Vatandaşların yüzde 30’u nezle, soğuk algınlığı, baş ağrısı gibi bir rahatsızlık karşısında doktora gidiyor ve yalnızca onun söylediklerini uyguluyor. Halkın sadece yüzde 6,7’si medyadan tanıdıkları bir doktora ya da uzmana sağlıkla ilgili olarak görünmeye gidiyor ya da gitmek istiyor.
TÜBİTAK ve Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonunun desteğiyle “Türkiye’de Sağlık Konulu Yayıncılık İlkelerinin Belirlenmesi: Kaynak, İleti ve Hedef Kitle Bağlamında Sağlık Konulu Yayınların Analizi” adını taşıyan projenin ilk aşaması tamamlandı. İlk aşamada, sağlık konulu yayıncılık alanında söz sahibi olan 150 medya ve sağlık profesyoneli ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirildi. Rapor haline getirilen görüşme notları, İstanbul’da düzenlenen ilk çalıştayda konunun ilgilisi olan resmi ve sivil tarafların bir araya gelmesiyle değerlendirildi.
Ardından, projenin ikinci aşaması olarak kamuoyu araştırması gerçekleştirildi. Kamuoyu araştırması, 33 ilde 2 bin 503 kişiyle yüz yüze görüşme tekniğiyle A&G Danışmanlık Şirketi tarafından yapıldı. Anketin sonuçlarını değerlendirmek üzere hazırlanan taslak rapor, yine konunun ilgili taraflarının katılımıyla bu kez Ankara’da ele alındı. Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Mine Tunçel’in ev sahipliğiyle, Hekimevi’nde düzenlenen toplantıda, resmi kurum temsilcileri, akademisyenler, sağlık ve medya profesyonelleri ankette ortaya çıkan bulguları konuştu.
Çalıştay hakkında bilgi veren Prof. Dr. Erkan Yüksel, son yıllarda medya içeriklerinde önemli oranda yer bulmaya başlayan ve kimi kesimlerin eleştirisine de konu olan sağlık konulu yayınların, 2009 yılından bu yana incelendiğini söyledi. Bundan sonraki süreçte projenin üçüncü ayağı olan televizyon, gazete, dergi ve internetteki sağlık konulu yayınların içeriklerine ilişkin içerik analizi çalışmasının tamamlanacağını belirten Yüksel, “Bulgularımızın tamamını içeren sonuç raporumuz ortaya çıkmadan, şimdilik daha fazla bilgi ve ayrıntıyı kamuoyu ile paylaşamıyoruz, ama önümüzdeki yıl bahar döneminden önce bu raporun da tamamlanacağını düşünüyorum.” dedi.
Bilinç düzeyini artırıyor
Rapor, sağlık konulu televizyon, gazete ve internet içeriklerine yönelik olumlu ve olumsuz ifadelere ilişkin belli başlı görüşleri de içeriyor. Televizyondaki sağlık konulu yayınlar sayesinde katılımcıların yüzde 44,4’ü “Tıbbi tedavi yöntemleri hakkında artık daha bilgiliyim.”; yüzde 43’ü “Tıp dışındaki alternatif ya da bitkilerle, otlarla tedavi yöntemleri konusunda artık daha bilgiyim.”; yüzde 63,9’u “Sağlığımla ilgili artık daha bilinçli davranıyorum.”; yüzde 65,6’sı “Öğrendiklerimi başkalarına da anlatıyorum.”; yüzde 42,1’i “Başkalarıyla konuşmaktan çekindiğim mahrem konular hakkında bilgi edinebiliyorum.”; yüzde 28,3’ü “Sağlığımla ilgili bir rahatsızlığım olduğunu anladım.”; yüzde 26,1’i “Hangi hastanenin, doktorun veya sağlık ürünün daha iyi olduğunu anladım.” diyor.
Buna karşılık, yine televizyon izleyen katılımcıların yüzde 25,4’ü kendisini ilgilendiren konuların çıkmadığını, yüzde 22,9’u yayınları gereksiz yere endişelendirici ve ürkütücü bulduğunu dile getiriyor. Ayrıca katılımcıların yüzde 30,6’sı “Mucize kurtuluş ya da tedavi haberleriyle hastalara boş umutlar veriliyor.”; yüzde 45,3’ü “Ülkenin genel sağlık politikası ve sağlık sistemine ilişkin sorunlar yeterince ele alınmıyor.”; yüzde 24,4’ü “Genel olarak verilen bilgileri çoğunlukla yalan, yanlış, yanıltıcı buluyorum.”; yüzde 9,9’u “Tıp doktorlarına olan güvenim azaldı.”; yüzde 24,1’i “Özellikle alternatif tıp konularında verilen bilgileri yanlış buluyorum.”; yüzde 44,5’i “Daha çok kişi, doktor, ürün, ilaç ve hastanelerin reklamı yapılıyor.”; yüzde 39,1’i “Halkın anlayacağı dilde değil, teknik ve karmaşık bir dille anlatıyorlar.”; yüzde 34,2’si “Kullanılan dili magazinel, sansasyonel ve duygu sömürücü buluyorum.”; yüzde 28,9’u “Bazı sağlık konulu haber ve yazıları ahlak dışı buluyorum.”; yüzde 36,4’ü “Konular yüzeysel işleniyor, detaylı bilgi verilmiyor.”; yüzde 45,2’si de “Bunların denetlendiğini düşünmüyorum.” yanıtını veriyor.
Vatandaşın dörtte biri komşuya soruyor
Ankette ortaya çıkan bazı önemli bulgular şunlar:
- Nezle, soğuk algınlığı, baş ağrısı vb. bir rahatsızlık karşısında “Doktora giderim ve yalnızca onun söylediklerini uygularım.” diyenlerin oranı yüzde 30,1. “Bildiğim ya da daha önce aldığım ilaçları kullanırım.” diyenlerin oranı yüzde 23,4. “Kendi kendine geçmesini beklerim.” diyen kesimin oranı ise yüzde 18,3.
- Ciddi ya da önemli bir rahatsızlık yaşadığında bu hastalıkla ilgili en çok doktorlardan (yüzde 94,1) bilgi alınıyor. Eş, dost, yakın akraba, arkadaş ve komşulardan bilgi alma oranı yüzde 25,5. Eczacılardan bilgi alanların oranı yüzde 25. İnternetten bilgi alma oranı yüzde 12,7; aktar ve baharatçılardan yüzde 6,1; televizyondan bilgi alma oranı ise yüzde 5,2.
- Kamuoyunun sağlık konulu yayınlarda en çok ilgisini çeken konular kendileri veya yakınlarına faydası olabilecek bilgi ve tavsiyeler (yüzde 72), kendileri ya da bir yakınlarının rahatsızlığıyla ilgili yayınlar (yüzde 59,8) olarak ortaya çıkıyor.
- Yeni tıbbi ve teknolojik gelişmeler ve yeni uygulamalar yüzde 22,3; bitkisel, doğal ürünler, alternatif tıp yüzde 13,2; diyet, zayıflama ve sağlıklı beslenme konusundaki yayınlar yüzde 13, ruh sağlığı, stres, psikiyatri gibi konulardaki yayınlar yüzde 11,3; plates, aerobik, yoga ve spor gibi yayınlar yüzde 3,2 oranında katılımcıların ilgisini çekiyor.
- Katılımcıların yüzde 4,1’i, medyadan öğrendiği sağlık konulu bilgi ya da tedavileri genellikle ya da sık sık uyguladığını söylüyor. Yüzde 1,6’sı ise her zaman hepsini uyguladığını belirtiyor.
- “Bu uygulamadan fayda ya da zarar gördünüz mü?” sorusuna katılımcıların yüzde 15,2’si “Çoğunlukla fayda gördüm.” derken, yüzde 2’si de “Zararını gördüm.” yanıtını veriyor.
- “Medyadan tanıdığınız bir doktora ya da uzmana sağlığınızla ilgili olarak danışmak ya da görünmek için gittiniz mi ya da gitmek istediniz mi?” sorusuna ise yüzde 6,7’si “Evet gittim.”; yüzde 10,6’sı da “Gitmek istedim, ama gidemedim.” diyor.
- “Medyadan öğrenilen sağlık, beslenme, diyet, iyi yaşama, estetik ya da güzellikle ilgili herhangi bir kitabı, hapı, kürü ya da ürünü para karşılığında satın aldınız mı?” sorusuna da katılımcıların yüzde 8,7’si “Evet aldım.”; yüzde 4,3’ü ise “Almak istedim, ama alamadım.” yanıtını veriyor.
- Medyadan öğrenilen bir hastane ya da sağlık merkezine gidenlerin oranı yüzde 7,1 iken, yüzde 6’lık bir kesim ise “Gitmek istedim ama gidemedim.” diyor.
- Televizyondaki sağlık konulu yayınların “genellikle, çoğunlukla” izlenme oranı yüzde 19,6.
- En çok tercih edilen sağlık programı ise Kanal D’de yayımlanan “Doktorum” (yüzde 55,7).
- Televizyonda yer alan sağlık konulu haber ve programlardaki bilgileri “her zaman” ve “çoğunlukla” güvenilir bulma oranı yüzde 40,2. Bu oran gazetelerde yüzde 27, internette yüzde 35,6.
Proje önümüzdeki yıl tamamlanacak
Başkanı Prof. Dr. Erkan Yüksel’in yürütücü olarak görev yaptığı projenin 2013’te tamamlanması öngörülüyor.
TÜBİTAK ve Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonunun desteğiyle sürdürülen “Türkiye’de Sağlık Konulu Yayıncılık İlkelerinin Belirlenmesi: Kaynak, İleti ve Hedef Kitle Bağlamında Sağlık Konulu Yayınların Analizi” başlıklı proje, resmi olarak 01 Nisan 2010 tarihinde başladı. Üç yılda tamamlanması öngörülen projenin yürütücüsü ise Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın ve Yayın Bölümü. Projede, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yalçın Kaya ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Koçak ile yine Anadolu Üniversitesinden Açıköğretim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Sinan Aydın araştırmacı olarak yer alıyor.
Konunun tarafları katıldı
Medimagazin gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dr. İbrahim Ersoy’un da katıldığı Ankara’da düzenlenen çalıştayda ayrıca şu isimler yer aldı:
Doç. Dr. Abdülrezak Altun (Sağlık Bakanlığı), Arzu Karasaç Gezen (Sağlık Bakanlığı), Aslıhan Çobaner (Sağlık Bakanlığı), Prof. Dr. Ayla Okay (İstanbul Üniversitesi), Beste S. Gülgün (Sağlık Bakanlığı), Prof. Dr. İrfan Erdoğan (Atılım Üniversitesi), Esra Öz (Gazeteci), Dr. Hayati Bice (RTÜK Kurum Doktoru), Murat Akgül (Muğla Tabip Odası Başkanı), Mustafa Sütlaş (BiaNet Yazarı), Yrd. Doç. Dr. Müge Demir (Beykent Üniversitesi), Öznur Vuran Doğan (Sağlık Bakanlığı), Sevgi Hasipek (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu), Şahnur Ağyel (Sağlık Bakanlığı), Doç. Dr. Zülfikar Damlapınar (Gazi Üniversitesi).