Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sigarayla ilgili kanun ve kuralları özellikle bazı resmi daireler ve resmi kuruluşlarda göz ardı edenler bulunduğunu ifade ederek, ''Kamuoyunun huzurunda açık söylüyorum; buna kesinlikle müsamaha etmeyeceğiz'' dedi.
Bakan Akdağ, Sağlık Bakanlığı ve Sağlıkta Umut Vakfının iş birliğiyle Four Seasons Otel'de düzenlenen ''Çevre ve Kanser'' konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, kanser hastalığında çevresel etkilerin önemli olduğunu ifade etti.
Bütün toplum için konunun en önemli tarafının sigara ve benzeri tütün maddelerinin kullanımı olduğunu vurgulayan Akdağ, 2008 yılında Tütüne Karşı Ulusal Eylem Programı çerçevesinde yapılan ve uygulamasına başlanılan kanunla, sigara içmeyen kişilerin sigara içenlerin dumanının zararlı etkilerinden korunması için tedbir alındığını hatırlattı.
Akdağ, uygulamaların, toplumun büyük bölümü tarafından memnuniyetle kabul edildiğini ve uygulamadan bir yıl için istisna tutulan lokanta, kahvehane, kafe ve bar gibi mekanlarda da sigara içilmesini gelecek yıl temmuz ayı itibarıyla tamamen yasaklayacaklarını belirtti.
Uygulamaların ''Dumansız Hava Sahası'' şeklinde kamuya lanse edildiğini dile getiren Akdağ, ''Açıkça görüyoruz ki sigara dumanını kapalı mekanlarda etrafına salan kişiler, aslında başka insanların sağlık hakkını ellerinden alıyorlar. Sağlıkla ilgili hürriyetlerine zarar vermiş oluyorlar'' diye konuştu.
Bakan Akdağ, ''Sigara içme hürriyetine böyle katı biçimde niçin engel olunuyor?'' şeklinde tartışmalar yaşandığını anımsatarak, aslında sigara içmeyenlerin yanlarında sigara içilmesi halinde çok ciddi zarar gördüklerini kaydetti.
Türkiye'de kanserler içerisinde akciğer kanserinin görülme sıklığının çok yüksek olduğuna işaret eden Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Akciğer kanserlerinde sigara içmeyerek veya sigara dumanını solumayarak korunmanın büyük ölçüde mümkün olduğunu biliyoruz. O nedenle bu kuralları çok kararlı bir biçimde uygulayacağız. Sigara konusunda koyduğumuz kanun ve kuralları yakından takip ediyoruz. Müşahede ettiğimiz, gözlediğimiz bir husus var. Özellikle bazı resmi daireler, resmi kuruluşlarda meseleyi göz ardı edenler var. Yönetim kademesi üste doğru çıktıkça bu göz ardı etme biraz daha kolaylaşıyor. Kamuoyu huzurunda açık söylüyorum; buna kesinlikle müsamaha etmeyeceğiz. Yani birtakım uyarıların, gerekli cezalandırmaların yapılmasını sağlamak için gerekli teşebbüsleri yaptık ama bundan böyle bu hususta daha da kararlı duracağız. Yani böyle bir karar alınmışsa, insanlara zarar vermemek için kapalı mekanlarda tütün dumanının ortaya salınmasına kısıtlamalar getirilmişse buna en başta devletin resmi dairelerinde uyulması gerekir. Bunu yapmazsak başkalarına söyleyecek çok fazla lafımız kalmaz.''
Çevreyle ilgili alınan tedbirlerin olumlu etkilerinin yıllar sonra ortaya çıktığını, asbestle ilgili alınan tedbirlerin 40 sene sonra kendisini göstermeye başladığını aktaran Akdağ, ama sigara konusunda alınan tedbirlerin etkilerini, kardiyovasküler ve diğer hastalıklar açısından hemen görmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Bakan Akdağ, kanserden korunma konusunda alınan çevresel etkilerin uzun sürede kendisini göstereceğini, bu nedenle zaman kaybetmemek gerektiğini vurgulayarak, hem yöneticilere hem de gönüllü kuruluşların, toplumun sağlığının korunması konusunda el ele çalışması gerektiğini belirtti.
Recep Akdağ, sigara ile ilgili getirilen kısıtlamaların hem içen hem de içmeyenlere büyük yararı olduğunun araştırmalarla ortaya konulduğunu anlattı.
Türkiye'de artık enfeksiyon hastalıkları ve beslenmeyle ilgili tifo, sıtma, kızamık, demir eksikliği sonucu raşitizm gibi hastalıkların ve problemlerin büyük ölçüde ortadan kaldırıldığını ve önümüzdeki birkaç yılda bunların tamamen yok edileceğini vurgulayan Akdağ, Türkiye'nin sağlık yükünün gelişmiş ülkelerdeki gibi kanser, kardiyovasküler hastalıklar ve felç gibi hastalıkların oluşturduğunu söyledi.
-HASTALIKTAN KORUNMA YÖNTEMLERİ-
Sağlık Bakanı Akdağ, burada çok pahalı çözümler yerine, akıllı ve daha ucuz çözümler bulunduğuna dikkati çekerek, şu önerilerde bulundu:
''Kanser ve kardiyovasküler hastalıklardan kendimizi korumak için sigara içmeyeceğiz, yanımızda sigara içilmesine de müsaade etmeyeceğiz. Kapalı mekanda sigara içme girişiminde bulunanları yetkililere bildireceğiz. Fazla yemeyeceğiz. Mümkün mertebe sebze ağırlıklı posalı yiyeceklere ağırlık vereceğiz, kepekli ve kara un kullanacağız ve mümkün olduğunca hareket edeceğiz. Hareket etmek kanseri önleme konusunda çok etkili. Bir de alkol kullanımı var. Türkiye'de alkol tüketimi Avrupalı toplumlara göre çok az ama yine de çocuk ve gençler için dikkatli olmalıyız. Bu hususlarda başarılı olabilirsek sağlıklı bir toplum oluruz ve hastalık yükümüz azalır.''
Bunların biraz da modern toplumun hastalıkları olduğuna işaret eden Akdağ, her yere araba ile gidildiğini, bir iki kat çıkmak için bile asansör kullanıldığını belirtti.
Bu konuda TBMM'de bile bazı sıkıntıların yaşandığını hatırlatan Akdağ, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın bu konuda çok kararlı davrandığını, kapalı yerlerde sigara içen milletvekillerine ceza uygulaması yaptığını anlattı.
Akdağ, bazı milletvekillerinin buna tepki gösterdiğini ve sigara içmek için özel alanlar istediklerini ancak bunun yapılmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Kurulan merkezler aracılığıyla erken teşhiste iyileşme olasılığı çok yüksek olan meme kanseri, barsak (kolon) kanseri ve rahim ağzı kanseri için ücretsiz tarama hizmeti verdiklerini söyleyen Akdağ, toprakta bulunan asbestle ilgili çalışmalarda da büyük başarı gösterdiklerini dile getirdi.
-İÇME SULARI-
Bakan Akdağ, ''İçme sularıyla ilgili kanserojenler konusunda da çok büyük mesafeler aldık. Belediyelerimiz bu konuya oldukça büyük uyum gösterdiler. Toplumun gündemine sıkça gelen arsenik konusunda 2009 yılında hiçbir sıkıntı kalmayacak. Bu konuda birkaç belediyede sıkıntı vardı'' dedi.
Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı olanların özel sektörden sağlık hizmeti alınması konusunda özel sektöre kısıtlama getirildiğini, özel sağlık kuruluşlarının, faturanın yüzde 30'u kadar bedel aldıklarını hatırlatan Akdağ, kanserli hastalar için ekim ayından itibaren bu bedelin hiç alınmaması şartını getirdiklerini çünkü kanser ve benzeri hastalık gruplarında hastanın çok tercih imkanı bulunmadığını ifade etti.
Sağlık Bakanı Akdağ, Türkiye'de yetişmiş insan sayısının çok az olduğunu, kamunun bu hizmeti vermek açısından finansal yönden bir sıkıntısı olmadığını, meselenin yetişmiş insan gücünü kimin kullandığıyla ilgisi bulunduğunu anlattı.
Göreve geldiğinde Türkiye'de hasta hakları ile ilgili kurulmuş tek bir dernek olduğunu, şimdi ise Türkiye'nin birçok ilinde kanser hastaları veya yakınları tarafından dernekler kurulduğunu ifade eden Akdağ, hasta ve hasta yakınlarının hukukunu koruma çabalarının yeterli olmadığını belirtti.
Bakan Akdağ, derneklerin kendi hukukunu korumaları konusunda çok daha cesur olmalarını istedi.
Kanserle ilgili kurulan derneklerin bir araya gelerek bir federasyon kurmaları gerektiğini vurgulayan Akdağ, federasyonun kurulması ile Ulusal Kanser Danışma Kuruluna bu federasyondan bir temsilci çağıracaklarını bildirdi.
AA