Dizel araçlarda insan sağlığına büyük tehdit

YANLIŞ HABER! ŞÖYLE Kİ; Ayarları tam olan, pompası-enjektörleri sağlıklı olan, bakımlı olan aynı hacimde dizel makine otto makine ye göre daha verimlidir, daha az sera gazı salar, egsoz emisyon değerleri daha düşüktür. Dünya yuvarlak ise bu durum da böyledir. Bir kaç hafta önce de web de yeni benzinli araçların ötv, mtv lerinin düşürüleceği ve daha az zararlı olduklarına dair haberler dolaşıyordu. Son yıllarda benzin ve motorin fiyatlarının arasındaki farkın iyice daralması da bu amaçladır. Asıl amaç bu tip haberler ile üretici firmalar ve otomotiv devlerinin artık pek tercih edilmeyen ve bu yüzden stoklarında şişen benzinli araçlarını cazip kılmak için medya devlerine, hükümetlere yapılan baskı ve yavaş yavaş araştırmayan/öğrenmeyen halk kesimini otto makinenin dizele göre daha az çevre zararı verdiği yalanına inandırmaktır. Dizel makinenin termal verimliliği otto makineye göre daha fazladır. Birim mesafe başına daha az yakıt tüketir, daha az ısı üretir, daha çok iş üretir. Uzun yol kullanımı için vazgeçilmezdir. Hararet yapma riski çok daha azdır. Hatta birçok dizel makineli araçta hararet göstergesi bile yoktur. Günümüzde partikül filtresi ve değişik varyasyonlarda turbo (vgt, double, triple, serial, parallel), egr uygulamaları ile dizel makinenin verimliliği en üst düzeylere çıkarılmıştır. Zaten artık bırakın Euro 5 normlarını artık Euro 6 normları söz konusudur. Dizel makinenin kullandığı motorin yakıtının parlama-patlama riski yoktur. Motorin ile dolu depoya yanan kibrit atılsa alev almaz. Dolayısı ile trafikte saatli bomba - serseri mayın gibi dolaşan benzinli veya bagajında koca bir çelik tank taşıyan kontolleri yapılmamış veya kaçak lpg li araçlara göre çok ama çok daha güvenlidir. Motorin dolaylı bir ince yağ olduğu için makinenin yağlanmasına katkıda bulunur ve dizel makine benzinliye göre (benzinin yağı çözme özelliğinden dolayı) daha az yağ eksiltir. Ayrıca dizel makine kullanması bilinirse çok daha fazla keyif verir, tork değerleri düşük devirlerde maksimuma ulaşır, dar olan devir bandını(ortalama 1700-2500 d/d; en iyisi 1900-2000 d/d civarları), gaz pedalını ve vitesleri doğru kullanmayı bilen şöför dizel makine ile muhteşem ekonomi değerleri yakalayabilir. Dizel makinenin bakım masraflarının fazla olduğu ve arızalarının tamirinin pahalı olduğu yalandır. Kullanması bilinmeyen her mekanik araç (buzdolabı, çamaşır makinesi, dikiş makinesi, traş makinesi, o makinesi, bu makinesi, şu makinesi) ekonomik ömründen önce arıza çıkarır ve bozulur. Bu tribolojinin ve mekaniğin kuralıdır. Bakımlı (hava,mazot,yağ filtreleri zamanında değiştirilen) ve kullanması bilinen, düzgün yakıt ve düzgün yağ kullanılan dizel makine arıza çıkarmaz. Makine soğuk iken henüz yağlama başlamadan, türbin yatağı yağlanmadan gaza yüklenilirse, uygun devir/vites kombinasyonu seçilmeden kullanılırsa, yüklenilmiş makine soğumadan ''şak'' diye kapatılırsa genellikle turbo başta olmak üzere arızalar çıkabilir. Ancak bu durumlara dikkat edilmesi gerekliliği gerek kullanım kitapçıklarında gerekse de araçların ön göğüs sol ksımında warning, dikkat vs. diye belirtilmiştir. Bir zamanlar hekimlerin maddi durumunun iyi olduğu dönemde 18 ay vadeli kredi ile sıfır alma imkanına nail olduğum ve tek şöför olarak ve sürekli aynı firmanın eurodiesel yakıtı ile kullandığım dizel makineli aracım 82000 km e ulaşmıştır ve (bakımlarını kendim yaptığım için) henüz bakım için servise bir kere bile girmemiştir, hiçbir arıza çıkarmamıştır. Kısacası asıl amaç kamuoyunu otomotiv sektörünün elinde şişen ve artık stok ambarlarından dışarı taşan üretim fazlası benzinli makine ile çalışan otomobillerine yönlendirmektir. Amaç dizel makineli araçların lehine olan satış rakamlarını benzinli makineli araçlar lehine dengelemektir. Bütün kıvrak, yalan yanlış haberlerin, motorin ile benzin fiyatları arasındaki farkın kademeli azaltılmasının amacı budur. Amaç çevreyi düşünmek değil, otomotiv devlerinin taleplerine ve rantlarına cevap vermek; dolayısı ile kapitalizmin kurallarını tıkır tıkır çalıştırmaktır. Zaten (ayarları ve bakımları tam olan, partikül filtresi çalışan) dizel makinenin çevreye daha az zarar verdiği aşikardır. Otomobil - mekaniğe ilgisi olan ve azıcık düşünüp araştıran bu durumu anlar ve bilir. Peşinen söyleyeyim; yazdıklarıma araştırmadan, bilmeden motomot karşı görüş bildirmek isteyene cevaplarım ve ilgili web linklerim hazırdır, bu konularda sonsuz tartışmalara hazır olduğum bilinmelidir.

sevgili meslektaşım evren besler(genel cerrah):selamlar,saygılar.teknik bilgi yoğun yorumundan sonra hiçkimsenin tartışmaya cesaret edebileceğini,itiraz edeceğini sanmam.tavsiye de etmem.yazılarını ilgiyle okuyorum.resmen manifesto gibi.sevgiler:)

Evren Beyin yazdıklarına itiraz edemem, araştırmam lazım, zaman ister. Ama merak ettiğim yazdıklarının orjinal yazıyla ne ilgisi olduğu. Orjinal yazının özeti aşağıdaki iki cümle. Bu iki cümleye net yorum yaparlarsa sevinirim. "Araştırma sonucu dizel benzin egzozunun asbest, arsenik, hardal gazı, alkol ve tütün ile aynı derecede zararlı olduğunu söylüyor. Dizel egzozu yaklaşık 20 yıldır IARC tarafından insanlar için 2A tehlike grubunda kanserojen "

Sayın Evren hocamın yazdıkları içinde orjinal sorunun cevabı da okunuyor.Yıllardır dizel motorla mücehhez binek araç kullanıyorum.Tamamile haklıdır.

Sayın yorumcular ve makaleyi okuyan/okuyacak olan ilgililere; Makalede adı geçen araştırmacı(Christopher Wild)nın konu ile ilgili araştırma makalesini okudum. Çalışmanın 1998 yılında yapıldığını ve ''her iki'' makine tipi (otto ve dizel) nin de kansere neden olduğunu belirtiyor. Ancak bahsettiği dizel egsoz gazı eski teknoloji, ayarları bozuk ve fabrika bacası gibi simsiyah duman atan makineler. Yeni teknoloji Euro 4,5,6 olup turbo,egr teknolojilerine sahip makinelere değinmemiş. Makalesinin sonunda yeni teknoloji makinelerde emisyon değerlerini yakalamak için sıkı ayarlar yapıldığını ve motorindeki sülfür oranının azaltıldığını kendisi de söylüyor. Merak edenler şu linklerden okuyabilirler; http://www.iarc.fr/en/media-centre/iarcnews/2012/mono105-info.php http://press.iarc.fr/pr213_E.pdf Tamam her tür hidrokarbon yanması sonucu ortaya çıkan gazlara maruz kalmak kanser riskini artırır ancak konuyu yanlı ve eksik olarak kamuoyuna sunmak insanda şüphe uyandırmaktadır. Yeni nesil dizel teknolojisini bilip bu yazıları okuyunca bu yazının amacı hakkında şüphe duyulmaya başlanır. Tıpkı domuz gribinde aşı yapılmalı - yapılmamalı diyenler ile geçen aylardaki kolesterol - statin tartışmaları gibi. Kıssadan hisse; bence amaç kamuoyunu dizel makinelerden (eski-yeni teknoloji farketmez) soğutmaktır. Konuyu ilgili link lerden okuyunuz. Saygılarımla...