MEDİMAGAZİN - Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Emin Aydın Yağmurlu, sünnette komplikasyonların azaltılması, dünya ve Türkiye’de sünnet uygulamaları ile ilgili Medimagazin’e açıklamalarda bulundu.
‘’Türkiye’de her 100 sünnetten 85’ini sünnetçiler yapıyor’’
Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, her 100 sünnetten 85’ini sünnetçiler, yüzde 10’unu sağlık memurları, yüzde 5’ini ise cerrahların yaptığı bilgisini veren Prof.Dr.Yağmurlu, toplumun sosyokültürel yapısının değişmeye başlaması ile ailelerin sünnet için doktora başvurduğunu ifade etti.
Ameliyathane ortamlarında yapılmayan sünnetlerin çok sayıda komplikasyona neden olabileceğini ifade eden Yağmurlu, ‘’2015 yılında Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bir genelge yayınladı bu genelge ile birlikte hekim dışı kişilerin sünnet yapmasını tamamen yasakladı, bir tek Yahudiler için özel bir düzenleme söz konusu.’’ dedi.
Genelgeye göre tabip dışındaki kişiler tarafından sünnet işleminin yapıldığının tespit edilmesi durumunda, “Diploması olmadığı hâlde, menfaat temin etmek amacına yönelik olmasa bile, hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınan şahıs iki yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” ifadeleri yer alıyor.
Prof.Dr.Aydın Yağmurlu
Sünnet için en uygun dönem ne olmalı?
Yenidoğan döneminin bebeklerin sünnet olması için en uygun dönem olduğunun altını çizen Yağmurlu, ‘’Hiç istemediğimiz dönem ise çocukların cinsel kimliklerini fark ettikleri 2-6 yaş arası. Bu çocuklara genel anestezi vermeden sadece lokal anestezi ile sünnet yapılması ileride çok ciddi psikoseksüel travmalara yol açabiliyor. Dolayısıyla tüm dünya literatüründe zorunluluk olmadığı sürece 2-6 yaş arası sünnet yapılmaması, zorunlu durumlarda ise genel anestezi altında yapılması öneriliyor.’’ ifadelerini kullandı.
Sünnet olma seçimini çocuklarına bırakan ailelerinde olduğuna değinen Yağmurlu, ‘’Bazı aileler modern bir aileyiz, çocuk büyüğünde kendi karar versin diyor ama inanın ergenlik döneminde sünnet yapmak kadar eziyetli bir işlem yok ve bunların iyileşme süreci çok sıkıntılı olabiliyor. Sünneti bebeğin bezli döneminde yapılması iyileşme sürecini hızlandırıyor çünkü bez doğal bir pansuman malzemesi gibi yarayı kapatıyor ve enfeksiyon oranını azaltıyor.’’ dedi.
Dünyada bir yılda 15 milyon çocuk sünnet oluyor!
Sünnet hem İslamiyet hem de Musevi inançları gereği yapılan bir uygulama olmasının yanı sıra tıp dünyası tarafından da kabul edilen ve tüm dünyada önerilen bir cerrahi müdahale haline geldi.
Prof.Dr. Yağmurlu, ‘’Dünyada bir yıl içinde çocuklarda yapılan sünnet sayısı 15 milyona yakın. Dünyada erkek çocuklarında belki de en sık yapılan cerrahi uygulama. Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) verilerine göre sünnet ağırlıklı olarak Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da yapılıyor.
Din ve sünnet ilişkisine bakıldığında ise Yahudi ve Müslüman toplumların yoğun olduğu yerlerde bol miktarda sünnet yapılıyor. Ancak ilginç bir şekilde Kuzey ve Güney Amerika’da da çok büyük oranlarda yapılıyor.’’ dedi.
Amerika’da erkek çocukların yüzde 85’i sünnet ediliyor
Amerikan Pediatri Akademisi(American Academy of Pediatrics - AAP)’nin açıkladığı rakamlara göre Amerika Birleşik Devletleri(ABD)’nde yenidoğan erkek bebeklerin yüzde 85’i sünnet ediliyor. AAP’nin yayımladığı verilerde yenidoğan döneminde sünnet olmuş çocukların idrar yolu enfeksiyonuna yüzde 30 oranında daha az yakalandığını belirtiliyor.
Penil Lenfödemde tedavi amaçlı sünnet yapılmasının söz konusu olduğuna değinen Prof.Dr.Yağmurlu, ‘’Bebeklerin bezli dönemlerinde pişik nedeni ile sünnet derisinde yaralara kadar gidebilen sorunlar yaşanıyor onlarda da sünnet yapılması öneriliyor.’’ açıklamasında bulundu.
Bilim adamlarına dini inançları mı yön veriyor?
Sünnetin ABD’de uygulanmasının, AIDS Virüsü ve idrar yolları enfeksiyonlarını azaltmak gibi bilimsel nedenlere dayandığını belirten Yağmurlu, ‘’Sünnetin yararını savunan bilimsel makalelerin yazarlarının ağırlıklı olarak Yahudi, karşı durumun ise koyu Katoligler olduğunu görüyoruz. Metaanalizlere göre ise her iki tarafın yaptığı çalışmalarda birinin diğerinden daha üstün olduğuna dair kanıtlanmış bir veri bulunmuyor. Ama bugün AAP yenidoğan sünnetini öneriyor o nedenle ABD’de bu oran yüzde 85.’’ şeklinde konuştu.
DSÖ’nün Afrika’da yaptığı çalışmalarda HIV ile mücadele için sünneti önerdiği çalışmaların bulunduğunu ifade eden Yağmurlu, ‘’Yapılan çalışmalar karışık ama DSÖ destekliyor. Dünyada her yıl 15 milyon erkek çocuğunun sünnet edilmesi, bu konuda ciddi önlemler alınması, kimin yaptığının belirgin bir şekilde yasalarla belirlenmesi ve ortaya konulması ve sünneti en uygun şartlarda komplikasyon oranını azaltacak şekilde yapılması gerekiyor.’’ dedi.
