MEDİMAGAZİN OKUYUCU KÖŞESİ:
okuyucu@medimagazin.com.tr
Açıktan atama ile atandığım sağlık ocağında çalışıyordum. Aile hekimliğine geçiş sürecinde yıllardır devlette çalışan yüksek hizmet puanlı pratisyen hekimler aile hekimi oldular. Bu şekilde boşalan kadrolara puanı düşük olup aile hekimi olamayan hekimler yerleştirildi. Son iki hafta içinde 5 gün süren acil sertifikasyon kursuna tabi tutulduk, son bir haftada hastane uyum programına katıldık. Hizmet puanı en düşükler il merkezinin en yoğun devlet hastanesinin acilinde görevlendirildi. Ben ve 16sı bayan olan sürekli sağlık ocağında çalışmış, acil servis deneyimi olmayan hekimler ne olacağımız belirsiz bir halde beklemedeyiz.
Günlük yaklaşık 1000 hastanın, her türlü adli vakanın, trafik kazalarının, sürekli en ağır vakaların geldiği bir hastaneye böyle bir görevlendirmenin nasıl sonuçlar getireceğini endişeyle bekliyoruz. Sağlık müdürlüğüyle, bakanlıkla konuşmalarımız hiçbir sonuç vermedi. Allah korusun bizim bilgi eksikliği ve mesleki tecrübesizliğimizden kaç hastanın zarar göreceğini, bu zararlardan ve olası şikayetlerden hangi ağır cezalarda yargılanıp nasıl cezalara mahkum edileceğimizi düşünmek bile istemiyorum.
Kaç hekim arkadaşımın hasta ve hasta yakınları tarafından sözlü ve fiili hakarete ve tacize uğrayacağını, nasıl ruhsal travmalar yaşayacağını düşününce ruhum daralıyor. Aile hekimi olup oradan ayrılacak hekimler neler yaşadıklarını anlatmıyorlar, ısrarla sorunca kiminin yoğunluktan atladığı bir vakadan, kiminin verdiği eksik bir adli rapordan ağır ceza mahkemesinde yargılandığını öğreniyoruz.
Acil sertifikasyon kursunda sunum yapan hocalardan biri acil serviste bir hekimin çalışabilmesi için en az iki yıllık tecrübesi olmalı demişti. Bu nasıl bir iş, nasıl bir görevlendirmedir anlayamadım. Bir-iki haftalık eğitimle nasıl vızır vızır işleyen ilin en yoğun acil servisi döndürülecek? Pazartesinden itibaren haber bültenlerinde 'Şok, acil serviste inanılmaz ölüm vs' başlıklarıyla olacağız yada istifa edip memuriyet hayatımızı bitireceğiz. Zoraki görevlendirmeyle işimizden olacağız. Bu kadar ağır sorumluluğu kaldıramayan ben istifa edip hakkımı kimseye helal etmeyeceğim.
Dr. M.F.