Medimagazin logo

'Sağlık kurumlarında ombudsman, medyada sağlık muhabiri istihdamı sağlansın'

Gaziantep'te Op. Dr. Ersin Arslan'ın, görevi başında bir hasta yakını tarafından öldürülmesi, dikkatleri sağlıkta şiddet konusuna çevirdi. Bu kapsamda, Güneydoğu Uluslararası Sağlık Federasyonu (GUSAF) ve Zirve Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen çalıştayda konu tartışıldı.
Kaynak: CİHAN
'Sağlık kurumlarında ombudsman, medyada sağlık muhabiri istihdamı sağlansın'
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Yaşanan şiddet olaylarının, hasta yakınlarından medya ayağına kadar bir çok unsuru ele alındı ve çözüm önerileri getirildi. Çalıştayın ortaya koyduğu 22 maddelik raporda, özellikle medya konusunda önemli çağrılarda bulunuldu. Bilgilerin etik değer çerçevesinde verilmesi gerektiğine vurgu yapılırken, uzmanlaşmış sağlık muhabiri istihdamı gereğine dikkat çekildi. Sağlık kurumlarında yaşanabilecek iletişim kazaları, bilgi eksikliği, yanlış anlama ve anlaşılmalardan kaynaklanan problemleri çözmek için de ombudsmanlık görevi üstlenecek kişilerin istihdamına ilişkin öneriler de raporda önemli yer tuttu.

GUSAF ve Zirve Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Sağlıkta Şiddet Çalıştayı'nda, 'Sağlık Çalışanları', 'Sağlık ve Sosyal Güvenlik Sistemi', 'Hasta ve Hasta Yakınları' ve 'Medya' başlıkları altında dört ayrı komisyon toplandı. Komisyonların hazırladığı raporlar, genel kurulda müzakere edilerek birleştirildi ve 22 maddelik sonuç bildirgesi kamuoyuna açıklandı.

Açıklamayı yapan Sağlıkta Şiddet Çalıştayı Genel Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Yahya Deryal, "Sağlıkta dönüşüm programının, altyapı yatırımları ve kalite anlayışı ile desteklenerek, halkın ve sağlık çalışanlarının uyum sağlayabileceği bir ivme ile uygulanması gerekir." dedi.

Hasta haklarının yanısıra, hasta sorumlulukları ve sağlık çalışanlarının hak ve sorumluluklarının yazılmasının uygun olacağı belirtilirken, bunların medyada, hastanelerde yazılı ve görsel olarak sunulmasının da önemine değinildi. Deryal, açıklamasında, her bir sağık biriminde uluslarası iş güvenliği standartlarına uygun güvenlik kriterlerinin belirlenmesi ve tizilikle uygulanmasının gözetilmesine yönelik tavsiyelerde bulundu. Deryal, şunları söyledi:

"Performans sisteminin, hasta-hekim ilişkileri gibi sağlık çalışanları arasındaki uyum ve motivasyonu da olumsuz etkilediği düşünülerek iyileştirilmesi gerektiği, sağlık çalışanına verilecek sabit ücret artırılarak, performansa tabi ücretin daha küçük bir yüzdeyi oluşturması, böylece hasta hekim ilişkisinin daha nitelikli bir hale gelmesi sağlanabilecektir. Kamu yöneticilerinin ve özellikle sağlık politikalarını belirleyen siyasetçilerin, sağlık kamu hizmeti yapmakta olan sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kınayan cümlelerle halkı uyarmaları yararlı olacaktır. Sağlık çalışanlarının çalışma ve nöbet şartları ile mesai saatlerinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Hasta memnuniyetinin yanı sıra çalışan memnuniyeti de sağlıkta kalite ölçümünde önemli bir kriter olarak belirlenmelidir. Sıklıkla sorunlara neden olan sevk zincirindeki aksaklıklar giderilmeli ve kriterler çok net belirlenmeli, sağlık yöneticileri ve siyasiler sevkler konusunda hekime müdahil olmamalıdır."

"MEDYA, HASTA İLE İLGİLİ BİLGİLERİ ETİK DEĞERLER ÇERÇEVESİNDE VERMELİ"

Çalıştay raporunda, sağlıkta şiddetin önlenmesi konusunda medyaya da büyük görevler düştüğü belirtildi. Deryal, medya tarafından takip edilen hastaların, hastalıklarının seyri ile ilgili tatmin edici bilgilerin etik değerler içerisinde verilmesinin doğru olacağını açıkladı. Deryal, "Şiddet olayları sonrasında kamuoyuna yönelik açıklamalar donanımlı, yetkili ve yetkin kişilerce yapılması sağlanmalıdır. Yazılı ve görsel medya organlarının sağlık haberlerine yönelik uzmanlaşmış sağlık muhabiri istihdamı sağlanmalı, medyada sağlık danışmanlığına gereken önem verilmelidir. Medyanın kitle eğitimindeki rolü nedeniyle, şiddeti önlemeye yönelik eğitsel yayınlar yapılmalı, hekimliğin insanın sağlıklı yaşam hakkına hizmet eden kutsal bir meslek olduğu, Diyanet kurumundan da yardım alınarak sağlanmalıdır." diye konuştu.

Sağlık çalışanlarının da eğitimi konusunda önemli mesajlar veren Deryal, "Sağlık kurumlarında yaşanabilecek iletişim kazaları, bilgi eksikliği, yanlış anlama ve anlaşılmalardan kaynaklanan problemleri çözmek üzere ombudsmanlık görevi üstlenecek bağımsız denetçilerin veya eğitimli uzman arabulucuların istihdam edilmesi gerekir. Sağlık kurumlarında asılı şikayet levhaları ve numaraları, orada çalışan sağlık personelini potansiyel suçlu konumuna getirdiğinden bir an önce kaldırılmaları gerekir. İlk öğretimden başlayarak eğitimin her kademesinde, sağlık personeli ve kurumları ile bu kurumların işleyişi hakkında eğitimler verilmelidir. Sağlığa yönelik bazı yanlış algıların değişmesi bakımından, hastane adı şifahane, hasta hakları terimi sağlık hakkı olarak değiştirilmelidir. Hasta ve hasta yakınlarının bilgilendirilmesine özel önem verilmeli ve bu iş yetkili bir hekim tarafından yapılmalıdır. Bu bağlamda yöresel ve kültürel özellikleri de dikkate alarak hasta ve hasta yakınlarıyla yeterli düzeyde iletişim ve empati kurulabilmelidir. Bilgilendirmede gerçek dışı vaadlerde bulunulmamalı, hatta muhtemel riskler anlatılmalıdır. Sağlık çalışanları, maddi kaygılardan uzak hizmet vermeil, meslektaşlarını kötülemekten kaçınmalıdır. Başta tabip odaları olmak üzere, sendika ve uzmanlık dernekleri türünden tüm sağlık örgütlerinin, sağlıkta görülen şiddet karşısında, söz ve eylem birliği içinde kararlılık göstermesi, politik ve ideolojik saplantılardan etkilenmeksizin mesleki menfaatlere odaklanması, meslek etiği ve disiplinine aykırılıklara taviz vermemesi gerekmektedir." diyerek, raporun detaylarını açıkladı.

GUSAF Genel Sekreteri Muammer Set ise sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik gerçekleştirdikleri çalıştayda çıkan sonuçların uygulanması halinde önemli aşamalar kaydedileceğinin altını çizdi.

gusaf
sağlıkta şiddet
çalıştay
zirve üniversitesi
Yorum (2)
Md
Bu yapılanlar çok güzel ama sistemde sorun olmadıgını düşünen yöneticiler gerçeği görmedikleri sürece çözüm de üretemezler. Biz dua etmeye devam edelim Rabbim hepimizi gözü dönmüş hasta ve hasta yakınlarından korusun...
0
Cevapla
dr.mazlum
Evvela doktor mutlu olmalı.Maalesef doktor ve sağlık çalışanları madden ve manen mutsuz.İl sağlık müdürleri ildeki tüm sağlık çalışanlarını maaşlı elemanları gibi görüyor.Yani sanki sahibi olduğu bir işletmenin çalışanlarıyız bizler.Yıllardır hiçbir hakkınız hukukunuz yok.Tabip odaları ve sendikalar maalesef özlük haklarımızın iyileştirilmesiyle ilgili konularla değilde tıp alanı haricindeki konularla ilgilendiler.Hastanelerdeki idareciler,başhekim ve yardımcıları hekimlik yapmadan,oturdukları yerde aldıkları ve almaya devam ettikleri çok yüksek performans döner sermaye ücretlerini kaybetmemek için hep ortada görüş bildirip hiç bir iş yapmıyor görüş açıklamayıp suya sabuna dokunmuyorlar.onların tek derdi aldıkları çok yüksek döner sermaye ücretinin kesilmemesi. Yani il sağlık müdürlükleri ve hastanedeki idareciler kendilerini işveren gibi gördükleri müddetçe doktor mutsuz olacak ve doktor mutsuz oluncada türkiye de sağlık sistemi düzelmeyecek. günlerdir birçok doktor arkadaş izmir il sağlık müdürlüğünün haksız,gereksiz.şeffaf olmayan,sorgusuz sualsiz,eziyet edercesine doktorları senelerdir,aylarca geçici göreve yolladığından bahsediyor ne izmir tabip odası,ne TTB ne de sendikaların umrunda bile değil.bir Allah ın kulu izmir il sağlık müdürüne sen ne yapıyorsun kardeşim bu zulüm neden diye soramıyor,sormuyor herkes kendi derdine düşmüş ve hala sizler toplantı üstüne toplantı yapıyorsunuz beyhude yere maalesef.yazık....
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir