Üniversite Hastaneleri ile Sağlık Bakanlığı Hastaneleri Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında 20 hastanede ortak kullanım protokolü uygulanıyor. Bu hastanelerden biri olan Bolu da Ağustos 2014 tarihinden itibaren ortak kullanımın yapıldığı illerden birisi.
Ortak kullanımın malzeme temini, işleyişin hızlanması, üniversite personelinin (asistan, hemşire, öğretim üyesi) özlük haklarında iyileşme gibi birçok artıları olsa da, bazı sıkıntıları da içeriyor.
Bolu-Düzce Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Fatih Demircioğlu Bolu’da yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini Medimagazin’ madde madde sıraladı:
1. Ortak kullanım ile uzman hekimlerin gelirlerinde bölümüne göre değişmekle birlikte 3000 TL’ye varan düşüşler yaşanmıştır. Uzman hekim arkadaşlarımız, yüksek oranda hasta muayenesi, girişimsel işlemler puanı yapmasına rağmen, hizmetlerinin karşılığını ekonomik olarak alamamaktadır. Bu da iş huzur ve barışını kötü yönde etkileyebilmektedir. Bunun temel nedeni uzman hekimlerin katsayısının düşük olmasıdır. Burada yapılacak bir düzenleme ile bu kayıp azaltılabilir.
2. Ortak kullanımda yaşanan en önemli sıkıntılardan biri de kongre-bilimsel aktiviteye katılım olması durumunda yaşanmaktadır. Aynı kurum çatısı altında olmasına rağmen, temel görevi bilimsel aktivite üretmek, ürettiği bilimsel verileri paylaşmak, bilimsel aktivite üretmese bile yeni gelişmeleri takip edip öğrencilerine öğretmek olan öğretim üyelerinin kongreye gittiği gün sayısı kadar döner sermayesi kesilirken, kendi kişisel gelişimi ve yeni bilimsel gelişmeleri öğrenmek için kongreye giden uzman hekim arkadaşlarımız en tabii hakkı olarak kongreye gittiği gün sayısı kadar ortalamadan döner sermaye almaktadır. Bu hukuksuz durum Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu’nun resmi görüşü doğrultusunda yapılmaktadır. Yapılacak şey Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu’nun döner sermayede yapacağı bir düzenleme ile ortak kullanımdaki hastanelerde yapılan bu hukuksuz uygulamanın kaldırılması ve düzenlenmesi olmalıdır.
3. Ortak kullanımda yaşanan ve yakın zamanda gündemimize giren önemli sıkıntılardan biri de öğretim üyelerinin nöbet sorunu ve nöbet ücretidir. Ortak kullanım ile birlikte her bölüm asistan hekim arkadaşlarımız, uzman hekim arkadaşlarımız ve öğretim üyeleri ile aktif nöbet veya icap nöbeti listesi hazırlamaktadır. Bolu Kamu Hastaneler Birliği yöneticileri bu liste doğrultusunda, olması gerektiği gibi, yaklaşık bir yıl süre ile aktif nöbet tutanlara ona göre, icap nöbeti tutanlara ona göre nöbet ücreti ödediler. Ağustos 2015 tarihi itibari ile Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu’ndan gelen bir resmi yazıya istinaden ortak kullanılan hastanelerdeki tutulan nöbetlerde, asistan hekimlere ve uzman hekimlere ücret ödenebileceği, öğretim üyelerine ücret ödenemeyeceği belirtildiğinden, halen gerek aktif, gerekse de icap ücreti tutulmasına rağmen öğretim üyelerine nöbet ücreti ödenmemektedir. Aynı kurumda çalışan, aynı işi yapan insanların birisine nöbet ücreti ödenirken, birisine ödenmemesi eşit işe eşit ücret politikasına aykırılık içermektedir. Aynı durum ortak kullanıma sahip olmayan üniversite öğretim üyelerinin icap-aktif nöbet ücreti ödenmesi uygulamasında da görülmektedir. Birçok üniversite öğretim üyesi nöbet hizmetlerinin karşılığında nöbet ücreti alamamaktadır. Bu konuda gerek Yüksek Öğretim Kurumu, gerekse de T.C. Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Kurumu’nca yapılacak kanuni düzenleme ile 2014 yılında çıkartılan tam gün Yasası’nda nöbet ücretlerini düzenleyen kanuna, eklenecek bir cümle bu sorunu giderecek, sağlık çalışanlarının mağduriyeti ortadan kalkacaktır.
4. Son günlerde gündeme gelen ve ulusal basına da yansıyan sorunlardan biri de Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu İzleme, Ölçme ve Değerlendirme Birimi tarafından hastanelere gönderilen bir yazıda ‘ek ödeme sınırının aştığı dönemlerde ek ödeme dağıtım kararı alınmaması’ istenmesidir. Duyumlarımıza göre ilimizde ortak kullanımda bulunan Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bunun için pilot hastanelerden biri olarak seçilmiş ve Eylül ayında bu kurumumuzda birçok hekim arkadaşımız sabit döner sermaye dışında döner sermaye alamamıştır. Birçok hekim arkadaşımızın gelirinde 3000 TL’ye kadar düşüşler yaşanmıştır. Bu uygulamanın Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve diğer hastanelere zamanla yayılacağı, sağlık çalışanlarının adeta sabit döner sermayeye mahkum edileceği duyumları da mevcuttur. TKHK bahis geçen konuda derhal açıklama ve düzenleme yapmalı ve bu hukuksuz, sağlık çalışanlarını mağdur eden uygulamayı kaldırmalıdır.
Tüm bu sorunlara rağmen fedakarca hizmet etmekten geri kalmayan tüm sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığını alamaması ciddi motivasyon kaybına neden olmaktadır. Sağlıkta Dönüşüm Projesi ve hasta memnuniyeti ile övünen bakanlık yetkililerinin, yaptıkları ve yapacakları uygulamalarda sağlık çalışanlarının mağdur edilmemesi en büyük temennimizdir.