İZMİR-Ege Üniversitesi (EÜ) Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Eyüp Sabri Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Konak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenen 16 ilkokulda öğrenim gören bin 500 öğrenci üzerinde "Türkiye'de DEHB görülme sıklığı araştırması" gerçekleştirdiklerini söyledi.
Araştırma ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu görülme sıklığını değerlendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Prof. Dr. Ercan, "Okullarda, çocuklar, anne babalar ve öğretmenlerle değerlendirmeler yaptık ve 4 yıl sonunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sıklığının, Türkiye'deki çocuklarda yüzde 12,7 gibi çok yüksek bir oranda olduğunu ortaya koyduk. İzmir'de 4 yılda tamamladığımız araştırmaya göre, Türkiye'de hastalığın görülme sıklığı, dünya ortalaması olan yüzde 5-6'ların çok üzerinde" dedi.
Araştırma kapsamında yaptıkları klinik değerlendirmelerde, hiperaktivite görülme sıklığının 4 yıl boyunca sabit bir seyir izlediğini gördüklerini anlatan Prof. Dr. Ercan, şöyle konuştu:
"Araştırma, her yıl, hiperaktivite riski olan ve olmayan farklı çocuklarla yapılan testler ve görüşmelerle sürdürüldü. Türkiye'de tam istenen düzeyde bir araştırma yoktu, tarama ve anket şeklinde araştırmalar vardı. İlk kez bu şekilde, klinik değerlendirmeyle yapılan bir çalışmanın sonucunda bu kadar yüksek bir oran bulunması oldukça ilginç. Araştırma sonuçlarını kontrol amacıyla Konak ilçesindeki farklı okullardaki çocuklarla tamamen farklı bir yöntemle 2 yıl süren bir araştırma daha yaptık. Karşılaştırmak için baktığımız diğer psikiyatrik rahatsızlıklar, dünya standartlarında ya da standartların altında çıkarken, hiperaktivite önceki araştırmada olduğu gibi yüzde 12,7'lerde ve dünya normlarının çok üzerinde çıktı. Araştırma sonuçları, ABD, Çin, Arjantin, Almanya, Kanada ve İtalya'da kongrelerde sunuldu ve ilgiyle karşılandı. Türkiye ile çevresindeki ülkelerden istenen düzeyde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sıklığını araştıran çalışma yoktu. Çalışmamız, hem bölgede bir ilk niteliğinde hem de sonuçları itibariyle çarpıcı."
"At sırtındaki atalarımızın etkisi olabilir"
Prof. Dr. Ercan, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun yüzde 80-90'ını genetik özelliklerin açıkladığını, beynin ön bölgesi ile beyinciğin daha az ya da daha az etkin çalışmasının hastalığın nedenini oluşturduğunu bildirdi.
Genetik bir hastalık olan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun oluşumunda ebeveynlerin tutumu ile yetiştirme tarzının hastalığın etkisi bulunmadığına dikkati çeken Prof. Dr. Ercan, şunları kaydetti:
"Biyolojik bir hastalık olan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun Türk toplumunda sık görülmesinde, Türklerin göçebe topluluk olmasının etkisi olabilir. Cünkü genetik çalışmalara göre, göçebe toplumlarda hiperaktivite genleri yüksek bulunuyor. Türkiye'de yüksek oran bulunması bize ilginç geldi. Hastalık sıklığının bilinmesi, karşımızdaki sorunun büyüklüğünün fark edilmesi, tedavinin en önemli parçası. Sorunun nerede, nasıl ve ne sıklıkta oluştuğunu bilmeden tedavi etmemiz mümkün değil. Tedavide geç kalındığında kişiler, bağımlılık, sosyal ve akademik problemler, boşanma, erken yaşta hamilelik, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ile kazalar gibi sorunlarla karşılaşılabiliyor. Türkiye'de hastalığın gerçek sıklığının ne kadar yüksek olduğunu ortaya koymamız, konuya dikkatin artması ve erken tedavinin ele alınmasında çok önemli."