri kalan kısmını bu şekilde geçirmez. Normal insan olarak yaşar. Umarım yılın başındaki bu azalış önümüzdeki aylarda yerini bir artışa bırakır."
"TÜRKİYE'DE OLMAYAN ŞEYLER"
Bazı haber ve televizyon programlarında organ nakliyle ilgili olumsuz konuların yer almasını eleştiren Prof.Dr. Demirbaş, şunları söyledi: "Organ kaçakçılığı, organ mafyası gibi durumlar Türkiye’de olmayan şeyler. Dizilerde olan durumlar. Tabi bunları yapanlara da özür dileyerek 'sorumsuzluk' tabirini kullanmak istiyorum. Türkiye’de 80 bin civarında kronik organ hastası var. Herhangi bir dizi ya da roman da ya da herhangi bir gazetede bir organ kaçakçılığı haberi yapıldığı zaman ki bunun aslı astarı yüzde 99 oranında yoktur. Sadece bazı evrakta sahtecilik ve buna benzeyen durumlar vardır Türkiye’de. Ama bunlar da, yani birini öldürüp organlarını çalmak anlamında değildir. Bunlarda yakalanmıştır bugüne kadar. O yüzden bu tür eserleri, dizileri hazırlarken uzman görüşü alınması ya da Sağlık Bakanlığı'na başvurulmasında fayda olduğunu düşünüyorum. Çünkü ufak bir reyting artışı uğruna çok fazla insan hayatını kaybedebiliyor. Bu çok hassas bir konudur."
ORGAN NAKLİ FARKLI
Yüz nakli ile organ naklinin farklı olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Demirbaş, sözlerini şöyle tamamladı: "Organ nakli dediğimiz şey. Eğer yapılmazsa hastaların öleceği hemen ya da kısa bir süre sonra öleceği bir tedavi şeklidir. Yüz nakli bu değildir. Yüz nakli çok önemli, çok başarılı yüz nakilleri gördük ama medyada yer alan yüz nakillerinin ya da kol nakillerinin, bacak nakillerinin hayati önem taşıyan nakillerle alakası yok. Bunlar tamamen farklı düzlemlerde olan şeylerdir. Çünkü bir hastaya karaciğer nakli yapmazsanız o hastayı kaybedersiniz. Böbrek nakli yapmazsanız belli bir süre sonra kaybedersiniz. Ama yüz nakli yapmazsanız o hasta evet toplumdan belki izole olur, belki zor bir hayat yaşıyorlar ama hayatlarını sürdürebilirler. O yüzden arada çok büyük bir fark vardır. Bence Türkiye’de organ naklinin daha fazla öneminin gündeme getirilmesi gerekmektedir."
