Türkiye'de özel tıbbi tanı laboratuvarları, hastalıkların erken teşhisi, doğru tedavi planlaması ve halk sağlığının korunmasında kritik bir rol oynuyor. Ancak, bu laboratuvarlar artan yapısal ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya.
Yüksek İhtisas Üniversitesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Ayşegül Akbay ve Arş. Gör. Şeyma Nur Taşdemir; mevcut sorunlara dikkat çekti, çözüm önerilerini sıraladı. Prof. Dr. Akbay ve Arş. Gör. Taşdemir, Medimagazin'e yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
Mevcut sorunlar
1. Finansal baskılar ve geri ödeme sorunları
Özel laboratuvarlar, büyük oranda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve özel sigortalar tarafından belirlenen geri ödeme sistemine bağımlıdır. Ancak, düşük geri ödeme tarifeleri ve geç ödemeler, laboratuvarların sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Yüksek teknoloji gerektiren testlerin maliyetleri artarken, geri ödemelerin güncellenmemesi sektörde ciddi finansal sıkıntılara yol açmaktadır.
2. Regülasyonların getirdiği yükler
Sağlık Bakanlığı ve diğer düzenleyici kurumlar tarafından getirilen sıkı yönetmelikler, özel laboratuvarların operasyonel esnekliğini kısıtlamakta ve maliyetleri artırmaktadır. Akreditasyon süreçleri, ruhsatlandırma gereklilikleri ve düzenli denetimler, küçük ve orta ölçekli laboratuvarlar için büyük bir yük oluşturmaktadır.
3. Teknolojik yatırımlardaki engeller
Moleküler biyoloji, genetik testler ve yapay zeka destekli tanı sistemleri gibi ileri teknolojilere yatırım yapmak, finansal kaynakların sınırlılığı nedeniyle özel laboratuvarlar için büyük bir zorluktur. Yeni teknolojilere erişimde yaşanan gecikmeler, hastaların en güncel ve hassas testlerden faydalanmasını zorlaştırmaktadır.
4. Nitelikli personel eksikliği
Türkiye’de biyokimya, mikrobiyoloji ve patoloji gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvar personeli bulmak giderek zorlaşmaktadır. Üniversitelerden mezun olan biyolog ve kimyagerler için yeterli istihdam fırsatlarının yaratılmaması, sektörün kalifiye insan gücüyle beslenmesini engellemektedir.
5. Haksız rekabet ve büyük zincirlerin baskısı
Küçük ve bağımsız laboratuvarlar, büyük hastane zincirleri ve ulusal çapta hizmet veren laboratuvar grupları karşısında rekabet etmekte zorlanmaktadır. Büyük zincirler, daha düşük maliyetlerle hizmet verebilirken, küçük laboratuvarlar artan giderler karşısında kapanma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Geleceğe dair öngörüler
Merkezileşme Artacak: Finansal zorluklar nedeniyle küçük laboratuvarların büyük gruplar tarafından satın alınması veya birleşmelerin artması muhtemeldir.
Yapay Zeka Destekli Tanı Sistemleri Yaygınlaşacak: Otomasyon ve yapay zeka tabanlı analiz sistemleri sayesinde hata payı azalacak ve test süreçleri hızlanacaktır.
Genetik ve Kişiselleştirilmiş Tıp Ön Plana Çıkacak: Kanser taramaları, genetik hastalık tespitleri ve kişiye özel ilaç planlamaları daha fazla önem kazanacaktır.
Evde ve Uzaktan Test Hizmetleri Gelişecek: Teknolojik ilerlemeler, hastaların laboratuvara gitmeden test yapabilmesine olanak tanıyacak, bu da sektörde yeni iş modelleri doğuracaktır.
Çözüm önerileri
1. Geri ödeme politikalarının güncellenmesi
SGK tarafından belirlenen geri ödeme tarifeleri, piyasa gerçeklerine uygun şekilde artırılmalı ve ödemeler hızlandırılmalıdır. Özel sigortalarla daha dengeli anlaşmalar yapılmalı, test maliyetleri karşısında sürdürülebilir fiyatlandırma politikaları uygulanmalıdır.
2. Düzenleyici engellerin hafifletilmesi
Akreditasyon ve ruhsatlandırma süreçleri, küçük laboratuvarların işleyişini zorlaştırmayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Özel laboratuvarların inovasyon yapmasına olanak tanıyacak esnek regülasyonlar geliştirilmelidir.
3. Teknolojiye erişimin kolaylaştırılması
Devlet teşvikleri ve fonlar, laboratuvarların ileri teknolojiye yatırım yapmasını desteklemelidir. Kamu-özel sektör iş birliği ile Ar-Ge projeleri desteklenmeli ve uluslararası fonlardan yararlanma imkanı artırılmalıdır.
4. Eğitim ve insan kaynağı geliştirilmesi
Üniversitelerde laboratuvar bilimleriyle ilgili bölümlerin desteklenmesi, öğrencilere staj ve uygulama fırsatlarının artırılması gerekmektedir. Ayrıca, özel laboratuvarlar için sürekli eğitim programları oluşturulmalıdır.
5. Küçük laboratuvarların desteklenmesi
Küçük ve orta ölçekli laboratuvarların büyük zincirlerle rekabet edebilmesi için devlet teşvikleri sağlanmalı, bu laboratuvarların dijitalleşme sürecine dahil edilmesi için destek programları geliştirilmelidir.
Sonuç
Özel tıbbi tanı laboratuvarları, sağlık sistemimizin temel yapı taşlarından biridir. Ancak, mevcut sorunlara çözüm üretilmezse, laboratuvar hizmetlerinde kalite düşebilir, test maliyetleri artabilir ve hastalar bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Devletin, özel sektörün ve akademik çevrelerin iş birliği içinde çalışarak bu sorunlara yapıcı çözümler üretmesi gerekmektedir.