Medimagazin logo

Baba oğul aynı hastanede görev yapıyor

Kütahya'nın Simav ilçesinde, Doç. Dr. İsmail Karakuyu Devlet Hastanesinde Genel Cerrahı Uzmanı olarak görev yapan Op.Dr. Naci Çağlar, meslektaşı olan oğlu Ceyhun Çağlar ile beraber çalışmaya başladı.
Baba oğul aynı hastanede görev yapıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 2013 yılında yılında mezun olduktan sonra pratisyen doktor olarak ilk görev yeri olarak Simav Doç. Dr. İsmail Karakuyu Devlet Hastanesi Acil Servisine tayin olarak çalışmaya başlayan Dr. Ceyhun Çağlar, bir gün babasıyla birlikte aynı hastanede görev yapmayı hep hayal ettiğini söyledi. Lise yıllarında doktor olmayı ve babasıyla aynı hastanede çalışmayı çok istediğini ve sonunda hayallerinin gerçek olduğunu ifade eden Dr. Ceyhun Çağlar, "Hayallerim gerçek oldu. Babamın izinde gidiyorum. Ben de onun gibi dik duruşlu, onurlu ve dürüst bir meslek hayatı geçirmek istiyorum" dedi.

Oğluyla aynı üniversiteden mezun olup aynı mesleği yapmanın ve aynı hastanede çalışmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden 23 yıllık Doktor Naci Çağlar, birkaç yıl sonra emeklilik sebebiyle bayrağı oğlu Ceyhun’a teslim edeceğini kaydetti.

baba
oğul
aynı
hastanede
görev
yapıyor
Yorum (6)
Ahmet Bozdoğan
Gerçekten çok güzel bir olay.Her ikisi içinde meslek hayatlarında çok güzel anılar bırakacaktır.Bu arada yazmadan edemiyeceğim :aman aranıza performans girmesin.Selamlar..
0
Cevapla
Dr.Tan
Tıp Doktorları ve Çocukları , Ve Cerrah Arkadaşımız ve onun hekim oğlu ile yanyana fotoğrafı , Tıp Mesleğinde 38nci yıldayım.... Şimdiye kadar gördüklerim ve yaşadıklarım,hele hele son birkaç yılda olup bitenler bu mesleğin ** Kamizake İntihar Pilotluğun - dan ** farksız hale geldiğini gösterdi. Kendi oğluma ** Bu Mesleği Seçmemesi ** için, ÖSYM Giriş Sınavlarından çok çok önceleri *** Bilişsel Farkındalık ve Gerçeklik - Uyumu İletişimleri *** Tek- nikleri ile tam 3 ay uğraştım...... Ve en sonunda dedim ki * Oğlum bir aileye bir kurban yeter ikincisi şu an bize fazla gelir *.......... Başardım ,oğlum Elektronik Müh. oldu.... Yıllar sonraki Linç Vahşetleri ne kadar haklı olduğumu gösterdi.. Tıp Doktorluğu şeref- haysiyet- onur öge- leri yönünden dolu dolu bir meslek..... Amma , Cumhuriyet Tarihinde hiçbir meslek kategorisinde görülmeyecek derecede ken- disiyle oynanan - itilip kakılan - iti- barsızlaşırılan - ekmeğine hep acı biber atılan.... Mağdur bir meslek haline geti- rildi.. Bu gelişmelere ve şanssızlıklara rağmen gözbebeği evladına , h a l a , tıp dok- torluğu mesleği için yönlendirme yapan doktor arkadaşlara--- Hem bir baba hem de bir deneyimli psikiyatrist olarak tavsiyem.. *** Canım Arkadaşım Romantik Olma, daha düne kadar öpüp koklamaya doyamadığın bebeciğini kaldırıp azgın öfkelerin ve linç vahşetinin deryasına atma.. itme.. kıyma ona...dehşet sıkın- tı ve gözyaşları içinde ezilip kahrol - masına sebeb olma ... iyi düşün.....***
0
Cevapla
a.s
Tebrik etmek gerekir. Her ne kadar hekimlik mesleğinin itibarı düşürülse de, ne kadar iftihar etseniz yine azdır. inanıyorum ki bu değersizleştirme dönemi geçici bir dönemdir.
0
Cevapla
DİLEK ORAL
doktorluk mesleğine ne kadar aşık olduklarının göstergesidir..Birçok olumsuzluklara rağmen yinede bu kutsal göreve kendini adayan doktorlarımıza başarılar.allaha emanet olun
0
Cevapla
veli nar
Güzel bir tablo; Ancak benim de acizane düşüncelerim; 1-Genç bir hekim olarak, yıllar önceki meslektaşlarımızın ( hocalarımızın, muayehanede çalışan hekimlerin vb) tutumları bizi bu durumlara getirdi. Örneğin, koskoca meslektaşımız özel muayehanesinde hasta bakar ve hastanın reçetesini yazdıktan sonra tıp fakültesindeki sekreterini arar ve sekreterine ''kızım protokol defterinden bir numara ver'' der. 2-Muayenehaneden gönderilen hastalar, elinde hoca imzası ile direk gece nöbetinde nöbetçinin burnunun dibinde biter! Fakat Tıp fakültesi acil servisinde, yatması gereken hastalar ( hocanın gönderdiği hastadan daha ağır vakalar) servisten yer açılmasını bekler dururlar... 3-Yaklaşık 5- 10 yıldan beri genç hekim arkadaşların, TUS daki tercihleri / yönelimleri öncesine göre belirgin bir biçimde değişmiştir. Mesela preklinik branşlar daha çok tercih ediliyor. Hepimizin malumu 4 ana branştan çoğunluk kaçıyor. ( Bu branşların puanı düşmesine rağmen). 4- Ülkemizde aynı serviste çalışan hocalar, koridorda karşılaştıklarında herkesin arasında küfür - hakaret dolu sözleri sarfederler, Aynı branş hekimi oldukları halde, farklı dernek üyesi ve tabi ki farklı kongre organizasyonları düzenlerler. Kongrelerde hekimlerin (hoca- asistan- öğretim üyesi- uzman) problemlerine ( çalışma şekli- maaş- döner sermaye- eğitim) yönelik hiç oturum yapılmazdı. 5-Kendi asistanını rakibi olarak gören - genç ruhlu olmayan- hocalar... Hekimlik kutsal bir meslektir, buna inanıyorum. Ama bu kutsal mesleğimizi, kendi erdemsizliği ile kirleten ve bunu alenen yapanlara da yazıklar olsun derim. Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep, İlim geride kaldı, illa edep illa edep.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir