Kamu hastanelerindeki hekimler "Tam Gün'e devam" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından Sağlık Bakanlığı'nın 30 Temmuz'u son tarih olarak verdiği hekimler, hastaneleri tercih etti.
Türk Tabipleri Birliği'nin davasıyla üniversite hocalarının yanı sıra devlet hastanesi doktorlarına da muayenehane açma yetkisi veren Danıştay'a rağmen sağlık çalışanları hastanelerin yolunu tuttu. 27 Temmuz 2010 tarihinde yüzde 89 olan Tam Gün çalışma oranı 30 Temmuz 2010'da yüzde 91'e çıktı. Hem hastane hem muayenehanede çalışan 3 bin 55 doktordan 205'i muayenehanesini kapattı. Böylece yarı zamanlı çalışan hekim sayısı 2 bin 850'ye geriledi. En fazla geçiş İstanbul'da oldu. Hem hastane hem de özel de hasta tedavi eden 843 doktor sayısı 747'ye geriledi. Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul'da 96 doktor Tam Gün'ü tercih etti.
Sağlık Bakanlığı çevrelerinden alınan bilgiye göre binin üzerindeki yarı zamanlı çalışan hocalar ile üniversite hocalarının durumunda ise bir değişiklik olmadı. Üniversite hastanelerinde görev yapan hekimler tam güne rağbet etmedi. Kamu hastanelerinde hasta muayene eden hekimlerin Tam Gün'ü tercih etmelerinde Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın performans ödemelerinde hekimlerin mağdur edilmeyeceği yönündeki açıklamasının etkili olduğu belirtildi.
OKUYUCU YORUMLARI:
Evet işte bütün kopan kiıyamet bu 3055 kamu ve 1000 küsür üniverrsitede çalışam muayenehanesi olan hekimler içinmiş demekki.Toplam 100 bin doktor olan bir ülkede Sayın Sağlık Bakanı diyor ki ben halkımı muayenehane kapılarında bekletmem. Bence de doğru söylüyor, çünkü muayenehane sayısı çok az, çok fazla yığılmalar olabilir muayenehanelerde (!). Burada Sayın Bakan tarafından yapılan olayın samimiyetsizliği iyice ortaya çıkıyor. Muayenahanesi olan 5 hekime karşılık olmayan 95 hekim var ve insanlar muayenehaneye gitmek zorunda değil, muayenehanesi olan bir hekim olarak ben de buradan sesleniyorum gelmesinler, kamudaki hekimlere başvursunlar. ama Sayın Bakan burada uyguladığı son derece yanlış politikalar ile olayı bu noktaya getirdi. Ben onun yerinde olsan hekimleri karşıma alacağıma, yanıma alırıdm. Eminim hiç bir güç sırtımı yere getiremezdi. Şimdi iş inada bindi, kanunlar bana günde 10 dk da gitme hakkı verse gidip 10 dk muayenehanemde oturacağım, cebimden para da versem zarar da etsem kapatmayacağım.
Aslında bu yaşanan durum olayın çözümünün ne kadar basit olduğunu gösterdi. Sayın Bakan'ın tek yapması gereken tam günü doktorlarla beraber onların da fikrini alarak çıkarması ve devlette çalışma şartlarını biraz daha cazip hale getirmesiydi. Ama o bunu yapmadı, popülistlik uğruna itiş kakışı tercih etti ve bu duruma geldik. Bundan sonra da bu davranış tarzına devam edilirse; muayenehaneleri kontrol edip ceza kesmek, vergi memurlarını doktorların üzerine salmak , kapatmayanlara geçici görev ve rotasyon gibi, ipler iyice kopacaktır. Bence bu görüntü iyi bir fırsat gibi duruyor. Sayın Bakan şartları biraz daha zorlayıp kamuyu ve özellikle üniversiteleri biraz daha cazip hale getirirse eminim bu kalanların da bir çoğu muayenehanesini kapatacaktır. Ha devletin verdiği iyi parayı beğenmeyen olursa işte onlar tuzu kurulardır, gider muayenehanede devam ederler.
Herkese saygı ve selamlar.
Prof. Dr. H.Ç.
dün saat 23:41 itibariyle sitenize girilen cihan haber ajansı mahreçli "3 günde 205 doktor muayenehanesini kapattı" başlıklı haberde "Kamu hastanelerinde hasta muayene eden hekimlerin Tam Gün'ü tercih etmelerinde Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın performans ödemelerinde hekimlerin mağdur edilmeyeceği yönündeki açıklamasının etkili olduğu belirtildi" denmektedir. bu yorum olayın içinde bulunan bizleri bir nebze olsun gülümsetti. ama bu gülümseme acı bir gülümseme idi. çünkü haberde belirtilen tarihlerde muayenehane çalıştıran hekimlere el altından, resmi bir tebligat yapılmadan muayenehanelerini kapatmaları için belirgin bir baskı yapıldı. en azından bizim çalıştığımız hastanede bu böyle oldu. yani amasya'da...30.07.2010 cuma günü saat 14:30 civarında başhekimlik sekreteryasında (taşeron şirket üzerinden ) çalışan 19-20 yaşlarında bir kızcağıza "ara bütün doktorları ya muayenehanelerini kapatsınlar ya da istifa dilekçelerini versinler" denmek suretiyle izinde olan-olmayan bütün muayenehaneciler arattırıldı ve sözlü tebligat (!) yapıldı. başhekimi arayıp resmi bir tebligat yapıp yapmayacağını sorduğumda "üstad bakanlık muayenehanesi olan uzman çalıştırmak istemiyor, onlar sağlık müdürünü çağırıp uyarmışlar, o da bana bildirdi, ben de sizi uyarıyorum. uğraşacaklar sizinle. geçici görev, maliye, muayenehaneden hasta yatırmanın araştırılması vs" gibisinden bir yanıt aldım. birkaç arkadaşım hemen pes edip "bunlarla uğraşılmaz" deyip tam güne geçiverdiler.bu hukuk tanımazlığın ulaştığı son nokta. devlet gücü ellerinde, herşeyi yapabilirler. yani durum hiç de haberdeki gibi değil...
koca koca rektörlere, paşalara yapılan muameler ortada. o yüzden tedbiren ismimin saklı kalmasını istiyorum. belki içeri atmazlar beni ama süründürebilirler.
saygılarımla..
