CHP Gaziantep Milletvekili Dr. Mehmet Şeker, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, birinci basamak sağlık hizmetinin temel taşını oluşturan aile hekimlerinden, kamuya ait binaları kullananların tek taraflı hazırlanan sözleşmelerle fahiş kira bedelleri ödemeye zorlandıklarını söyledi.
Kira bedellerinin belirlenmesinde standart bir kriterin uygulanmamasının, aynı binada hatta aynı katta farklı kira bedeli alınmasına bu durumun da aile hekimlerinin mağduriyetine neden olduğunu ifade eden Şeker, “aynı şekilde, kamu hizmeti veren aile hekimlerinin kullandığı tıbbi ve tıbbi olmayan demirbaşlardan da farklı oranlarda kira bedelleri alınmaktadır” dedi.
Aile hekimlerinin fahiş kira bedellerine itiraz etmelerinin de herhangi bir sonuç vermediğini kaydeden Şeker, kira bedellerini yüksek bularak itiraz eden hekimlerin kiraları, bordroda gösterilmeden maaş ve gider ödemelerinden usulsüz olarak kesildiğini ifade ederek şu soruları yöneltti:
1. Aile hekimlerinin kullandıkları kamu binalarının kirasının belirlenmesinde dikkate alınan kriterler nelerdir? Aynı ilde, aynı binada, hatta aynı katta farklı kira bedelleri alınmasının nedeni nedir?
2. Aile hekimlerinin kullandıkları binalardan ve her türlü demirbaştan bugüne kadar elde edilen kira geliri ne kadardır?
3. Belirlenen yüksek kira bedellerine itiraz ederek sözleşme imzalamayan aile hekimlerinin maaşlarından ya da gider ödemelerinden, bordroda gösterilmeden kesinti yapılmasının yasal dayanağı nedir?
4. Sağlık hizmeti verilmesi amacıyla süreli ya da süresiz kamuya bağışlanan binaların aile hekimlerine fahiş fiyatlarla kiralanması yasal bir uygulama mıdır? Bu durumda bulunan kaç bina vardır? Bağışçılar bağışlarının amaç dışında ticarethaneye dönüştürülmesinden haberdar edilmiş midir?
5. Kamu hizmeti veren aile hekimlerinin kullandığı bina ve her türlü demirbaştan alınan kiraların iptal edilmesi ya da sembolik ve standart bir rakam belirlenmesi konusunda yürütülen bir çalışma var mıdır?