Günümüzde Tıbbi Sekreterlik mesleğini kalifiye hale sokmak, gereken bir zorunluluk halini almıştır. Bu da diğer Yardımcı Sağlık Personelleri enjeksiyon, pansuman, ilk yardım uygulayabiliyorsa Tıbbi Sekreterlerin de uygulayabilir hale getirilmesini sağlamamızla olur. Nasıl ki Acil Tıp Teknisyenleri, 112 Acil dışında Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışabiliyor, Hemşireler Ebelerin görevlerini (Doğum servislerinde çalışan Hemşireler), ebeler hemşirelerin görevlerini (Doğum ve jinekoloji servisleri ve polikliniklerinde çalışan Ebeler) yapabiliyor. Toplum Sağlığı Teknisyenleri Tıbbi Sekreterlerin işlerini yapıyorsa (Maaş birimlerinde, Sekreterlik Hizmetlerinde (MR Sekreterliği vb.), Evrak Kayıt vs. birimlerinde çalışanlar) Tıbbi Sekreterlerin de kendi ayırt edici görevlerinin dışında muhakkak ki Temel Sağlık Hizmetlerini Hekim kontrolünde veya izninde diğer Yardımcı Sağlık Personelleri gibi uygulama yetkileri olabilmelidir. Diğer yardımcı sağlık personelleri gibi mesleklerinin kalifiye olmalarını sağlayan enjeksiyon, pansuman ve ilk yardım müdahalesi yetkisi Tıbbi Sekretere de verilmelidir.
Henüz eğitim gören Tıbbi Sekreterlik okullarındaki öğrencilere Tıbbi Sekreterlik stajı haricinde, derslerde de gördükleri gibi pratikte de Temel Sağlık stajı da (Enjeksiyon, Pansuman, İlk yardım vs. eğitimleri) yaptırılarak Tıbbi Sekreterlik Bölümünü de diğer Yardımcı Sağlık Personeli gibi kalifiye hale sokmak gerekmektedir. Zaten Tıbbi Sekreterlik okullarında teorikte Temel Sağlık Eğitimi verilmiştir. Teorikte alınan bu sağlık eğitimleri iş hayatımızda uygulamaya geçirilemezse alınan eğitimlerin hiçbir anlamı kalmıyor ve bu değerli bilgiler gelişen sağlık teknolojilerine yabancı kalarak köreliyor ve meslekte sıradanlık duygusu oluşturuyor.
Bugün sıradan bir vatandaş Tıbbi Sekreter arkadaşıma “Ben iğne vurmayan, pansuman yapmayan sağlık çalışanına sağlık personeli mi derim” diyebiliyor. Vatandaşlarımızın hastanelerde ilk karşılaştıkları hizmet olan Tıbbi Sekreterlik Hizmetleri basitleştirilerek yok olmaya yüz tutuyor. Yıllar önce yapılan sağlık yöntemleri, tutulan evraklardan öğrenilerek bugünlere ışık tutmuyor mu? Bugünkü sağlık işlemlerinin geçmişteki bilgi birikimiyle ilerlemesi, evrakların daha sağlıklı tutulması Tıbbi Sekreterlik mesleğinin önemini ortaya koymaktadır.
Resmi dairelerde mesleğini icra etmekte olan ve eğitim almak isteyen Tıbbi Sekreterlere, Sağlık Bakanlığı tarafından hizmet içi eğitimler ya da meslek geliştirme eğitimleri verilmelidir. Nasıl ki geçtiğimiz yıllarda da “Jetler” diye tabir ettiğimiz farklı meslek liselerinden gelen (Örneğin İmam Hatip Lisesi mezunları vb. ) 6’şar, 8’er aylık dönemlerde eğitilerek Röntgen Tek. leri, Sağlık Memuru, Ebe, Hemşire, Çevre Sağlık Tek. leri vb. meslek gruplarında iş sahibi olup halen çalışan hatta günümüzde açık öğretim bitirerek Sağlık Müdür Yardımcılığı yapan ve Uzaktan Eğitim Programlarına katılarak Lisans veya Yüksek Lisans yapan kişiler gibi Tıbbi Sekreterlere de benzeri eğitimler verilerek sağlık teşkilatında daha donanımlı hale getirilebilir. Bu mesleği yapan ve mesleki kariyerlerinde daha ilerisini hedefleyen meslektaşlarım hayata güvenilir ve daha mutlu devam ederek daha kaliteli sağlık hizmeti verebilirler.
Tıbbi Sekreterlik mesleği deforme olmaya başladıkça Hekimlerimizin evrak, tıbbi terim içeren sözcüklerin kayıt cihazlarına yapılan kayıtları, bilgisayar kullanabilme becerisi gerektiren iş yükleri artacak. Zaten Tıbbi Sekreterlik mesleğinin ortaya çıkış amacı Hekimlerin üzerindeki evrak ve verilerin muhafazası işini büyük oranda hafifleterek Hekimlerin verdikleri sağlık hizmeti kalitesini yükseltmekti. Fakat Tıbbi Sekreterlik Hizmetleri zamanla deforme olmaya başladığından Hekimlerimizin performansı düşecek ve sağlık sisteminde aksaklıklar meydana gelecektir. Ki öylede olmaya başladığının bir örneği de 4 yıllık Sağlık Meslek Lisesini Tıbbi Terminoloji, Anatomi, İlk Yardım, Sağlık Hizmetleri Yönetimi, Tıbbi İstatistik, Tıp Kütüphaneciliği, Fizyoloji, Psikoloji, Halk Sağlığı ve Deontoloji, Hastalıklar ve İlaçlar Bilgisi, İnsan Hakları, Tıbbi Dokümantasyon, Tıbbi Yazışma Teknikleri gibi Sağlık Hizmetleri ile ilgili dersler okutulmaktadır. Mezun olduktan sonra bölümünün meslek yüksek okulu olan Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümü öğrencilerine liselerde verilen bu kadar sağlık hizmetleri ile ilgili alınan dersler göz ardı edilerek farklı meslek liseleri bölümlerinden de yatay geçiş hakkı tanınarak Tıbbi Sekreterlerin işsizlik sayılarında artış meydana getirmektedir. Mezunların iş bulamamalarının ikinci nedeni olarak da defalarca kapatılmalarına rağmen sertifika isimlerini değiştirerek bazı illerdeki özel eğitim kurumlarında Tıbbi Sekreterlik, Tıp Sekreterliği, Hasta Kabul Sekreterliği, Hastane Sekreterliği vb. adlarla kısa süreli eğitimlerle Sertifikalar verilmektedir. Böylece bu meslek vasıfsız hale sokulmaktadır. Bunda da 4 yıl lise ya da 2 yıl yüksek okulunu okuyarak mezun olduklarında Tıbbi Sekreter vatandaşlara çok büyük haksızlık yapılmaktadır. Bu iki konuya da özel eğitim kurumlarına verebilecekleri eğitim izinleri verilirken dikkat edilmelidir.
Tıbbi Sekreterlik mezunlarının alımları çok az olmakta ve özel sektörde kendi mesleklerini icra etmelerine imkân tanınmamaktadır. Mezun olanlar kendirlerine Sağlık Bakanlığı’ndan bağımsız diğer kurumlarda ve özel sektörde yine sağlık sektörü haricindeki alanlarda iş aramak zorunda bırakılıyorlar. Fakat Tıbbi Sekreterlere yukarda belirtilen yollardan birisiyle Temel Sağlık Hizmeti uygulama yetkisi verilmiş olsa farklı sektörlerdeki Sağlık Personeline (Tıbbi Sekreterler) kurumlar arası geçiş imkânı yaratılmış olur. Özel sektörde farklı kollarda çalışmakta olan Tıbbi Sekreterler de Özel Sağlık Sektöründe kendilerine daha rahat yer bulabilirler. Bu da ülkemizdeki gerek resmi gerekse özel dairelerdeki sağlık personeli sıkıntısına olumlu katkı sağlamış olur. Böylece asıl mesleklerini yapma hakkı kazandırılır. Bu da onları çok mutlu eder. Zaten ülkemizdeki nüfus artışının getirdiği işsizlik sorunu gitgide artmaktadır. Yaklaşık 40.000 kadar Tıbbi Sekreterlik mezununun hemen hemen 5.000 kadarı gerek resmi dairelerde, gerek özel sektörde ve birçoğu kendi mesleği haricindeki işlerde iş imkânı bulabilmektedirler. Yetki sorunu çözüldüğünde bu mağduriyetin de çözülmesinde etkili olunur.
Ülkemiz bir deprem kuşağı olduğundan ve dünyadaki küresel ısınmanın ülkemizde de etkilerini gördüğümüzden ülkemizin ve diğer ülkelerin (Erzincan, Van, İzmit, Endonezya, Japonya, Somali vs.) en çok ihtiyacı olacak hizmetlerden birisi de sağlık hizmetidir. Fakat işin eğitimini almış fakat staj uygulamalarında ve mesleğe başlama hakkı kazanıldığında bu eğitimi uygulama hakkı verilmeyen Tıbbi Sekreterler mesleklerinde bir bilgisayar başına terk edilerek asıl işleri olan sağlık hizmetlerinden uzaklaştırılıyorlar. Bu da onların mesleklerini herkesin yapabileceği düşüncesini akla getirmektedir. Böylece bu gibi insani yardım ihtiyaçlarına karşı da cevap veremez hale getirilmektedirler.
Günümüzde Evde Sağlık Hizmeti gibi yararlı bir hizmeti gerçekleştirmeye çalışılmaktadır. Fakat bu hizmet ülkemiz genelinde çok yeni ve sağlık personeli açısından özveri gerektiren bir iştir. Zaten ülkemiz genelinde sağlık personeli sıkıntısı çekmekteydi. Bir de bu hizmet eklenince Sağlık Bakanlığı’nın yükü iyice arttı. Tıbbi Sekreterlere bahsedilen yetki yetkili kurumlarca verilip bu hizmetin de personel sıkıntısı azaltılmış olacaktır.
Sonuç olarak Tıbbi Sekreterlere Temel Sağlık Hizmeti uygulama yetkisi verilirse tüm sağlık çalışanlarının yükü daha da hafifler, bu tip eğitim kurumlarının daha fazla insanı mağdur etmelerinin önlerine geçilmiş olur ve sağlık sektöründe kalifiye eleman sayısında da artış gözlenir ve ülke genelindeki sağlık personeli açığında ciddi oranda azalma meydana gelir. Sağlık sektörü dışında başka bir sektörde iş bulamayan Tıbbi Sekreterlikler de iş sahibi olmuş olur. Saygılarımla.
Ferdi IŞIK