Gaziantep'te, Dr. Ersin Arslan'ı görev yaptığı hastanede bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen M.G'nin yargılanmasına başlandı.
Dr. Arslan'ın Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ndeki odasında bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili davanın ilk duruşması, Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmaya, tutuklu sanık M.G, Dr. Ersin Arslan eşi Sibel Arslan, 4 kardeşi, avukatı, meslektaşları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Mahkeme heyeti, sanık M.G, Dr. Arslan'ın eşi, kardeşleri ve meslektaşlarının dinlendiği duruşmayı, sanığın yaşıyla ilgili inceleme yapılması ve diğer tanıkların ifadesine başvurulmasına karar vererek erteledi.
-''Pişman olduğunu söyledi''
Dr. Ersin Arslan'ın avukatı Metin Kınacılar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, duruşmada Dr. Aslan'ın eşi ve kardeşlerinin sanıktan şikayetçi olduklarını söyledi.
Kınacılar, doktor tanıkların ifadelerine göre, sanığın sabah 08.00'de hastaneye geldiğini, sürekli Dr. Ersin Arslan'ı gözlemlediğini ve birkaç kez Arslan'ın nerede olduğunu sorduğunu dile getirdi.
Mahkemenin duruşmayı ertelediğini ifade eden Kınacılar, şöyle konuştu:
''Duruşmanın ertelenmesinin sebeplerinden biri, mahkemenin yaşla ilgili inceleme yapması. Bunun yanında dinlenmeyen tanıklar var. Özellikle Dr. Ersin Arslan'ın annesi ve babası, 'Biz buna dayanamayız. Ayakta duramayız' gerekçesiyle mahkemeye gelmedi.''
Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde görevli göğüs cerrahi uzmanı Dr. Ersin Arslan (30), 17 Nisan'da servisteki odasında M.G'nin bıçaklı saldırısına uğramış, hastanedeki müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı.
Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesinde, Tabip Odası üyeleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri adliye önünde toplanarak basın açıklaması yaptı.
Gruptakiler adına ortak basın bildirisini okuyan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Bayazıt İlhan, hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddete caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmasını beklediklerini söyledi. Düzenlemelerin ''samimi ve sonuç alıcı'' olmasını istediklerini ifade eden İlhan, ''Bu önemli duruşma nedeniyle bir kez daha haykırıyoruz; tüm taleplerimiz yerine gelmeden, şiddet durmadan durmayacağız, susmayacağız'' diye konuştu.
-''18 yaş altında olduğunu düşünmüyoruz''
Dr. Ersin Arslan'ın eşi Sibel Arslan da eşini öldüren kişinin yaşının küçük olduğu öne sürülerek cezasının hafifletilmeye çalışıldığını, zanlının 18 yaşın altında olduğunu düşünmediğini belirtti. Bu konuda ön araştırmalar yaptıklarını anlatan Arslan, ''Bunu mahkemede dile getireceğiz, yaş tahsisi isteyeceğiz. Onun 18 yaş altında olduğunu düşünmüyoruz'' dedi.
Basın açıklamasının ardından gruptakilerden bazıları, duruşmayı izlemek üzere davanın görüleceği salona gitti.
Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde görevli göğüs cerrahi uzmanı Dr. Ersin Arslan (30), 17 Nisan'da servisteki odasında M.G'nin bıçaklı saldırısına uğramış, hastanedeki müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.
“SAĞLIKTA BOZUK DÜZENİN FATURASINI CANIMIZLA ÖDÜYORUZ”
AYDIN (İHA) - Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Eralp Atay, görevi başında hayatını kaybeden Dr. Ersin Arslan davası sürecinde taleplerini yenileyerek, “Tüm taleplerimiz yerine gelmeden, şiddet durmadan durmayacağız, susmayacağız” dedi.
17 Nisan 2012’de görevi başında öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın toplumda şiddetin yanı sıra sağlık çalışanları ve hekimlere yönelen şiddetin de geldiği noktanın acı bir göstergesi olduğunu işaret eden Dr. Eralp Atay, bugün davanın duruşmasının görüldüğünü belirterek, “Ne yazık ki buraya birdenbire gelinmedi. Sağlıkta dönüşüm programı, piyasalaşma sağlık ortamında barışı, huzuru bozdu. Sağlık alanında talep kışkırtıldı, hekimler karşılanmayan taleplerin sorumlusu ilan edildi, Şiddet arttı, yetkililer önemsemedi, dinlemedi. Hastası, hasta yakını, başhekimi, kaymakamı, hastane müdürü, milletvekili hekime saldırdı. Şiddet uygulayanlar hak ettikleri cezayı görmedi. Sağlık Bakanı, TTB ve tabip odalarının şiddetin arttığı yönündeki uyarılarını dikkate almadı, önlem almadı, taleplere kulak asmadı. ‘Münferittir’ dedi, hekime, sağlık çalışanına saldıranı trafikte kırmızı ışıkta korna çalanlara benzetti, uygulanan şiddete ‘kabalık’ dedi. Adım adım 17 Nisan 2012’ye, Dr. Ersin Arslan’ın ölümüne gelindi. İnkar edilecek nokta aşıldı” diye konuştu.
Geçtiğimiz hafta TTB heyetinin TBMM Sağlıkta Şiddet Araştırma Komisyonuna görüşlerini bildirdiğini anımsatan Atay, “Evet, 14 Mart 2012’de, sevgili Ersin öldürülmeden, kurulma önerisi Mecliste iktidar milletvekillerince reddedilen komisyon, bu ölüm gerçekleşince kuruldu, çalışmalarına başladı. Sağlık Bakanlığı genelgeleri yayınlandı, hastanelere kameralar kondu, beyaz kodlar uygulandı. Son olarak görevi başında hayatını kaybeden sağlık çalışanına ‘şehitlik’ belgesi verilmesi kararlaştırıldı. Sağlıkta dönüşüm sayesinde hekimler artık evlerinde dayak yiyorlar! İş çığırından çıkmış durumda, şiddet durmuyor. Ersin Arslan’ın adını alan hastanede dahi durmuyor. Şiddeti yaşadıktan sonra alınan destek önemli elbet. Ancak şiddet mağdurları, yaşadıklarından son derece olumsuz etkilendiklerini, neredeyse hekimlikten vazgeçecek noktaya geldiklerini anlatıyorlar ve diyorlar ki: Daha önemlisi olmasını engellemek, daha önemlisi hekime, sağlık çalışanlarına şiddetin kabul edilemez olduğunu topluma kabul ettirmek, hastayı müşteriye dönüştüren, emeği sömüren programlardan vazgeçip hizmetin en uygun koşullarda verilmesini sağlamak” şeklinde konuştu.
Hekimlerin yeniden kazanılması gerektiğini kaydeden Atay, şunları söyledi: “Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesi ile ilgili davanın ilk duruşmasının yapıldığı bugün, Türkiye’nin her tarafında hekimler bu sözü hatırlıyor, hatırlatıyor. En kısa vadede hem Sağlık Bakanlığı ve hem de TBMM araştırma komisyonunda dile getirdiğimiz hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddette caydırıcı yasal düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz. Alınacak önlemlerde samimi ve sonuç alıcı olunmasını istiyoruz. Bütün bunlar, yapanların yanına kar kalmasın istiyoruz. Sağlıkta yaşadığınız sorunların sebebi hekimler ve sağlık çalışanları değildir. Genel sağlık sigortası priminin üzerine ödediğiniz onlarca çeşit katkı ve katılım payının nedeni sağlık çalışanları değildir. Saatlerce bekleyip üç dakikada muayene oluyorsanız, aldığınız sağlık hizmeti niteliksiz ise sebebi sağlık çalışanları değil bizzat uygulanan sağlık politikalarıdır. Sağlık çalışanları sizin en zor anlarınızda ihtiyaç duyduğunuz can dostlarınızdır. Bu önemli duruşma nedeniyle bir kez daha haykırıyoruz: Tüm taleplerimiz yerine gelmeden, şiddet durmadan durmayacağız, susmayacağız”
