Medimagazin logo

Bakan Akdağ: Hastaneler gider odaklı çalışmalı

AKŞAM'dan Funda Özkan'ın yazısı....
Bakan Akdağ: Hastaneler gider odaklı çalışmalı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Seçimi arkada bırakmış, ne de güzel 'AKP niye yüzde 50 oy aldı, CHP niye yüzde 26'da kaldı' gibi 'ileri demokrasiye' uygun tartışırken, yine geriye düştük. Kişiler, kurumlar üzerinden hukuku tartışmaya başladık.


Bu köşede biz 'yüksek siyasetten' eksik kalalım, insanların hayatlarındaki gündemini konuşmaya devam edelim.


Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ'ın sözlerine yer vermiştim, çarşamba günü. Yer yetmeyince, bugünkü yazıya bıraktığım sözleri de çok önemli.


Sağlık sektöründeki dönüşümle birlikte artık hastalar sabahın kör karanlığında, hastane önünde kuyruğa girmek zorunda kalmıyor. Dahası kimi özel hastaneler de SGK'lılara hizmet veriyor. Ancak son dönemde duyuyoruz ki, özel hastaneler sırayla bu hizmetten vazgeçmeye başladı.
Sağlık Bakanı'na sordum, şu yanıtı verdi:


'Sonuçta sağlığa harcanan bir şekilde insanlardan alınacak. Vatandaş ya prim yoluyla ödeyecek, ya cebinden çıkan parayla.'


Şunu vurguluyor Bakan Akdağ:
'Hizmeti, kaliteli hizmeti kamu, devlet hastanesinden alırsanız, özel hastaneye gitmeyi tercih etmezsiniz. Bizler kaliteyi tartışmalıyız.'
Önceki gün yaşadığım bir örneği vereyim hemen: Küçük kaçamağımın ilk günüde kuduz korkusu yaşamaya başladım. Küçükkuyu'da devlet hastanesinin birimindeyim. Özel hastanelerin birçoğunda bile bulamayacağım ilgi ve özeni gördüm.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın sözlerine devam edelim: 'Sağlıkta gelir odaklı hizmet olmaz, olmamalı. Hastanecilikte de böyle. Gider odaklı olmalı. Geliri nasıl artıracağına değil, giderini nasıl azaltacağına odaklanmalı.'
Maalesef ki, özel hastanelerin çoğunluğu gelir odaklı.
Kamuda çalışan bir doktor anlatıyordu: 'Kotayı doldurmak için 18 yaşındaki gençlere bile anjiyo yapan özel hastane doktorları var.'
Anadolu Sağlık Merkezi CEO'su Dr. Hasan Kuş da sohbetimizde şunu söylüyordu:
'Maalesef bazı hastanelerde ameliyat kotası var. Ben şanslı bir hekimim ki, hiç o tip hastanelerde çalışmadım.'
Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ diyor ki, 'Göreve geldiğim ilk günden beri bakanlık olarak gider odaklı çalışıyoruz. Verdiğimiz hizmeti artık çok daha ucuza mal ediyoruz.'

Okuyucudan Sağlık Bakanı'na sorular
'Funda Hanım merhaba, adım İbrahim Görünme, Çevre ve Sağlık Derneği genel sekreteriyim.
Yazılarınızı ve özellikle son yazınızı ilgiyle okuduk ve Sağlık Bakanımızın açıklamaları bizlere sorular sormamız gereğini doğurmuştur.

Acaba Sayın Bakanıma sorar mısınız?
l İşsiz durumda olan çevre sağlığı teknisyen ve tekniker sayısı 3 bin 500'ü aşmıştır ve gittikçe de artmaktadır. Bu yıl bile sağlık meslek liselerinden çevre sağlığı teknisyeni ve üniversitelerden de çevre sağlığı teknikeri olmak üzere 189 kişi mezun olmuştur. Son Tarım Bakanlığı Teşkilat Kanunu'ndaki çevre sağlığı teknisyenlerinin Sağlık Bakanlığı'na, isterlerse eski görev yerlerine geri dönebilirler maddesine neden itiraz edip geri çekilmesini sağlamıştır? Sayın Bakanımın koruyucu sağlık hizmetlerini konusundaki dönüşümde çevre sağlığı teknisyen ve teknikerlerinden faydalanmayı neden ummamaktadır?

l Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndaki gıda denetiminde 5179 sayılı Kanun ile 7 yıl önce devredilen ve hala atıl vaziyette olan ÇST'lere neden denetim görevi verilmemektedir?
360 kişiye daha denetim yetkisi verilse daha iyi olmaz mı?

bakan
akdağ:
hastaneler
gider
odaklı
çalışmalı
Yorum (3)
akademisyen
Sayın Bakanın ifade ettiği gibi gider odaklı çalışma acaba performansta da uygulanabilecek mi? çünkü öyle klinikler var ki hastaneye ve SGKya giderleri çok fazla, ancak performans puanları çok yüksek olduğundan her hastanede en yüksek gelirleri bu dr arkadaşlarımız alıyorlar. saygılar
0
Cevapla
HACETTEPE PARKI
Sayın Bakan!.. AB standartlarına erişmek için Tıp Fakültelerinin sürekli dünya standartlarında pratisyen hekim yetiştirmesini ve hekim sayımızın yüz binden iki yüz bin’e çıkması gerektiğini ifade etmektesiniz.. Bugün Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’na bağlı Eğitim Araştırma Hastanelerinde “sağlık hizmeti verme-uzman yetiştirme-araştırma yapma” rahatlıkla icra edilmekte ancak pratisyen hekim yetiştirme işlevi, sadece Tıp Fakültelerince yürütülmektedir ..Tıp Fakültelerinde ,Temel Bilimler kaldırılsa, Tıp Fakültelerinin Eğitim ve Araştırma Hastanelerinden bir farkı kalmaz. Kanun Koyucu; Tıp Fakültelerinin Sağlık Hizmetlerini verirken elde ettiği döner sermaye gelirlerini yeni performans yönergesi ile Tıp Fakültesinde çalışan Akademik ve İdari Personele teamüllere uygun yönetim etiğine ve çalışma barışına uygun bir şekilde dağıtılmasını öngörmüştür. Performans kriterleri ve hastane gelirlerine göre belirlenecek alt ve üst sınır kriterlerinin belirleneceği Kurul’un “ya pastadan pay alacak bütün kesimleri ihtiva etmesi, ya da pastadan pay alacak kesimleri ihtiva etmemesi” yönetim ve etik açısından uygun olacaktır. Bazı üniversite hastanelerinde;teşkil edilen kurul; çoğunlukla hastane yöneticilerinden oluşmuş; bu kurul da hastane maliye bakanlığından yardım alacak seviyede kötü durumda iken kendileri için en üst seviyeden ücret belirlemiş… kendileri dışındaki akademik personele en alt seviyeden ücret belirleyerek temel bilimlerdeki öğretim üyelerinin bir yıl önce aldıkları katma değer ortalamasından 500-1000TL az almaları ortaya çıkmıştır… Neticede; Başhekim yardımcıları 8000 TL ve Başhekim 12000TL performans ücreti almıştır.Ayni hastanede bir profesör için sadece 2000 TL ücret belirlenmiştir.. Gelir gider dengesi bozuk olduğu için bu durumdaki Üniversitesi Hastanesine avans veren “Maliye Bakanlığı -Sağlık Bakanlığı ve SSK Genel Müdürlüğü”nün bu durumu kabul etmesi ve müdahil olmaması mümkün değildir. Aylık olarak maliye bakanlığından avans alan üniversite hastanelerinin “yönetici ve bunların dışındaki öğretim üyeleri”nin ne kadar performans aldığını acilen soruşturunuz..ve asıl gider kaynağının ..yöneticilerin kendilerine dağıttığı BALLI BÖREK PERFORMANS olduğunu görünüz..ve müdahale hakkını kullanınız..saygı ile..
0
Cevapla
DD
Sayın Bakan, "Hacettepe Parkı" isimli meslektaşımın yazdıkları benim üniversitem için de geçerlidir. Keşke biz de batmış olsaydık, size müdahale edin diye feryat ederdim. Bizim durumumuz bambaşka. Performans rektörün iki dudağı arasında. Neden kimse bizi duymuyor? Saygılarımla
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir