İsviçre’nin Davos şehrinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda uzmanların katıldığı “X Hastalığı’na Hazırlık” bir oturumu yeni bir virüsün gelmekte olduğu konusunda endişelere sebep oldu. COVID-19’dan 20 kat daha ölümcül etkileri olabilecek bir virüsün yol açacağı Hastalık X’in COVID-19’dan çok daha fazla kişinin ölümüne yol açabileceği üzerinde duruldu.
Türkiye Gazetesi'nden Ziyneti Kocabıyık, bilim adamlarının bir bölümünün komplo teorisi olarak adlandırdığı “Hastalık X” konusunun gerçeğini Dr. İbrahim Ersoy’a sordu. Hastalık X kavramının ilk olarak 2018 yılında ortaya atıldığını söyleyen Dr. Ersoy “Hastalık X” konusu COVID-19’dan önce de vardı. Dünya Sağlık Örgütünün ciddi bir global salgın başlatma potansiyeli olan, geleceği bilinmeyen bir patojene verdiği isimdir. Davos’ta düzenlenen bir uzman panelinde ele alınan bu fikrin amacı paniğe sebep olmak değil, yeni ortaya çıkabilecek hastalıklara karşı daha iyi hazırlanmak” dedi.
"Varsayım ama gerçek olabilir"
Dünya Ekonomik Forumu’nun amacının sürdürülebilir bir ekonomik sistem konusunda çalışmalar yapmak olduğunu aktaran Dr. Ersoy “Gizemli hastalık olarak da adlandırılan X Hastalığı, COVID-19’dan daha güçlü olan çok ciddi bir pandeminin ortaya çıkabileceği varsayımsal bir senaryoyu temsil ediyor. Bu, hızla yayılan bir hastalık tehdidine dünyanın nasıl tepki vereceği konusunda yine varsayımsal bir hazırlık yapılması tavsiye ediliyor. Davos’taki oturum, ‘Hastalık X’ şu anda bir bilim kurgu filmi gibi görünse de herkesin böyle bir ihtimalden haberdar olması ve hazırlıklı olması gerektiğini ortaya koyuyor” dedi.
Yeni virüs de hayvanlardan bulaşacak
Laboratuvarda üretildikleri konusunda iddialar olmasına rağmen, HIV virüsünün maymundan, COVID-19 virüsünün yarasadan bulaştığını aktaran Dr. Ersoy “Bana göre yeni bir virüs gelecek ve bunun da kaynağı hayvanlar olacak. Çünkü virüslerle insanlar arasındaki engeller kalktı. 2021 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre memelilerde ve kuşlarda yaklaşık 1,67 milyon tanımlanmamış virüsün var olduğu düşünülüyor. Bilim insanları bu virüslerin yarısının insanlara yayılma potansiyeline sahip olduğu tahmin ediliyor. Tabiattaki geniş virüs rezervuarı, bu tür hastalıkların kaynağı olarak görülüyor. Bunun sebebi, virüslerin yayılma ve insanlar da dahil olmak üzere diğer canlı türlerini enfekte etme ve insanların bağışıklık kazanamayacağı bir enfeksiyona yol açma potansiyellerinin olmasıdır. Öte yandan bütün ülkelerde artan insan nüfusu, çevre kirliliği ve aşırı şehirleşme sonucunda biyolojik çeşitlilik kaybı, değişen iklimler ve hayvanların yaşadığı ormanların, arazilerin şehirleşme ve tarım için kullanılmaya başlanması virüslerin insanları enfekte etme ihtimalini artırıyor” dedi.
