Medimagazin logo

İşte sezaryeni düşürecek öneri!

İşte sezaryeni düşürecek öneri!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Özellikle son yıllarda artan “sezaryen ile doğum” oranı hiç şüphesiz ülkemiz sağlık sorunları arasında çok önemli bir yer tutmaktadır. Primer sezaryen oranlarının dahi kimi merkezlerde  yüzde elli oranını aşması ciddi bir halk sağlığı tehdididir. Sorunun nedeni irdelendiğinde, bu artışın en önemli nedenleri şöyle sıralanabilir;

 

-          Özel hastanelerin mali nedenlerle sezaryen ile doğumu teşvik etmeleri

-          Anne adaylarının ağrısız doğum yapma arzuları

-          Hekimlerin malpraktis ve benzeri şikayetler sebebiyle bir anlamda “defansif tıp” uygulaması

-          Hekim, anne adayı, hasta yakınlarının, hastane yönetimlerinin doğal olan doğum sürecinde sabırsız tavırları

 

Sekonder sezaryen oranlarının düşürülmesinin de primer sezaryen oranın düşürülmesi dışında bir alternatifinin olmadığından  hareketle, sezaryen oranlarının düşürülebilmesi yukarıda sıralanan nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabileceği aşikardır.

 

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

            1.Bilinç Düzeyinin Arttırılması

Hiç şüphesiz bu sorunun çözümünde anne adaylarının bilinçlendirilmesi olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Önemli olan bunun en etkin şekilde yapılmasının sağlanmasıdır. Ne yazık ki bugün bilinç düzeyi ne olursa olsun anne adaylarında doğum ile ilgili endişeleri gidermek kolay değildir. Bunun için bire bir temasa geçilmesi, anlayacağı ve işin ciddiyetini kavrayacağı şekilde bilinçlendirilmesi olmazsa olmaz bir gerekliliktir.

             Bu kapsamda yapılması gerekenler şunlardır;

-          Kamu spotları da dahil olmak üzere yazılı ve görsel basın yoluyla toplumsal bilincin arttırılması sağlanmalıdır.

-          Aile hekimleri aracılığıyla anne ve baba adaylarının bireysel bilinç düzeyi arttırılmalıdır. (MSVS 2.0 zorunlu parametrelere eklenmesi)

-          Hastanelere başvuran anne adaylarına normal doğumun özendirilmesi ile ilgili olarak zorunluluk getirilmelidir. (formalite icabı olmamalı)

-          Hastanelerde görev yapan ebe ve hemşireler sertifikalı bir eğitimden geçirilerek; anne ve baba adayının normal doğum açısından cesaretlendirilmesi, psikolojik olarak desteklenmesi ve normal doğum ile ilgili endişelerinin giderilmesi sağlanmalıdır.

-          Özel hastaneler başta olmak üzere tüm hastanelerin sezaryen karnesi(Ek-1) belirlenerek, hastane girişlerinde ve poliklinik alanlarında açıkça sergilenmesi zorunlu hale getirilmelidir.

 

 

2.Hekimlerin/hastaların normal doğuma yönlendir(il)mesi

Hekimlerin gerek kendilerini gerekse anne adaylarını isteyerek veya istemeden sezaryen doğuma yönlendirdiği reddedilemez bir gerçektir. Tıbbi etikle bağdaşmayan ve oransal olarak düşük olduğunu varsaydığımız yönlendirmeleri bir kenarda tutarsak dahi hekimlerin kendilerini ve hastaları normal doğuma yönlendirmesi için ciddi tedbirler ve özendirici uygulamaların ortaya konulması vazgeçilmez bir gerekliliktir.

Bu konuda yapılması gerekenler şunlardır;

-          Normal doğumda, doğum zamanı tam kestirilemediği için doğum için bekleme süresi sezaryen doğuma göre daha uzun olabilmektedir. Bu nedenle gerek özel hastanelerinin gerekse de kamu hastanelerinin(doğumevleri) doğum için ayrılan alanları arttırılmalı, anne adaylarının rahat ve nezih bir ortamda doğum sürecini tamamlaması için gerekli altyapı hazırlanmalıdır.(refakatçılar da düşünülmeli)

-          Normal doğum için anne adayları tercihen 24 saat önceden yatırılarak, doğumun hastanede gerçekleştirilmesi garanti altına alınmalı, anne kendisiyle baş başa bırakılmamalıdır. Bu süreçte anneler eğitimli ebeler tarafından bilinçlendirilmeli ve psikolojik açıdan desteklenmelidir.

-          Hekimlerin, normal doğumda gerçekleşebilecek olası(doğal) komplikasyonlarda bile suçlu ilan edilme endişeleri azaltılmalıdır.

-          Normal doğumun riskleri dolayısıyla sorumluluğu ebeveynler ile hekim arasında ortak paylaşılmalıdır. Sorumluluk tümüyle hekime yüklenmemelidir.

-          Hekimleri ‘defansif tıp’ uygulamasına zorlayan sebepler irdelenmeli, izale edilmelidir.

-          Normal doğum yapan anne adayları için çalışma hayatı açısından özendirici uygulamalar başlatılmalıdır.

 

 

3.Mali tedbirler

-          Hastaneler açısından sezaryen ile normal doğum gelirleri tüm boyutları(yatış süresi, ilaç/malzeme…vb) ile dengelenerek mali açıdan normal doğum teşvik edilmeli, bununla beraber hekim üzerindeki yönetimsel baskılar sıfırlanmalıdır.

-          Özel hastaneler açısından normal doğum ‘ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri’ sınıfına alınmalıdır.

-          İlave ücret dahil sezaryen için ödenecek toplam ücret, normal doğum için doğrudan ödenmelidir.

-          Sertifikalı ebeler tarafından gerekli bilinçlendirme yapılmayan hastaların sezaryen işlem ücretleri ödenmemelidir.(etkin bilinçlendirmenin yapılması ve denetlenmesi)

-          Özel hastaneler açısından sezaryen doğumun ‘ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri’ sınıfına dahil edilmesi konusunda etkinlik-risk çalışması yapılmalıdır. Bu özel hastaneler açısından etkin mali kontrol sağlarken, anne adayları açısından olumsuz özendirme riski taşıdığı açıktır. Risk bertaraf edilirse son derece etkin olacağı düşünülmektedir.

 

Dr. İzzet GÖK

 

i̇şte
sezaryeni
düşürecek
öneri!
Yorum (36)
s.k.
hay sezeryansiz kalin emi
0
Cevapla
YASİN YASİN
normal doğumun devletin verdiği rakamı sadece 3 katına çıkarın yeter.
0
Cevapla
ÖMER HAYYAM
SEZARYANI AZALTAMAZSINIZ.... AMERİKA YÜKSEK ALMANYA YÜKSEK İNGİLTERE YÜKSEK HER YERDE YÜKSEK.... BİLİNÇLE , EĞİTİMLE ,KORKUTMAYLA IVIR ZIVIR ŞEYLERLE DÜŞMEZ .... TEKBİR ŞEY İLE DÜŞER.... ÇOK ETKİN BİR YÖNTEMDİR.... HATTA SIFIRLAMA RİSKİ BİLE VAR... PARA (LİDYA/ASURLULARIN BULDUKLARI ZIMBIRTI) PUAN MUAN DEĞİL HAAAA !!! PARA AMA SICAK PARA YAP DOĞUMU 1000TL = NET DOKTORUN ELİNE GEÇEN... SIFIR OLMAZSA GEL YÜZÜME TÜKÜR... --------------------------------- HİPOKRAT YEMİNİNİN PARA BİLEŞENLERİ *** Paraya ihtiyacı olursa kesemi onunla bölüşeceğim. *** Öğrenmek istedikleri takdirde onun çocuklarına bu sanatı bir ücret veya senet almaksızın öğreteceğim *** DOKTOR HOCASINDAN PARA ALMAZ , HOCASININ ÇOCUKLARINDAN PARA ALMAZ,,,,, DİĞERLERİNDEN ALIR ABİ !!! 2x2 =4
0
Cevapla
Mert aksoy
Sezaryen oranlarıyla uğraşarak oluşturulacak oranlarda düşmeye paralel asfiktik doğan yada hypoxic ensefalopatili doğan bebeklerin oranındaki artışa da bakılsın ki o zaman ne kadar vahim bir durum olduğunu anlayacaksınız.Sezaryen oranını artıran hastanelerin hangileri olduğunu biliyoruz, buna yönelik yapısal önlemlerin neler olabileceği her kurumla tek tek görüşülerek çözülmelidir.Hastanelerin personel yeterlilik durumu, uzman hekim sayısı,nitelikle yardımcı sağlık personeli sayısı ve niteliği standart değil ki genelleme yapılıyor.Aynı kazanı yıllardır karıştırıyorsunuz problemin ne olduğunu dahi çözemediniz!
0
Cevapla
muhiddin göç
Sezeryan oranları devlet hastanelerinde makulseviyeye inmiştir.Primer sezeryen oranını yükselten Özel hastanelerdir.Benim çalıştığım yerde primer sezeryan oranı yüzde yirmibeşin altındadır.Bakanlık özel hastanelere gerekli önlem almalıdır.Ayrıca Lafla peynir gemisi yürümez bugünkü haliyle sezeryen yaptıran hasta bence haklıdır.Herhastanede epidural yapabilen ve hergün nöbete kalacak anestezi uzmanı olduğu zaman iş değişir.Ayrıca bir uygulama yaparken doktoru yanına alacaksın.Kadın doğumcular bakanlığın üvey evlatlarıdır.Sezeryen oranlarını düşürme çabalarının perinatal morbitide/mortalite ve anne ölümleri üzerine etkileri Türkiyede farklı olabilir.Performans sistemi ve Kamu hastaneleri yapılanması bu tür işler için uygun yapılanma biçimi değil.Türkiyede primer sezeryan oranı 25-30 aralığında hedeflenmelidir.Bu gerçekçi bir hedeftir.Normal doğum oranlarının devlet hastanelerinde yüzde yirmibeş seviyelerinde sağlıklı bir şekilde devam etmesi için performans puanı 1500 olmalı ve komlikasyonlarda hasta sahibi hastane yöneticisinden hesap sormalı,tazminatı bakanlık ödemeli.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir