Medimagazin logo

Hastaneler hasta mı ediyor?

Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü&#8217;nde sağlık yapıları planlaması ve sağlık yapıları tasarım standartları noktasında çalışmalar yürüten Dr. Ali Kemal Çaylan, <b>SD Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi </b>için kaleme aldığı makalesinde şu noktalara dikkat çekti
Hastaneler hasta mı ediyor?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde sağlık yapıları planlaması ve sağlık yapıları tasarım standartları noktasında çalışmalar yürüten Dr. Ali Kemal Çaylan, SD Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi için kaleme aldığı makalesinde şu noktalara dikkat çekti:


Hastane bahçe girişi ve ana girişi
Hastalar ve yakınları hastaneye biraz ajite, biraz moral bozukluğu ve varsa büyük veya küçük çeşitli özürleri ile birlikte gelmektedir. En başta hasta ve yakınlarının hastaneye güvenli bir şekilde ulaşmaları sağlanmalıdır. Bu amaçla hastane bahçesinden itibaren yaya ulaşımında hastanın ayağının takılıp düşmesi ve dengesinin bozulmasına imkân sağlayan alanlardan; merdiven, basamak, rampa başta olmak üzere ve diğer engeller bulunmamalıdır.

Eğer hastalar ve araçlar ulaşım yollarını kısmen ve zaman zaman birlikte kullanıyorlarsa bu yollar parke taşı şeklinde döşenmiş olmalıdır. Bu sayede taşıtlar 20 km hızın altın seyretmeye zorunlu kılınmış olmakta ve yayalara zarar verme ihtimalleri azalmaktadır.

Bina girişlerinde iklim, çevre ve güvenlik koşullarına bağlı olarak çeşitli özellikte kapılar bulunmaktadır. Bu özellikleri giriş ve çıkışların ayrı ve kimi zaman aynı olduğu otomatik olarak dönen, kapanan, açılıp-kapanan ve itilerek açılan kapılar olarak sıralayabiliriz.

Bina içi merdiven ve koridorlar

Tedavi hizmeti almaya gelen bir kişinin hizmet binası içinde zarara uğraması hiç istenmeyen, nahoş bir durumdur. Bu olasılıkları azaltmak için hasta ve yakınlarının tedavi alacakları alanlara ulaşımları aynı katlarda geniş koridorlar ile sağlanmalıdır. Koridor zeminlerindeki desen ve süslemeler mühendislik marifeti ile belirlenen trafik ve diğer özelliklere göre tasarlanmalıdır.

Günümüzde merdivenler artık sadece acil durumlarda kullanılmakta ve diğer katlara ulaşım asansörler ile sağlanmaktadır. Bu durum hastaların güvenliği açısından çok önemlidir. Burada dikkat edilmesi gereken durum ise hasta yanında refakatçi veya hostes yok ise hastanın doğru kata ulaşımının sağlanmasındaki düzenlemelerin çok önemli olduğudur.

Hastanın güvenli bir şekilde doğru alana ulaşımı da yeterli değildir. Aynı zamanda en kısa zamanda ulaşımının da sağlanması gerekmektedir. Ulaşım zamanının uzaması hastalarda yorgunluk, bitkinlik ve diğer olumsuz ruhsal özellikleri ortaya çıkarmakta ve çeşitli ölümcül sağlık sorunları oluşturabilmekte, hasta zarar görmektedir.

Bekleme alanları

Bekleme alanlarının iyi planlanması; hastaların muayene için bekleme alanlarının özgün olmasına, gürültü ve karmaşanın en aza indirilmesine ve kalabalıkların dağılmış ve sakin bir ortam görünümünün sağlanmasına yol açmaktadır. Böylece hasta ve yakınlarına daha fazla dinlenme ve konsantre olma fırsatı doğmakta ve ses, gürültü ve karmaşadan uzak bir ortam sunulmaktadır.

Muayene odası

Muayene ve diğer işlem odaları, hasta güvenliği konusunun belki de en çok tehlike altında olan alanlardır. Kapı önünde birikmiş hastaların muayene veya işlem yaptırmak için acele etmelerinin sağlık personeli üzerinde oluşturduğu gerilim, kendi aralarında sohbet etmeleri ve tartışmaları, odanın açıldığı kısmın iyi planlanmamış olması ve ses yalıtımının iyi sağlanmamış olması nedeni ile bu odalarda her iki taraf da çok fazla sıkıntı çekmektedir.

Hasta ve yakını, doktor veya hemşireye istedikleri soruları sorup bilgi alamıyorsa, dışarıdan gelen gürültüden ötürü verilen bilgiler tam anlaşılmıyorsa, hasta, verilen hizmetten tam anlamı ile yararlanamamaktadır. Benzer durumlar doktor ve sağlık personeli için de geçerlidir. Dışarıdan gelen gürültüler doktorun hasta kalp seslerini, solunum seslerini ve barsak seslerini iyi değerlendirmesini engellemektedir. Dışarıdan gelen tüm olumsuzluklar ve gösterilen çabalar sağlık personelinde hızla yorgunluğa ve stresse yol açmakta bu da riskleri beraberinde getirmektedir.

Pencereler

Pencere ve dolayısıyla gün ışığının önemi sadece hastalarda değil tüm insanlar üzerindeki olumlu etkilerinin olduğu yaygın olarak bilinmekte ve mimarlar ve mal sahipleri tarafından mümkün olduğu kadar fazlaca yararlanılmaya çalışılmaktadır. Bu kadar olumlu etkileri olan pencereler aynı zamanda hastalar için bir tehdit de oluşturmaktadır. Yakın zamana kadar bazı hastaların ya pencereden atlayıp intihar etikleri ya da kaza sonucu düşerek yaralandıkları ya da hayatlarını kaybettikleri basılı yayınlarda yer almakta idi. Sağlık yapılarındaki pencereler konutlardaki pencerelerden farkı açılabilir olmamalıdır. Yakın zamana kadar pencerelerin açma aparatları çıkarılmakta ve teknik personel tarafından tamir ve bakım durumlarında ancak kullanılmakta idi. Fakat günümüzde pencerelerin artık hiç açılmayacak şekilde ve darbelere karşı dayanıklı olmaları şart koşulmaktadır.

Hasta odaları

Tüm dünya ülkeleri gelişmişliklerine ve ekonomik gücüne bakmaksızın her hasta ve refakatçisi için mahremiyetin korunduğu özgün bir oda tahsis etmeye çalışmaktadır. Bir kaç yıl öncesine kadar hastalar 8-12 yataklı koğuş tipi odalarda kalmakta ve bu durum çok sık olarak karışıklıklara sebep olmakta idi. Koğuşlarda aynı isimde ve benzer yaşlarda hastaların aynı koğuşta yatmaları, hastaların kendi aralarında yatak değiştirmeleri, hasta yakınlarının boş yataklara yatmaları, hastaların ve yakınlarının diğer hastaların tedavilerine yardım etmeleri gibi durumlar olağan karşılanmaktaydı. Hastane enfeksiyonlarında artış ve verilen antibiyotik tedavilerine karşı da hızlı direnç gelişmekte, neticede hasta hem daha pahalıya daha radikal tedavilere maruz kalmaktaydı.

Başlangıçta koğuş tipinden tek yataklı odalara geçiş biraz zor oldu. Yaygın olarak tek oda sistemine geçişin çok maliyetli olacağı inancı hâkimdi. Fakat kısa sürede yapılan araştırmalar tek yataklı odaların diğer yataklı odalara göre bütünsel maliyetlerinin daha az olduğu yönünde sonuçlar verdi.

Ülkemizde artık aşırı yoğunluk ve imkânsızlıklar dışında çift kişilik odalar bile kullanılmamaktadır. Sağlık Bakanlığı aldığı tedbir ve verdiği teşviklerle tek yataklı odaları desteklemektedir.

Tek kişilik odaların diğer bir imkânı ise oda içinde tuvalet bulunmasıdır. Bilindiği üzere hastanelerdeki kazaların önemli miktarı hastanın tuvalete gitmesi sırasında meydana gelmektedir. Tek kişilik odalarda hastalar daha az mesafe kat etmekte, gerek tuvalete giderken gerek ihtiyaç giderme sırasında refakatçisinin gözetimi altında olma şansını yakalamaktadır.

Hemşire deskleri/hemşire istasyonları
Hasta güvenliğinin sağlanması ve gözetilmesindeki kontrol taşlarından biri de hemşire deskleri veya günümüz kavramı ile hemşire istasyonlarıdır. Yakın zamana kadar deskler görevli hemşirelerin rahat çalışma imkânı bulamadığı ve işini başka alana taşımasının gerektiği kadar küçük ve iş yapmak için oturduğunda önündeki koridoru ve hasta odalarını göremeyecek kadar yüksek bir konumda idi. Günümüzde artık bu anlayış yerini bel hizasında tamamen açık ve yeterince büyük desklere bırakmıştır.

Acil durumlar (yangın, deprem)

Hiç birimizin karşılaşmak dahi istemediği bu gibi durumlarla ister hastane içinde ister dışında karşılaşalım, sonucunda zarar gördüysek geleceğimiz yer yine hastanedir. Bu sebeple tüm hastaneler nerede olurlarsa olsunlar en az 10 şiddetinde bir depreme dayanıklı olma zorunluluğuna sahiptirler. Aksi takdirde bir vatandaş olarak olumsuz bir durumdan sonra yardım almaya geldiğiniz binanın yıkılmış ve içindeki tüm hizmet değerlerini yitirmiş olması bizi sadece hizmet alamayacağımız için üzmez aynı zamanda kamuya olan inanç ve güvenimizi de derinden sarsar.

Her binada olduğu gibi sağlık binalarında da çeşitli sebeplerden dolayı yangınlar çıkmaktadır. Böyle bir durumda hem yatan hem de ayaktan hastaların o alanlardan hızla uzaklaştırılmaları alev duman ve zehirli gazlardan emniyetli alanlara sevki gerekmektedir.

Hiç de istenmeyen böyle durumlarla karşılaşıldığında hastaları güvenliği, tedavisi, teskini ve korunmasının hem de kendi emniyetlerinin sağlanması ile görevli olan sağlık personeli için çok zor görev halini almaktadır. Neyse ki teknolojideki gelişmeler bu tür zorlukları kolayca aşmamıza imkân sağlamaktadır. Yanmaz malzeme ve kaplamaların geliştirilmesi ve hava geçirgenliği olmayan kapıların imal edilmesi ile yangınla savaşta önemli mesafeler kat edilmiştir. Günümüzde yangın durumlarında artık bina boşaltılmamaktadır. Yangının bulunduğu alandaki hastalar ve tüm personel o alanı terk etmekte, daha sonra yanmaz ve hava geçirmez özelliğe sahip yangın kapıları kapatılmakta ve yangın hapsedilmektedir.

Büyük binalarda ayrıca alınan diğer bir önlem ise tüm binanın yangın tertibatının sensörlerinin bina dışında bir panoda olmasıdır. İtfaiye yangın bölgesine geldiğinde bu panoya ulaşarak yangının hangi katta ve hangi alanda olduğunu hemen tespit etmekte ve zaman kaybettirici arama çalışmaları yapmaya gerek kalmamaktadır.

Türkiye ne durumda?

Dünyada bu gelişmeler olurken ülkemizde de 2003 yılında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık yapılarının planlanmasında ve tasarımında büyük değişiklikler meydana gelmiştir. Bu anlayış ile Sağlık Bakanlığı enfeksiyon kontrolü, sağlık yapıları standartları, hasta güvenliği ve hasta hakları gibi çeşitli çalışma grupları oluşturmuş ve çalışmalar sonucu ortaya çıkan gereklilikler uygulamaya sokulmaya başlanmıştır.
Bu çalışma gruplarından biri olan “TC Sağlık Yapıları Asgari Tasarım Standartları” çalışma grubu dünya örneklerini incelemiş, ülkemizin sağlık politikaları, uygulamaları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurarak fiziki ve mali imkânlar dâhilinde sağlık yapıları asgari tasarım standartlarını hazırlamış bulunmaktadır. Bu çerçevede planlanan sağlık yapıları dünyada olduğu gibi ülkemizde de fiilen hasta güvenliğine hizmet etmekte ve ülkemiz sağlık hizmeti sunumunda dünyada önde gelen ülkeler arasında yerini almaktadır.
hastaneler
hasta
ediyor?
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir