İZMİR- İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli asistan doktor Kadir Songür'ü jiletle boğazından yaralayan sanık Bayram Kaynak'ın yargılanmasına başlandı.
Öldürmeye teşebbüs! İlaç yazdırmak isteyen hasta doktoru boynundan jiletle yaraladı
İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Bayram Kaynak, müşteki doktor Kadir Songür, taraf avukatları, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman ile İzmir Tabip Odası üyeleri katıldı.
Tutuklu sanık Bayram Kaynak, MS rahatsızlığı olduğunu, bu nedenle iş bulamadığını, psikolojisinin bozuk olduğunu belirterek, kendisine büyü yapıldığını, içinde cinler olduğunu, bunların etkisiyle suçu işlediğini öne sürdü.
Sağlık Bakanı: Hekimimizin canına kast eden saldırganın en ağır cezayı alması için konunun takipçisiyim
Kaynak olay anını hatırlamadığını anlatarak, "O öfkeyle ne yaptım bilmiyorum. Normalde bunları yapacak bir insan değilim. Aralarda ne yaptığımı hatırlamıyorum. Gözümü karakolda açtım. Uyuşturucu bağımlısı değilim. Yanımda bir parça jilet vardı. Cüzdanımdaydı. Güvercin besliyorum. Jileti güvercinlerin kanatlarını bantlamak için yanımda taşıyorum. Jileti hangi olay üzerine ve neden çıkarttığımı hatırlamıyorum. Ben olaylara öfkelendim. Ağrılarımı kesecek ilaç istiyordum." şeklinde savunma yaptı.
"Ağrı kesilmezse birinizi indiririm" diye tehdit etmiş
Müşteki asistan doktor Kadir Songür de İKÇÜ'de fizik tedavi asistanlığı yaptığını belirterek, sanığın olaydan 5 gün önce gelerek diz ağrıları olduğunu ve işini yapamadığını söylediğini anlattı.
Sanığa MS ön tanısı konduğunu gördüğünü, muayene etmek istediğini belirten Songür, "Ağrılarının MS'e bağlı olup olmadığını görmek için muayene etmek istedim. Kabul etmedi. 'Dizimdeki ağrıların neden olduğunu bilemeyecek kadar salak değilim' dedi. Sadece ağrı kesici istediğini söyledi. 'Ağrı kesilmezse haftaya gelir birinizi indiririm' dedi. Tehdit olayını hastaneye bildirdim." diye konuştu.
Saldırıya uğrayan Dr. Songür'ün doktor annesi: Çocukluk hayaliydi, severek yapıyordu mesleğini
Olay sırasında odasında bilgisayar başında olduğunu, sanığın bir anda içeri daldığını anlatan Songür, "Sanık içeri girdi, sağ eli havada 'yanlış ilaç yazmışsın' diyerek art arda boynuma darbeler vurdu. Kanlar süzülmeye başladı. Kesici bir aletin parladığını gördüm. 2 parmağının arasına sıkıştırmıştı. Elimle ittirmeye çalıştım. Dışarıda bekleyen gardiyan, sanığı arkadan tuttu ve dışarı çıkardı. Koşarak acile gittim."
Kapı kapı gezip aramış
İzmir Tabip Odası avukatı Mithat Kara, sanığın çelişkili ifadeler verdiğini savunarak, "Sanık sorgu sırasındaki ifadesinde 'doktoru dövmeye gittim' diyor, şimdi 'hatırlamıyorum' diyor. Kamera kayıtlarına bakıldığında kapı kapı gezip müvekkili arıyor. Bir hafta önce de tehdit ediyor. Bu da tasarlama göstergesidir." dedi.
Müşteki avukatı İsmail Can Yavuz da "Müvekkilin odasına girmeden önde kamera kayıtlarında kapı kapı gezdiği görülüyor. Neden?" sorusunu sanığa yöneltti. Sanık odalara girmediğini savunarak, "Ben kimseyi aramadım." yanıtını verdi.
"Sanığı uzaklaştırmasam daha da vuracaktı"
Tanık H.T. ise gardiyan olarak görev yaptığını, olay günü hastaneye tutuklu getirdiğini belirterek, "Kadir Hoca'nın muayene yaptığı kapının önündeydim. İçeriden hasta çıktı, açtığı kapıdan sanık içeri girdi. Sanık ilaçla ilgili bir şeyler söyledi. Tokat atar gibi saldırdı. İçeri girdim. Sanığı tuttum. Sanığı uzaklaştırmasam daha da vuracaktı. Ben başta tokat sandım. Sonra kesici aletle saldırdığını anladım." dedi.
Tanık B.Ö. olayın olduğu gün müşteki Kadir'le aynı odada olduklarını ifade ederek, "Sanık direk Kadir'i yaraladı. Sağ elini kaldırdı, 1-2 defa eli tokat atar gibi boynuna inip kalktı. Görevli uzaklaştırmasaydı eli hala havadaydı. Son kez vurmasına görevli engel oldu." ifadesini kullandı.
İddia makamı sanığın tutukluluk halinin devamı yönünde mütalaa verdi.
Sanık avukatı sanığın ailesinin müşteki ve ailesinden özür dilediğini belirterek, "Müvekkilin psikotik bozukluk olarak geçen bir rahatsızlığı vardır. Gördüğü tedavilere ilişkin tanı ve ilaçların incelenmesini istiyoruz. Cezaevinde intihara kalkışmıştır." dedi.
Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına, gördüğü tedavi ve ilaçlara ilişkin kayıtların mahkemeye gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrası açıklama
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı ile duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Sinan Adıyaman, sağlıkta şiddetin arttığını savunarak, "Meslektaşlarımızın hayatına kast ediliyor. Sorunların derinine inmek lazım. Türk Tabipleri Birliği olarak sağlıkta şiddeti önleme yasa tasarısı örneği verdik. Hala kanunlaşmadı." dedi.
Müşteki Kadir Songür de "Boynumdaki yara izi, ömür boyu var olacak. Ben yine şanslıyım. Şu an hayattayım. Benden önce şanslı olmayan sağlık çalışanı arkadaşlarımız oldu. En büyük ricamız sağlıkta şiddetin yasalaştırılması." şeklinde konuştu.