Sağlık'ta 'son dakika' düzeni

Son sağlıkta dönüşüm kararlarından "Yabancı Uzman Çalıştırma","İkamet Mecburiyeti", "Gönüllü Sağlık Gözlemciliği", "jet soruşturmalar", hasta haklarında tavizsiz yaklaşım" gibi bazıları AB standartlarına yaklaşmaktadır. Ücretlerin devamlı aşağı çekilerek hemşire ve öğretmenlerinkinin seviyesine düşürülmesi, hastalar adına jet soruşturma açılırken doktor mağduriyetlerinde soruşturma açılmaması (doktora bırakılıyor), doktoru heryerden sıkıştırma, basın medya yoluyla kamusal linç oluşturulması en geri ülke standartlarının bile altına düşmektedir. Hekimlik mesleğinde komünist rejimlerde bile uygulanmayan standart ve kısıtlamalar getirilirken hakimlere, polislere, öğretmenlere, tüccar, Küçük orta boyutlu işletmelere, esnaflara, bankacılara, futbolculara, inşaat mühendislerine, sekreterlere, çöpçülere, belediye çalışanlarına kapitalist ve liberal ekonomi standartları uygulanıyor. Yukarıdaki hiç bir meslek grubunda (kısacası Hekimlik dışı meslekler=HDM diyebiliriz)kamuoyu önünde devamlı aşağılanmıyor, düşük ücret alırken yüksek ücret alıyor beyanatlarının ısrarlı biçimde maruz kalmıyor basın yoluyla bunlar vatandaşın kulağına sipariş edilmiyor. Müteahhit, belediye başkanları ve ilgili bölüm müdürleri ve yapı denetimciler, mühendisler depremlerde bile bile yani kasten insan öldürüyor ama zaman aşımı ve birçok diğer yasal kurnazlıklarla dandik cezalar alarak kurbanlarına ve yakınlarına nanik yapıyorlar. Hakimler ve hakimlerin esas aldıkları kanunları çıkaranlar 13 yaşındaki NÇ ye onlarca kişinin tecavüz etmesini ceza bile denilemeycek trajikkomik sürelerle cezalandırıyor. Bir çocuğun hayatını karartan tecavüzcülerden vatandaş hesap sormuyor, ilgili bakanlıklar jet soruşturma açmıyor, kamuoyunda teşhir edilerek linç edilmiyor,görevden men edilmiyor, davayı suçlular lehine sonuçlandran dava hakimimine görevi kötüye kullanmaktan dava açılmıyor. Medyaya yansıyan haberler yansımayanların binde biri bile değildir. Hal böyleyken neredeyse tüm meslek grupları 3. dünya ülke standartlarında çalışırken bize çalışma standartlarında AB standartlarını dayatmak ve ücretlendirmede ise 3. dünya ülke standartlarını dayatmak aslında hekimleri mengeneye alıp oyuncak top gibi oynamak içindir. Sağlık satan devasa holdinglerin uysal ve çaresiz, eli mahkum, itiraz ve kaçış noktaları tutulmuş basit ve sıradan bir işçisi haline getirmek içindir. Bu dönüşüm bir büyük hayaldi ve şu anda büyük oranda gerçekleşti. Ancak bu sistem bu standartlarda bu şekilde devam edemeyecek. Akıllılar ve becerikliler bu rezil gemiyi gün geçtikçe artan sayılarda terk edecek; yerlerini ise normalde hemşire-sağlık memuru bile olamayacaklara bırakacaktır. Artık o zaman ithal doktorlara gerçekten ihtiyaç olacaktır. Selamlar eder bu sistemin özelllikle gözlerinden öpmem. Etrafımdaki araştırmalardan büyük ve küçük baş besiciliğinin çok daha karlı olduğunu görüyorum. Biraz sermaye biriktirebilirsem insan odaklı bu mesleği bırakıp daha karlı ve (adli açıdan) sıfır riskli hayvan besiciliğine geçeceğim. Devasa özel sağlık holdingi patronlarının besiciliği ise kar sağlamayan, adli açıdan yüksek riskli, insanın ömrünü kısaltan bir meslek olup buralarda kalmak neredeyse enayilik oluyor artık.

Doktorların nerede ikamet edeceklerine de karıştıktan sonra yapacak birşey yok. 1.Dünya savaşında esir düşen askeri doktorlar gönderildikleri kamplarda dahi muayene açabiliyorlardı. Şimdi şu hale bakın nerede oturulacağına karar veren sistem.... Hiçbirşey doğrusal değildir, merakla bekleyeceğiz....

Hahahahahahahahahahah sizi ne ilgilendirir benim ikametim istediğim yerde ikamet ederim..sırada başka nevar..eşinizle ayda an fazla bir defa estağfurullah fesüphanalleh daha neler neler......